thirty four -final-

2.2K 147 230
                                    

O gün, Jacskon'ın isteği üzerine onlarda kalmayı kabul etmiştim. Birkaç saat daha piyano çalışıp sıkıldıktan sonra film izlemeye karar vermiştik. Mısır patlatmak için mutfağa girdiğimizde yardım isteklerimi reddetmiş ve oturup onu beklememi istemişti. Seve seve kabul etmiştim çünkü onu uzaktan izlemek için tutuşuyordum ve kalçaları çok güzeldi. Şimdi de, bir kolumu masaya koymuş, başım hafif eğik bir şekilde deli gibi mısır arayan bir sarışın civcivi izliyordum. Çok güzeldi bu civciv özellikle de kalçaları. Mısır patlatmak dünyanın en önemli göreviymiş gibi bir ifade vardı yüzünde ve bu hali salakça gülümsememe neden oluyordu. 

''Mısır yemesek de olurdu.'' dedim. İşiyle o kadar meşguldü ki cevap verirken bana bakmamıştı bile. ''Bilmediğin için böyle söylüyorsun benim mısırlarım dünyanın en lezzetli olanları!'' demişti kendine güvendiğini belli eder bir tonda. Dayanamamış ve aniden arkasından sarılmıştım. Bir süre ne yapacağını bilemediği için elleri havada asılı kalmıştı ama daha sonra ellerini benimkilerin üzerine koydu. ''Tanrım rolleri mi değiştik? Bunu benim yapmam gerekiyordu.'' dedi gülerek sonra ekledi. ''Ama çok güzelmiş. Sıkıldıkça bana böyle sarılsana sen.'' Bende gülmekte ona eşlik ettim ve yanağına öpücük kondurduktan sonra terliklerimi yere sürüyerek salona ilerledim. ''Çabuk gel yoksa filmi sensiz izlemeye başlarım!''

Kendimi rahat beyaz koltuğa atalı on dakika olmuştu, Jackson hala gelmemişti ama yine de filmi başlatmamıştım.

~~~~~

Şimdi, ortamızda bir kase dolusu mısırla oturmuş bir şekilde filmi izlemeye başlamıştık. Elini mısır kasesine götürdüğünden beri beklenti dolu gözlerimle Mark'a bakmaya başlamıştım. Elindeki patlamış mısır tanesini ağzına götürürken kaşlarım istemsizce yukarı kalkmış ve gözlerimi iki üç kere kırpmıştım. ''Ee ne düşünüyorsun? Dediğim kadar var değil mi?'' diye sordum. Cevabı ''Vay canına şaka yaptığını düşünmüştüm ama bu gerçekten lezzetti.'' olmuştu. Derin bir nefes alıp verdikten sonra bende tadına bakmak istemiştim. Açıkçası tuzsuz, biraz yanmış ve fazlasıyla yağlıydı. Ama sevgilim dünyanın en lezzetli mısırını yiyormuş gibiydi.

Filmin kaçıncı dakikasına gelmiştik bilmiyordum ama umurumda da değildi. Yanımda Mark olduğu sürece dikkatimi başka yerlere veremiyordum çünkü çok güzeldi. ''O kadar mı güzelim?'' diye sordu sanki iç sesimi duymuş gibi. ''Evet çok güzelsin.'' dedim gözlerimiz buluşmadan hemen önce. ''O zaman öpsene beni.''
Avuç içlerim yanaklarını, dudaklarım dudaklarını buldu. Onu hissederken gözlerimi kapattım, ondan başka hiçbir şey hissetmemek istedim. Dudaklarında sakladığı her hissi dudaklarımla bulmak istedim. Tuhaftı, bir insan alev alev yanarken aynı zamanda soğuktan ürperebilir miydi?

~~~~

Saat gece yarısına yaklaşırken yatmak için Jackson'ın odasına geçmiştik. Üzerimde bir beden küçük bir pijama takımı vardı ama bunların sevgilime ait olması sorunu ortadan kaldırıyordu. Jackson ise sadece gri bir eşofman altı giymeyi tercih etmişti. Yatağa girdikten sonra yorganı açıp yanını pat patladı. Zaman kaybetmeden bende yanında yerimi aldım. Yanlış bir hareket yapmamak için kendimi tutuyordum ve tek yaptığım şey tavanı izlemekti. ''Biliyor musun sincaplar birbirine sarılmadan uyuyamazlarmış, ya keşke sincap olsaydık.'' diyerek sessizliği bozdum. ''Hadi o zaman sarıl bana bebeğim böylece uyuyabiliriz değil mi?'' demişti. Çenemi, beni gıdıklayan siyah saçlarına yerleştirmiş ellerimi de ince bele dolamıştım. Bu hareketimle bana biraz daha sokulmuş ve kollarını sabitleyip ellerimizi kenetlemişti. Kıkırtısını duyduktan sonra sanmıyordum uyuyabileceğimi.

Yan yana uyuyorduk. Ama ben uyumuyordum. Onun yanındayken zamanı uykuya harcayacak kadar salak değildim çünkü. Ellerim saçlarında gezindi biraz, sonra kulağına, yanağına, boynuna, omuzlarına kadar indi. Ona dokundukça içim titredi ama soğuktan değil. İçim içimi yedi vakit saniye saniye ilerlerken. Yüzünü ezberlemeye çalıştım, göz kapaklarını, kirpiklerini, ağız yapısını, çene yapısını. Tüm güzellikler bu bedene nasıl sığdırılabilmiş diye düşündüm. Düşündükçe kayboldum sende.

''Beni dikizlemeyi bitirdiysen uyu artık yoksa tüm gece uyutmayacağım!'' diye mırıldandı boğuk sesiyle. ''Seni izlemiyordum bir kere, yüzündeki benleri sayıyordum!'' kendimi üste çıkarmak istediğimi çok belli eder bir tonda konuşmuştum. Jackson'ın boğuk sesinden daha güzel bir şey varsa o da boğuk sesiyle karışmış gülümseyişiydi. ''İyi de benim yüzümde ben yok hayatım.'' Dikkatlice baktığımda gerçekten olmadığını fark etmiştim of. ''Pekala hadi artık uyuyalım.''

O gece, babam gittiğinden beri ilk defa bu kadar huzurlu bir uyku tatmıştım.

~~~~

Sabah gözlerimi açtığımda Jackson yanımda yoktu. ''Haydi uyan uykucu okula geç kalacağız yoksa.'' Kalkmak istemediğimi belli eden mırıltılar göndermiştim. ''Bende bu yatakta seninle güzel dakikalar geçirmek istiyorum ama gitmemiz gerek, haydi bebeğim kaldır o tatlı kıçını.'' ''Aman be kalkıyorum tamam!'' 

Giyinip -ki burası baya oynaşmalı ve uzun sürmüştü- kahvaltı yaptıktan sonra -ki bu da bir bardak süt ve bir muzu kapsıyordu- Jackson ile evlerinden ayrılmış okula yetişmek için durağa koşturmuştuk.

Şimdi ise kantinde oturuyordum. Tek başıma. Jackson yoktu, sevgilim değildi ve en kötüsü de beni tanımıyordu. Her şeyi kafamda yaşamıştım, tek başıma ve acı vericiydi. Hiç birinin gerçek olmayışı acı vericiydi. Onun, benim olmaması acı veriydi. Ve o Jaebum ile şakalaşırken onu sadece uzaktan izlemek acı vericiydi. Gülümserken gözlerin bir ara bende takılmıştı. Beni görünce gülümsedin,benim için gülümsediğini bilmek hayal edemeyeceğin kadar mükemmel bir olaydı ve bunu bilmiyordun.

öhömm öhöm sonunda beklenen final geldi :(( yukardaki final yazisini gorunce icim bir miktar parcalanmadi degil ama zamani gelmisti :") bu zamana kadar okuyup yorum yapan oy veren herkese cok tesekkur ediyorum yorumlariniz sayesinde gerek güldüm gerekse yeni bolum yazmak istedim djfjdjs bu textingin basindan beri yanimdan hic ayrilmayan, bana destek olan ve BAYA yardim eden WINUESTcikk sana da cok tesekkurler💖 uzatmak istemiyorum daha fazla of yoksa baya konusucam gibi xjjddzj bu nasil final ya diyenleri duyar gibiyim kesin degil ama bir ozel bolum gelme durumu olabilir ama bundan sonra gecenlerde yayinlamis olduğum wrong//2jae textinge agirlik vericem eger ona da bir bakmadiysaniz sey ederseniz ;);)) reklamimi da yaptigima gore artik gidebilirim hqsnxjsjajs neyse ya hadi hepinizi kocaman öpüyorum

markson :: textingWhere stories live. Discover now