Zeynep ağzını oynatarak ''Ne yaptım?'' derken masadaki tüm gözler bana döndü. Şirince gülümsedim ve çatalıma bir lokma daha tavuk alıp ağzıma hızlı hızlı götürdüm.
''Bence çok yakışıyorsunuz.'' dedi Şebnem.
''Sanane'' Sinirli çıkan sesim tüm yüzlerin şaşkınlıkla bana çevrilmesini sağlamıştı. Masadakilerle biraz bakıştıktan sonra hayatımı kurtaran hizmetçi olmuştu. Ellilerinin sonunda gözüken kadın iki tabağı masaya bıraktı. Şebnem bakışlarını benden alıp yemeğe çevirdi. İnşallah çok yersin, obez olursun sonra sivilcelerin çıkar ve tüm gün televizyonun karşısındda hamburgerle Esra Erol izlersin sürtük.
''Yarınki Kamp hakkında ne düşünüyorsunuz?'' dedi Can.
Ağzım doluyken konuştum. ''Aman hiç sorma.'' Yine tüm yüzler bana döndü. Anlamıyorum sanki içime düdük kaçmış da konuştukça ötüyormuşum gibi ne zaman ağzımı açsam bana bakıyorlardı.
''Ne? Elçin'i sevmiyorum.'' diye herkesin bildiği bir şeyi itiraf ettim. Zeynep masanın altından ayağıma vurunca istemsizce bağırdım. Dikkatleri üzerime çok fazla çekmiştim. Eğilip ayağımı ovuşturdum ve ''Acıdı'' diye homurdandım. Bir ben masanın altından tekme atamıyordum herhalde.
''Ben çok memnunum açıkçası.'' dedi Kayra. Gözlerimi devirdim. Çok memnunmuş. Neden acaba?
''Biz Şebnem ile aynı gruptaymışız.'' Emre konuşmuştu bu sefer. ''Evet'' dedi Şebnem. ''Eminim konuklara iyi bakacağız. Sare'de bizim grupta zaten çok eğleniriz.''
''Umarım bizim konuğumuz yakışıklı bir İtalyan'dır.'' Tekrar herkes bana döndü. Ben konuştuktan sonra kimse konuşmuyordu ve bu kötü hissettiriyordu. Her şey Kayra'nın yüzünden. Bu da onun yüzünden.
''Güzel bir İtalyan kızını tercih ederim.'' dedi Kayra gülerek.
Aniden ayağa kalkınca Emre hemen bana döndü. ''Tuvalete gideceğim izninle.'' deyip gülümsedim. ''Ben göstereyim.'' dedikten sonra Emre'de ayağa kalktı.
''Yo gerek yok ben giderim.'' dedim kararlı ses tonumla. Bu benim ilk ve son şansımdı. Bir dahakine Emre ile evde yalnız kalacaktım ve Kayra'nın buna izin vereceğini sanmıyordum.
''Tamam banyo şurada.'' Emre'nin işaret ettiği yere baktım. Kafamla onayladıktan sonra sandalyeye astığım çantamı aldım. Çantamı almam erkeklere garip kaçmış olabilir ama Şebnem ve Zeynep şüphelenmezlerdi. Beyaz pantolon giydim yahu.
Regl olmanın en kötü yanı bu sanırım. Şimdi topluca bir evde arkadaşlarla kızlı erkekli oturuyorsunuz. O pedi değiştirmek için çatanızı da almanız gerek. O koca çantayı tuvalete götürdüğünüz zaman herkes regl olduğunuzu anlıyor. Çok utanç verici. Hele bunu okulda yapmak. Tam bir stres.
Çantamı aldım ve salondan çıktım. Karşımda kare şekli oluşturan boş bir koridor vardı. Etrafında da sıralı odalar. En karşıdaki kapı tuvalete açılıyordu. İlk önce seri adımlarla oraya girdim. Milyarlar harcanmış lüks banyoda aynaya yöneldim ve çantamdan bir saç tokası çıkarıp saçımı yukarıdan sıkı bir at kuyruğu yaptım. Tekrar çantamı aldım ve dışarı çıktım.
Etrafta dolaşan birkaç hizmetçi vardı. Dedesi milletvekili falan olmalıydı. Bu kadar lüks bir ev ve bu kadar çalışan...
İçeriyi kontrol ettim. Kimse bu tarafa bakmıyordu. Emre Can'a bir şey anlatıyor ve herkes onları gülerek dinliyordu. Her şey normaldi. Ta ki Şebnem Kayra'nın bacağına elini koyana kadar. Kayra'nın gülüşü yüzünde donup kaldı ve Şebnem'e döndü. Şebnem hala gülerek Kayra'ya bakıyordu. Gözlerim yanmaya başlamıştı. Bu manzaraya daha fazla maruz kalamazdım.
ESTÁS LEYENDO
Daima
AcciónGündüzün geceyi aydınlattığı gibi birbirlerine karışıp gün batımını oluşturacak iki insan... Kayra Eroğlu kendini büyük bir bilmecenin içinde bulduğunda hiçbir şeyin farkında değildi ve Karen'in bu bilmecenin cevabını büyük ölçüde tamamladığını...
Ajan -24-
Comenzar desde el principio
