Ben Sustum! Yüreğim Konuşuyor...

1.7K 44 2
                                    

Ben Sustum ! Yüreğim Konuşuyor...

Bir Kalbin, Bir Kalbe Dokunan Hikayesi Başlıyor...

^^ Bir sayfadaki yarışma için yazdığım bir hikaye. Yarışmada 3. olmuştum. Umarım sizlerde beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum…^^

----

Gökyüzünün, yeryüzüne hediye niyetine düşürdüğü ilk kar taneciklerinde rastladım ona...

O da benim gibi , geniş sokaklarda bir başına geziniyordu sıcak bir yer bulabilmek için...

Uzun boyu, esmer teni ve yürek burkan koyu mavi gözleriyle hayli bir ilgi çekiciydi. Üzerindeki kalın mavi paltosu, gözleriyle müthiş bir uyum içindeydi. Bir an o mavilikte kaybolmayı ümit ettim; fakat daha sonra saçmaladığımın farkına vardım. Sadece görünüşünden bir insanı yargılamak doğru olmazdı. Kim bilir kalbi nelerle doluydu ?

Kendime kızsam da ona bakmaktan kurtulamıyordum. Sanki bu hüzün saçan sokaklarda tek mutluluk veren oydu. İlk kez birinin etkisine böyle kapılıyordum. Belki kar'a olan düşkünlüğümden onu bu kadar beğendim. Kar taneciklerinin; narin narin mavi paltosuna düşüşü , siyah gür saçları arasında yavaş yavaş kaybolması ona ayrı bir hava katıyordu. Tabi bunlar benim gözlemlerimdi.

İlk kez , bir defaya mahsus da olsa kalbimi dinlemeye karar verdim. Kim bilir böyle bir duyguyu bir daha ne zaman tadacağım.
.....

Siyah uzun saçlarını at kuyruğu yapmıştı sevimli kız. Anında biriken perçemlerini yüzünün kenarına hafifçe almıştı. Önündeki adamı sanki bu şekilde daha rahat görebilirdi.
Kar tanelerinin ağır ağır düşüşü ile beraber onu takip ediyordu. Önündeki adamı kaybetmemek, onu bir süre daha izlemek izliyordu. Nihayet genç kızın istediği gerçekleşmişti. Genç adam bir kitapçıya girmişti. Genç kız, bir dükkana bir de dükkana giren gence bakmıştı. Nitekim genç kız bu kitapçıya her hafta gelirdi ve oradaki kitapların arasında kaybolmayı dilerdi.

İçeriye giren gencin arkasından hızlı hızlı o da girmişti. İçeri ilk girdiğinde sıcak hava yüzüne çarpıyordu. Dışarısının soğuk olduğunu, bu genç adamın etkisine kapıldıktan sonra pek fark edememişti. Fakat şimdi bu yüzüne vuran sıcaklıkla dışarının da buz gibi olduğunu anlamıştı.

Gözleriyle iç ısıtan kitaplara baktı. O kitaplar onu bambaşka hayatlara konuk ediyordu. Bazen o hikayelerde konuk olduğunu unutuyor kendini ev sahibi gibi hissediyordu.

Genç kız kitaplara daha fazla bağlanmadan, peşine düştüğü genci bulmaya başladı. İlk baktığında göremese de sonradan onu en sevdiğin şairin kitaplarının önünde buldu. Usulca o da o kitapların önüne gitti. Genç kız tam en çok sevdiği kitabı eline alacaktı ki genç adam ondan önce davrandı. İşte o anda genç adamda o kızın bal renkli gözlerinde kaybolmayı diledi. O gözler; o kadar masum ve sevimli bakıyordu etkisine anında giriverdi. En sevdiği şairin kitapları onların kalplerinin birleşmesine yardımcı oluyordu adeta...

Genç adam, genç kıza içten bir şekilde gülümseyerek kitabın orta yerini açtı.

“Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; O hayat her şeye bedeldir.”

Özdemir ASAF

Genç adam, Özdemir Asaf'ın bu sözüne karşılık gülümsemiş, kalbi hızlı hızlı atmaya başlamıştı.

Sanki bu söz ona bir şeylerin artık olmasını işaret ediyordu. Genç adam ilk kez gördüğü bir kıza karşı sıcak hissetmişti.
Genç kız da, genç adamın sesli olarak söylediği bu söze karşılık bir ilgi duymuştu. Her zaman Özdemir Asaf 'ın sözleri onu büyülerdi ama bu kez farklı bir şekilde büyülemişti. Bunun nedeni , etkilendiği genç adamın bunu söylemesiydi.
Kelimeler sevdiklerinin dilinden dökülünce daha bir etkili olurmuş , diye duymuştu genç kız.Bu sözün bu kadar doğru çıkacağını hiç ummazdı bugüne kadar... Fakat durum artık değişmişti.

Genç kızda, el çevikliğiyle genç adamın elinden kitabı almış ve gözünü kapayarak bir sayfa açmıştı.

'' Seni bulmaktan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam bitirmek değil de, Sana hep hep yeniden başlamak isterim. ''

Özdemir Asaf

Genç kız da , daha yeni gördüğü bu adama bu sözü kalbinin derinliklerinden söylemişti.Genç kız, bu içini hoş eden rüzgarı aramamıştı.Onu ansızın sevdiği kar tanelerinin arasında görmüş ve etkisine girivermişti.

Genç adam, kızın elindeki kitabı alarak kızın bu zamana kadar gördüğü en muntazam gülüşü atmıştı.

''Galiba Özdemir Asaf bizim yeni oluşan duygularımıza tercüme oluyor.'' dedi yumuşak ses tonuyla...

''Galiba...'' diyebilmişti genç kız kızaran yanaklarıyla.
Onların dilleri yerine kalpleri, gözleri ve en sevdiği şairin sözleri konuşuyordu. Kalbin birine bağlanması sadece birkaç saniye yeterliydi.Ne günlere ne de aylara ihtiyacı vardı kalbin.Çünkü kalp anında hissederdi aşk duygusunu.Anında seçerdi bir ömür boyu seveceği kalbi...

Bu ikili kar taneleri arasında başlayan sevgi yumaklarına, sevgi dolu kitapçıda devam ettirmişti ve artık bu kış mevsiminde yazı yaşama vakitleri gelmişti.

Onların aşkı artık başlamış bulunuyordu yalnızlaşan kalplerinde ve artık darısı diğer yalnız kalplere...

SON…

Hatice Kurtaran...

Tek Bölümlük HikayelerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin