"Sen neyden bahsediyorsun?!"

"Bilmiyorum. Siz neyden bahsediyorsunuz?" dedi boş bakışlarla. "Her neyse. Radyoyu açın, muhabbetinizden sıkıldım."

Radyoyu açtım.Şans bu ki hala aynı şarkı çalıyordu. En iyisi enerjisini atmasına izin vermekti.

Klişe Hyeya. Klişeler...

Ruhun klişeliğine mahkum olmuş Hyeya. Psikolojin çözülse, aşkı öğrensen ne fayda?

■■■

"Telefonda inanmamıştım ama gerçekten erkek arkadaşın varmış!"

Annem kahkaha attı, bende sessizce yeri kazmaya koyuldum. Ne kadar derin olursa hoştu benim için.

Tamam, otuz yıllık hayatım boyunca güzelliğiyle dikkat çekenlerden olmamıştım. Erkekler için hayalet kızdım. Yine de böyle bir şeyi ortaya dökmeye ne gerek vardı? Gurur duyularak anlatılacak özelliklerim de vardı yahu!

"Anne daha hangisinin erkek arkadaşım olduğunu bilmiyorsun." diye mırıldandım kahkahaları kesilince.

"İkiside iyi görünüyor hayatım." dedi saçlarımı okşarken. Saçlarımın ellenmesinden hoşlanmadığımı biliyordu. Herkesin içinde 'iyi iş'  diyemeyeceği için böyle yapıyordu. Diyebilirdi aslında. Günün anlam ve önemini 'Hadi Hyeya'yı Rezil Edelim!'  olarak belirlemişti çoktan.

"Hayatım, çocuklara kek koysana."

Babam ilgiyi üzerine çekince derin nefes aldım. Annemden daha olgun davranacağına emindim. Annem sevincini içinde yaşamayı bilmezdi, babam ondan farklıydı.

"Kusura bakmayın." dedi anlayış dileyen gülümsemeyle. İçeceğinden yudum aldı ve bana döndü. "Ee, ne zamandan beri birliktesiniz?"

Alın damadınız bu dercesine Yoongi'nin elini tuttum. "Bir aydır."

"Huh?" dedi Jimin saçlarını kaşıyarak. Lafa atlamasa olmazdı zaten. "Jungkook birkaç aydır birlikte olduğunuzu söylemişti."

Gözlerim genişledi. Herkese farklı zamanlar vermiştik ve hiçbiri doğru değildi. Yalanlar kokusunu sızdırmaya başlamıştı işte.

Yoongi benim aksime sakin tavırla yanıtladı Jimin'i. "Jungkook yanlış anlamış olmalı."

"AMAN TANRIM!" Ellerini şaşkınlıkla yanaklarına koydu. "BİR AYDIR BİRLİKTESİNİZ VE AYNI EVDE KALIYORSUNUZ!"

Jimin...ölümün elimden olacak. Gerizekalı herif, normal şartlarda bile bunu söyleyemem ki aileme?!

"BİRLİKTE Mİ YAŞIYORSUNUZ?"

Annem ve babam aynı anda atılınca alnımı sıvazladım. Sesler gittikçe yükseliyordu ve muhtemelen yükselmeye devam edecekti. Birlikte yaşamak mütevazi ve çağdaş yaşam arasında kalan ailem için kabul edilecek bir durum değildi. İstedikleri yuva kurmamdı, onların tuttuğu evde adamın biriyle yaşamam değil.

"Hyeya, bize sebebini açıklayacak mısın?"

Oturduğum sandalyede ölmeyi diledim. Nasıl açıklayabilirdim ki? Sandığınızın aksine roman yazmaktan vazgeçmedim. Bu adam bana yardımcı oluyor ve evet, karşılığında evimde kalıyor. Hayır, bunu söyleyemezdim. Söylediğim takdirde geri kalan hayatım boyunca göreceğim tek şey odamın duvarları olurdu.

"Nişanlanacağız. İzninizi almaya geldik."

Evet, iyi yalan.

NE?!

NİŞANLANACAK MIYIZ?!

"Canım kızım, tebrik ederim!"

Annemin huzur dolu kolları arasına girerken suratımın yine her şeyi açıkladığını biliyordum. Çaresizce Yoongi'ye döndüm, açıklaması yoktu. Aniden ortaya attığı yalanlardan biriydi.

Tek farkla.

Bu sefer gerçekten batacaktık.

Hi ladies! Geç kalmış bölümün özrü olarak gelecek bölümü çabucak yazacağım~ ama önce söylemek istediklerim var.

Hikayeye canım sıkıldığı için başlamıştım, okul başlarken silecektim. Ama kıyamıyorum. Biliyorum ki aklımdaki sonu hiçbiriniz tahmin etmiyorsunuz ZUHAHAHA.
Aklımdaki son için 5-10 bölüm daha var. Okur musunuz bilmem ama yazmaya devam edeceğim. Sıklığını bilemiyorum, cuma veya cumartesi geceleri olur muhtemelen. Bir şey daha söyleyecektim ama unuttum cjajckak

Hoşçakalın!

Hoşçakalın!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
magic words |m.yoongiWhere stories live. Discover now