#10: O Kız

245K 12.2K 3K
                                    

Multi; Model - Mey

Multi; Arya ve Ulaş

  ''Çok güzelsin ama bu yüzün ile alakalı bir mevzu değil. Kurduğun/yazdığın cümle , ses tonun veya saçının uzunluk ölçüsü ile alakalı. Ya da göz retinanın etrafındaki o koyu çember ve elmacık kemiklerin. Ama kesinlikle yüzün ile alakalı değil. Sen parça parça güzelsin. Bütünken ise diyecek kelime bulamıyor insan...  -Filiz  Puluç''


Ulaş ile göz göze geldiğimde kahverengi retinasının çevresindeki o koyu halkaya odaklanmıştım. Göz bebeği loş ışıktan dolayı normalinden biraz büyümüş ve tam gözlerimin içine bakıyordu. Künyesinden tuttuğum için tuhaf bir görüntü çiziyorduk. Biri odaya girse yanlış anlaşılmamız yüzde yüzdü ve bu tamamen benim suçumdu.

Künyesini yavaşça bırakıp geri çekildim ve ellerimi dizlerimin üzerine koydun "Affedersin. Ben sadece -" 

Lafımı böldü. "Ziyanı yok" deyip sırt üstü döndüğünde göz bağımızı koparmıştı. 

Ritmi bozulan kalbim normaline dönerken "18 yaşında nasıl askere gittin? Gönüllü olduğunu söyledi Kutay ama 20 iken bile gitmen çok zor." 

Kaşları çatılırken "Kutay seninle dedikodumu mu yapıyor bir de?" dedi hoşnutsuz bir tonda. 

Kafamı iki yana salladım telaşla. "Öyle değil. Ben künyeni görünce ona sormuştum." 

Gözlerini tavana dikerken yutkunmuş ve çıkık adem elması aşağı yukarı hareket etmişti. "Dayım Orgeneral." 

Kafamı salladım anladığımı belli ederek. Bir nevi torpil sayılırdı ama bu kötü anlamda torpil değildi. Sonuçta kimsenin hakkını yediği yoktu. Dizlerimin üzerinden kalkıp yatağıma geri döndüm. Ulaş tavan ile bakışmasına bir süre devam ederken ben de onu izlemeyi sürdürdüm sessizce.

 "Uyumazsan nasıl dinlenmiş olacaksın?" Diye sorduğunda bana mı soruyor anlayamamıştım ilk saniyelerde. 

Bana değil de uzaktaki birine sesleniyor gibi konuşmasının yanı sıra cevap bekleyen bir soru gibi de durmuyordu ses tonu. Dudaklarımı birbirine bastırıp yatağıma uzandım, yüzümü ona doğru döndüm. Sağ tarafıma dönerek uykuya dalamıyordum. Sol tarafıma dönmem şarttı.

Ona bakarken en son birine ne zaman iyi geceler dedim diye düşündüm? Yetimhaneden çıkmadan önceydi. Suna anneme her gece derdim mutlaka. Çok olmamıştı çıkalı ama birine iyi geceler dilemiyordum artık ve bu yalnız hissettiriyordu.

Gülümsedim burukça. "İyi geceler Ulaş."

"Geceler iyi değildir kız çocuğu. İyi uykular," diye mırıldandı derinden gelen bir sesle.

Geceler iyi değildi gerçekten? Bana iyi davrandıkları olmamıştı hiç. Ona da mı iyi davranmıyorlardı? 

"Evet," diye fısıldadım sesim geceye ayak uydururken. "Bence de geceler iyi değil... O zaman sana da iyi uykular Ulaş."

•••••••••

Taburcu olmam için işlemlerimi yaparken Ulaş öylece başımda dikiliyordu. Annesi beni uğurlamak için yanımıza geldiğinde gülümseyerek başımla selam verdim ona. 

"İyisin değil mi?" diye sordu ilgiyle. 

Kafamı salladım. "İyiyim, teşekkür ederim. Bana çok yardımcı oldunuz."

Gülümseyerek hafifçe yanağıma dokundu yumuşak bir tavırla. Ardından Ulaş'ı yanağından öpmek için uzandığında Ulaş eğilerek işini kolaylaştırmış ardından o da annesini öpmüştü. 

ATEŞ Where stories live. Discover now