0.2

2.2K 192 117
                                    

t w o

~~~~

Hey! Yine ben.

Büyük ihtimalle bu mektuplarımdan bıkacaksın, çünkü seninle ilgili sevdiğim şeyler o denli fazla ki, seksen yaşımıza geldiğimizde komidinindeki su bardağının yerinde hala bunlardan buluyor olabilirsin.

Sakın evine nasıl gireceğimi sorma çünkü orası bizim evimiz olacak. Yani umarım.

Öbür ihtimal de söz konusu olsa bile, hatta başka bir büyücüyle evlensen bile -ki o kişinin yüzünü iyi benzetirim- ben vazgeçmeyeceğim, Lils. Ne kadar inatçı olduğumu bilirsin.

Ama kesinlikle sen daha inatçısın. Bu konu tartışmaya açık değil. Bu da bir örneği:

Senin soğuğa bayıldığını sanırım Hogwarts'taki herkes biliyor.

Ne zaman kar yağsa tüm katları sekerek gezip, sevinç dansı yaptıktan sonra son kar tanesi eriyene kadar bahçeden kaleye adım atmıyorsun neredeyse. Hatta, ilk zamanlarda, sen Remus'un 'küçük tüylü sorunundan' haberdar olmadan önce yani, dolunay akşamları Bağıran Baraka'ya gitmekte dahi zorlanıyorduk. Gecenin o vakti dışarıda, öylece oturup ayı izliyordun çünkü. Hem geceleri serin olduğundan, hem de yalnız kalmayı sevdiğinden.

Yine de, hadi ama, pelerini olan bizdik ve dışarı çıkmakta sorun yaşamayan sendin, bu huyunu da seviyorum, ama ona daha sonra geleceğiz.

Üçüncü sınıftayken, Aralık ayının en soğuk gününde her zaman yaptığın gibi incecik giyinip kardan adam yapmaya inmiştin Mary ile. Kız kat kat giyinmişti ve senin üzerinde uzun kollu olmasına rağmen penye olmaktan öteye gidemeyen bir bluz ve normal bir kot pantolon vardı. -Bir de Gryffindor atkısı. Ben donarak ölsem dahi atkıya tahammül edemezken, sen yazları bile en azından fular doluyorsun boynuna. Kafayı yemişsin, gerçi tüm iyi insanlar öyledir. Bak! Dediğin kitapları okuyorum işte!-

Her neyse, kazak giymeye ikna edememiştim seni ve sen en kalın giyeceğin şeyin üzerindekiler olduğunu falan söylemiştin. Çünkü anlaşılan 'terlemek istemiyordun'. Yaklaşık bir saat boyunca bunu tartışmıştık.

Sonra ne olmuştu? HASTA OLMUŞTUN.

Emin ol, öksürüklerin erkekler yatakhanesine kadar geliyordu. Tabi sen bunu hiç kabul etmedin.

Ama olsun, ben senin inadını da severim.

Derslerden muaf olduğun bir hafta boyunca sabah ve öğlenleri sana yiyecek bir şeyler getirme görevini üstlenme fırsatım olmuştu ayrıca. O hafta, gerçekten iki arkadaş gibi konuştuğumuz ilk haftaydı.

O hafta senin gözünde 'Potter' olmaktan çıkıp 'James' olmuştum ve Merlin! Bu kurbağanın uçması gibi bir şeydi.

Lafı uzatmayacağım Lils, Seni çok sevmemin binlerce nedeninden biri de o tatlı keçi inadın ve soğuğa olan düşkünlüğün.

Annemin bir sözü var:

Soğuğu seven kişiler , sevgilerinin sıcaklığıyla karı eritenlerdir demişti.

Soğuk sevebilirsin ama sıcak birisin Lils, bunu seni tanıyan herkes bilir.

Ben de bunu seninle tanıştıktan sonra anladım.

Every Single Thing - JilyWhere stories live. Discover now