Tarlinda'da Ne İşim Var ?

125 14 0
                                    

"Daha olaylar başlamadı. Sonraki bölümlerde macera kısmı başlayacak.Bunların hepsi daha başlangıç. Harry Porter gibi okulda da geçmeyecek. Okursanız çabuk bölüm gelir :)" -D

   İçeride  arkasını dönmüş bir adam vardı.Takım elbise giymişti. Bir şeyler söyleniyordu. Yüzünü bize dönünce bu okulun diğerlerinden ne kadar farklı olacağını anladım.

  Karşımda sakallı, hafif göbekli bir adam vardı. Tuhaf olan yarım metre uzamış sakallarının yarısının yeşil yarısının kırmızı olmasıydı.

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken. Gözlerimi sakallarına diktim.Sakallarına dikkat ettiğimi fark edince:

“Üzgünüm bu gün maç var da.Ben büyük bir RealElf taraftarıyımdır.” dedi ve sandalyeye oturdu.Eliyle sakallarını düzeltti.

Kadın konuşunca sesinin istediğinde gayet sevecen çıktığını anladım.

“Merhaba ben PRT’den geliyorum.Kodum 00692 .Nakil öğrenciyi getirdim.”dedi. Adam onu dinlemeye çalışıyormuş gibi değildi.Hatta dinliyormuş gibi de değildi. Önündeki bilgisayara bi şeyler yazdı.Sonra da gülümseyerek bize doğru döndü

“Teşekkürler Morie.Morie değil mi?” dedi .

“Aslında Merie. Şey bir evrak götürmem gerekiyor.Teslim ettiğimi ve hiç bir sorun çıkmadığını onaylamanız lazım.”

“Elbette” dedi ve elini şıklattı.Bir kalem belirdi.Masasına hafifçe vurunca masasının üstü bir kaç beyaz kağıtla doldu. Birine bir şeyler yazdı ve imzaladı.Ardından kadına daha doğrusu Mörie’ye uzattı.Ülkü büyük bir hevesle kağıdı aldı.

“Teşekkürler” dedi ve hızlıca odayı terk etti. Bugün boyunca beni en çok mutlu eden olay bu olmuştu herhalde.Kadın gidince Sakallı Adam daha da rahatlamış gibi bir “Oh” çekti ve sonra bana baktı.

“Otursana, eminim çok şey yaşamışsındır.Anlatırken ayakta durursan çişin gelebilir.Benim başıma sıkça gelir” dedi.Sandalyeye otururken adamın dediklerini fark ettim. “Adın neydi ?”. Bunları söylerken ciddi mi yoksa dalga mı geçiyor olduğunu merak ettim.

“Jennifer"

“Peki Jennifer seni dinliyorum.Anlat bakalım.”

   Doğrusu yeni tanıştığım birine bu  tür şeyleri anlatmam. Anlatsam da eminim beni deli sanar sonra da kendimi deliler hastanesinde bulurdum. Ama  o sabah başımdan geçen her şeyi adama anlattım. Belki çok kafa bir adam gibi göründüğünden belki de buna mecbur olduğumdan ya da iki kez  yüksekten düşünce ve bunları yaşayonca kafayı yemiştim.

   Beni gayet ciddi bir şekilde dinliyordu.Sanki gayet normal şeyler yaşamışım da ben abartıyorum gibi beni dinledi.Bu tür şeyleri her gün yaşıyormuş gibiydi.Anlatmamı bitirince :

“Gerçekten çok hareketli bir sabah geçirmişsin.Eminim şu an neden burada olduğunu merak ediyorsun.”

“Kesinlikle.Acaba ne kadar burada kalacağım.Bir kaç saat sonra giderim diye umuyorum.”

“Burada çok uzun bir süre kalacaksın.Bir kaç aydan kısa sürede buradan gidemezsin.”

“Neden?!” dedim.Ağzım açık kalmıştı.Bu şaka olmalıydı di mi? Burada kalacak halim yoktu herhalde. Tamam , çok güzel bir okuldu ama burada kalamazdım!

“Burası senin için güvenli. Eğer yine evine gidersen tekrar senin peşine düşerler.O zaman da o kadar şanslı olmaya bilirsin.”

“Ya annem ve babam ? Onların da hayatı tehlikede di mi ?Burada kalamam.Burada kalmam bile saçmalık.”

Anahtar Bekçisi (Yeniden Yazılcak -Yazarı Üşenmezse-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin