0.9

1.4K 137 52
                                    

n i n e
~~~~

Hey... Lils...

Bu sefer, ehm, hatırlamadığın bir şeyden bahsedeceğim.

Çünkü sana söylemediğim her gün biraz daha kötü hissediyorum. Ne zaman hatırlasam içimde bir şeyler takla atıyor ve kahkahalara boğuluyorum. Tanrım, sanırım bu tanıklık ettiğim en şirin halindi- Ama diğer hallerine haksızlık olsun istemiyorum.

Söylüyorum, sevgili-bayan-içkiden-sonsuza-kadar-nefret-ediyorum.

Hayatında tek bir kere, yalnızca bir kez; Kaymak Birası ve yarım kadeh Ateş Viskisi haricinde bir şeyler içtin Lily ve ben bunu görecek kadar şanslıydım.

İnanmıyor musun? Sirius o gün sürekli fotoğraf çekti, sırf bir gün sen inkar edersin diye!

Bugünü öngörmüş olmalı. Zeki insan.

Tabii, senden daha zeki değil, Zambağım, ama Pati'nin yeteneklerini de küçümsememeliyiz.

Burnunun ucu ve yanakların kıpkırmızı, sürekli gülümserken ne kadar tatlı ve şirin olduğunu tahmin bile edemezsin. O fotoğraflar olmasa ne yapardım bilmiyorum. O kadar güzelsin ki.

Bu zarfın içine birkaç tanesini koyacağım.

İlk başta su sanmıştın. Bir bardak böyle diklendi.

Sonra ne olduğunu anlamadığın için bir tane daha. İki etti.

Sonra Peter sana meydan okumuştu, üçüncü bardak.

Sonra kimse bana meydan okuyamaz deyip bir tane daha. Dört.

Sonra zaten sarhoş olduğun için beşinci shot tekilayı da fondiplemiştin.

Muggle içkileri konusunda çok bilgim yok Lils ama kanıtlara dayanarak konuşmak gerekirse tekilanın seni çarptığına eminim. Ve suçun tekila bardağı bulamayıp da su bardağına tekila koyan Peter'da olduğu konusunda ısrar ediyorum.

Tüm gün saçmalamıştın ama yaptığın şeyleri sana anlatıp seni rahatsız etmek falan istemiyorum.

Ben senin saçmalayan halini sevmiştim Lils, bugünün maddesi de bu. Derste görüşürüz!

ps; Hey Lils! James çektiğim şaheserleri feda edip birkaçını zarfa koymamı istedi. Bu kesinlikle haksızlık! Her neyse, ben de ona gıcıklık yapıp onun kötü çıktıklarını koyuyorum. Çünkü ben iyi bir arkadaşım. -sevgilerle, pati'niz.

***

Lily kırmızı zarfın içinden dikkatlice fotoğrafları çekerken bir yandan da dua ediyordu. James'in kötü çıktığı bir karede kim bilir kendisi ne hallerdeydi?

Hem o ne zaman sarhoş olmuştu ki? Olmamıştı. Hatırlamıyordu. James herhalde sadece dalga geçiyordu onunla. Yapmayacağı şey değildi sonuçta. Fotoğrafları zarftan tam anlamıyla çıkarmadan önce etrafına baktı.

Mary uyuyordu. Helene uyuyordu. Alice uyuyordu.

Rezilliği güvendeydi!

İlk fotoğrafta, yüzünün saçıyla aynı renkte olması haricinde lanet olası bir detay daha vardı: Elleri James'in saçındaydı. Lanet olsun!

Kesinlikle sarhoştu.

Şu an yapabildiği tek şey olarak, bu fotoğrafları Çapulcular ve kendisinden başka kimsenin görmediğini umuyordu.

Korkarak ikinci fotoğrafı çevirdi.

Ah, Tanrım. Yüzünün daha da kırmızı olması mümkün müydü?

Yüzünün James'in yüzüyle arasındaki mesafenin daha az olması mümkün müydü asıl!

Fotoğrafın arkasını çevirdi. Sirius haraketli yapmadığı fotoğrafların arkasına o anda ne olduğunu yazardı, böylece unutmazdı.

Zeki çocuktu aslında. Aklı bir karış havada gezinmese, iyi biriydi hatta.

Çoğu kişinin tahmin etmeyeceği şekilde düzgün bir el yazısı vardı. Ama parşomen sayfaları dahil olmak üzere kağıt düzeni biraz değişikti. Solak olduğunu bahane eder, sayfanın bir kenarında fazladan boşluk bırakırdı.

Aklından çok fazla gereksiz bilgi geçtiğini fark etti.

Kafasını iki yana hızla sallayıp, kendine gelmek istercesine iç geçirdi. Gözleri, en yakın arkadaşının yazısına takıldı.

"Lilsie'nin James'e ilan-ı aşk ettiği an!"

"Siktir!"

Lily yerinde sıçradı.

"Mary, Merlin şahidim olsun ki, bir daha bunu yaparsan seni uykunda Astronomi Kulesi'nden sallandırırım."

Mary, kıkırdayarak Lily'nin yanına oturdu.

"O günü hatırlıyorum," dedi Lily fotoğrafa dik dik bakmaya devam ederken.

"Sen de mi biliyordun!" Dedi Lily, yakınarak.

"Ortak Salon'daydınız. Noel'di. Eve gitmemiştim."

Bu açıklama yetmişti.

Lily, arkadaşını sırtından ittirerek yataktan indirdi.

"Derse geç kalacağız, hadi."

Every Single Thing - JilyWhere stories live. Discover now