HİPNOZ -340-

159 58 16
                                    

HER HİPNOZ BİRER KATMERDİR. KARASI ACI ZEHİRİ İSE TATLIDIR.

zehraaaa00 ithafen

Öncelikle BAŞLAMA NOKTASI isimli bölümde neden 340 yıl önce başladığımı açıklamak istiyorum.

Aslında bunu daha önce söylemeliydim ancak bu kadar fazla yorum geleceği aklıma gelmemişti.

Hikayenin geçtiği yer dünya ile aynı zaman dilimi olmayan bir evren. Orada insanlar ortalama 500 yıl yaşayabiliyor. Mesela bizim 18 yaşımız onlarda 70 yaş gibi.

340 yıl önce başlamamın sebebi ve 100 yaşındaki hali ile devam etmemin sebebi ise Kitap son bulduğunda Alez 340 yaşında olacak. Bu yüzden 340 yıl önce diye başladım.
100 yaşında devam etmemin sebebi ise şu. Alez 100 yaşından 340 yaşına kadar pek çok olay yaşayacak. Tabi her yaşı ayrıntılı anlatmayacağım.
Önemli olayların olduğu yaşlar benim için daha önemli olacak.

Acaba Alez 340 yaşında mı ölecek diye sorular oluşabilir ya da sonunu tahmin edebiliyorum diyebilirsiniz ancak kitabın sonu tahmin edilemeyecek bir düzeyde. 3 senelik bir kurgu basit bir şekilde bitmeyecek

Sevgilerle

Özlem....

İyi okumalar.

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

Her adımda bir nefes. Bata çıka ilerlenen her yolda bir kayıp. Her hız ölüme yaklaşılan bir rüzgar. Her uğultu kulakları yıkan bir ezgi.

Elon Ormanları'na giden her yol yeni bir ölüm korkusuydu. Her rüzgarı biraz da ölümü koklatırdı onlara. Her adım biraz daha sindirmişti onları. Tedirginlik ve yorgunluk üst üste binip omuzlara çöreklenmişti. Atın üstünde ileriyi görmeye çalışan Alez bu yükü her zerresinde tadarken yeni bir yol ayrımı daha onları karşılamıştı. Biri güzel çiçeklerle süslenen genişçe bir yol diğeri ise yemyeşil ağaçların kırmızı yapraklarla süslendiği korkutucu bir güzelliği olan dar yoldu.

"Efendim haritada böyle bir yol ayrımı belirtilmemiş."

Kafasını geriye atarak derin bir nefes çekti içine Alez. Nefesi içindeki sıkıntıyı barındırmıştı. Ellerinde ki harita doğru düzgün ayrıntıları gösteremiyordu zaten. Bu cümle onun için süpriz olmaktan çıkmıştı. Anlaşılan zorluklar onu bekliyordu. Belki de hayvan saldırısında ölebilirlerdi ya da açlıktan. Kana susamış katran cadıları da unutulmamalıydı. Ama ne olursa olsun ellerinde tek bir can kalmasa bile o büyücüyü bulup Sam'e götürecekti.

"Kampı burada kuralım şafakta planları yeniden yapar yola çıkarız. "

Alez'in emri ile askerler dağılıp ateşi yakmak için çalı toplamaya çıkmışlarken Alez hızla atından indi. Saatler süren at yolculuğu herkes gibi onuda yormuş bunun üstüne birde açlık eklenmişti.

İleriden gelen su sesi kulaklarını yıkarken sevinçle su sesinin geldiği tarafa yöneldi. Güvenlik amaçlı kılıcını kınından çekerek dikkatle adımlarını attı. Ormanın kokusu iliklerine huzur verirken suyun sesi ile az da gülümsemişti. Mutluluk sarhoşluğu onu ele geçirmeden adımlarını seri bir şekilde atmaya başlamıştı. Onu izleyen gözlerden habersizdi..

Ağaçların mistik kokuları etrafta görünen toz zereciklerine karşırken Alez bastığı yerde kimi zaman çiçekler açıyor kimi zamanda zehirli sarmakşıklar beliriyordu. Artık bunlara şaşırmıyordu Alez. Geldikleri yollarda da böyle sorunlarla karşı karşı kalmıştı. Şuan tek odaklanması gereken suyu bulmaktı. Ancak zihni dikkatini dağıtmaya gerçekten meraklı duruyordu.

SİYAHIN KILICIWhere stories live. Discover now