Klişe Bir Hikaye

1.7K 164 76
                                    

Lanet olası alarmın lanet olası sesi yüzünden lanet olası göz kapaklarımı açtım. Ben bunun sesini değiştirmemiş miydim?!

Bir şort, bir tişört ve spor ayakkabı giydim. Kapıdan çıkarken annem beni durdurdu.

"Kızım o ayakkabı ne öyle? Okula gidiyosun sen çabuk çıkar onu ve topuklu ayakkabını giy. Sonra toplantıda ele güne rezil olmayayım: Nazire'nin kızı okula spor ayakkabıyla  gelmiş falan. Allah korusun."

"Tamam be anne. Kasma bu kadar."

Annemin dediğini yaptım. Okula giderken yolda Burçin i gördüm. Okula birlikle yürümeye başladık.

"Kızım bomba haberler var. Bizim okulun popüler çocuğu varya...”

Sözünü kestim. "Hani şu kaslı, güzel gülen, havalı, zengin, kusursuz bir yüzü olan, takım kaptanı olan tipsiz çocuğu mu diyorsun?"

"Aynen kanka o da onun neresi tipsiz. Allah çarpar laflarina dikkat et!!"

Tam bunları konuşurken inanamayacaksınız karşıdan Batu geldi. Kusursuzdu ama bu tipsiz olduğu gerçeğini degistiremezdi bir kere... Birden beni kucakladı.

“Ne yapıyorsun?"

"Hastane"

"Niye"

"Hastane"

Hiçbir duyguyu belli etmiyordu. Bu ne böyle? Hiçbir şey anlamamıştım. Hastane. Acaba sinirli miydi? Hastane derken biraz üzgündü ya da anlamıyordum.

"Ama ben sapasağlamım."

"Ha öyle mi?" Beni indirdi ve dövmeye başladı. "Şimdi nasılsın?"

"Şimdi görülebilirsin. Belki orada yakınlaşırız ve senin kusursuz bir şekilde tipsiz oluşunu konuşuruz."

Kafamı çevirip Burçin e baktım. Nereye kayboldu bu? Neyse umrumda değil.


Yazıp okuduktan sonra 'bu ne' dedim ama olsun. Bir süre sonra silerim. :D

Klişe, Klişe Ve Klişe...Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu