Babacık: Ben geldim. Yolculuk boyunca çekildiğimiz fotoğraflara baktım.
Babacık: Çok güzelsin.
Harreh: Ama ben sana doyamadım ki.
Babacık: Biliyorum. Ben de doyamadım fakat ne yapalım? Yarın sunmam gereken bir ödevim var. Seninde okulun var.
Harreh: Sonra benden okulu sevmemi bekliyorlar.
Harreh: Beni senden ayıran okulu nasıl sevebilirim?
Babacık: Ben tekrar seni görmeye geleceğim güzelim.
Harreh: Yok bu böyle olmayacak ben her gittiğinde seni özleyeceğim.
Harreh: Mezun olur olmaz Doncaster'a üniversiteye geleceğim.
Harreh: Sen benden bıkana kadar yanından ayrılmayacağım.
Babacık: Ve ben senden asla bıkmayacağım.
Babacık: Her gün seni izlesem. Sen öylece dursan. Güzelliğinle büyülesen beni...
Harreh: Ya sen ne güzel konuşuyorsun. Ben sen böyle yaparsan tabi seni bırakamam.
Babacık: Bırakma zaten. Hep yanımda ol. Ama vakti geldiğinde. Şimdi minik Harry'm için okul zamanı.
Harreh: Ben minik değilim Louis.
Babacık: Dün lunaparkta pamuk şeker yerken gayet minik görünüyordun benim küçük sevgilim.
Harreh: Bana pamuk şeker almayı teklif eden sendin.
Babacık: Ama çok yakıştı. Çok tatlıydın. Louis'nin minik ayıcığı.
Harreh: En güzel günüm oldu Loulou.
Babacık: Benim de Harreh.
Harreh: En mükemmel günüm, en güzel zamanlarım her zaman sana ait.
YOU ARE READING
See You Soon(Larry Texting)
FanfictionVe gözlerine baktığımda Harry, ne kadar şanslı olduğumu hatırlayacağım.