24.Bölüm

951 59 6
                                    

Nazlı kendine gelir ve Yıldırıma döner. 

"Biliyor musun Doğuş da sende umurumda bile değilsiniz. Ben gerçek aşkı buldum ve kaybetmeye hiç niyetim yok."

Nazlı Savaşın koluna girer ve giderler. 

****

Savaşlar parka gelmişlerdir. 

"Ne olduğunu anlamıyorum Nazlı, Doğuş kim? Yıldırım diye bir kuzenin varsa neden seni öldürmek istesin? Hepsi çok saçma.

"Hepsini unutsak ve sadece geleceğe odaklansak olmaz mı?"

"Tamam meleğim."

Nazlı pamuk şekerci görür ve Savaşla pamuk şeker alırlar. Bir yere oturup pamuk şekerlerini yemeye başlarlar. O sırada yanlarına bir çocuk gelir.

"merhaba."

"Ne tatlı çocuksun sen. Adın ne senin?"

"Can."

"Ailen nerede senin Cancım?"

"Benim ailem yok ağabey."

"Ama aile olmadan çocuk nasıl olsun Can?"

"Beni leylek kardeş babaanneme  bırakmış abla." 

"Babaannen nerede Can?"

"Evde."

"Sen buraya nasıl geldin o zaman çocuğum?" 

"Yürüyerek ağabey."

"Çocuktan al cevabı Savaşçım, gel Can otur yanımıza."

Çocuk Savaş ve Nazlının yanına oturur. Nazlı ona da pamuk şeker alır. Üçü de pamuk şeker yemeye başlar.  

"Sizin adınız ne?"

"Ben Savaş, buda Nazlı.'

"Sizde mi evden kaçtınız Nazlı abla?"

Nazlı Savaşa bakar.

"Evet Cancım ama biz şimdi gideceğiz sende evine dönsen olmaz mı ha?"

"Hayır ya. Bende sizinle geleceğim. Beni de götürün yoksa bağırırım bunlar beni kaçırıyor diye."

"Sakın ha, başımız beladan yeni kurtuldu zaten."

"Evinin yolunu biliyor musun? Gidip izin alalım sende bizle gel diye."

"Nazlı saçmalama."

"Ya ne var, bir günde çocuk baksak?"

"Ben izin aldım hadi gidelim."

"Bak demedi deme yemin ediyorum feci bela alıyoruz üzerimize."

Nazlı gülümser ve şiledeki eve doğru yola çıkarlar. 

-
-
-
Diğer kitaplarıma da bakarsanız beni çok mutlu edersiniz.

Özel NumaraWhere stories live. Discover now