BAŞ BELASI

41 9 0
                                    

Sabah uyandığımda burnuma gelen kokuyla  burnumu tikadim ve direk lavaboya koştum.
Lavaboda midemi rahatlatttiktan sonra mutfağa  igrenerek gittim. Bir de ne göreyim kaan yerde yatmış. Kipirdamiyordu.  Mutfağa zorla girdim. Çünkü mutfağa  duman dolmuştu. Daha fazla zaman kaybetmeyerek kaan in yanına gittim. Kaan bayilmis olmalıydı. Ocakta yanmış olan krep in altını da söndürdüm ardından cami açtım ve kaan in kollarından tutarak odaya sürükledim. Koltuğa uzattigimda kolonya ile burnunun a koklattım. ama ne yapsam ayıkmiyordu.  Mutfaktan  1 bardak suyu alıp yanına geldim ve  yüzüne döktüm. Dökmem  ile ayikti. Ve uzun süre öksürdü.  Yanına oturarak iyi misin? Diye sordum.
"Off öldüm sandım yaa.
"Nasıl becerdin kaan.
Kaan doğrularak anlatmaya başladı. Aslında fazla yormak  istemiyordum ama merak ediyordum. Mutfağı ve kendini nasıl bu hale getirdi.?
"Yaa ben krep yapıyım dedim. Yeni ev arkadaşıma. Hüneri mi gösteriyim dedim.
"Çok hunerlisin kaan. Krep çok güzel olmuş.
"Yaa öyle deme. Aslında güzel yaparım ama telefon görüşmesine dalınca unutmuşum.
"O kadar uzun süre kimle konuştun ki?
"Off  hiç sorma baş belası kız arkadaşımla.
Kız arkadaşı mi? Kaan in bir kız arkadaşı vardı.
"Ii tamam ben mutfağa gidip birseyler hazırlıyim.
Bu konuyu geçiştirmek için kahvaltı hazırlama bahanesi uydurmustum.  ama mutfağa giden yolda kaan ın sesiyle durakladım.

''eylül  yanlış anlamadın değil mi?

arkamı dönerek soru sorarcasına baktım.

''neyi kaan? bunda yanlış anlaşılacak bir şey yok. kız arkadaşının olması normal.

''yaa gerçekten hiç normal değil. çok tuhaf bir kız. kendisine aşık falan da değilim.

''o zaman niye kızla çıkıyosun.

''bilmiyorum. o beni seviyor üzmek istemiyorum.
"Bence o kızı sevmeyerek daha çok uzuyorsun.
"Yani?
"bence onu sevmediğini söyle.
"Bugün görüsecez zor olacak ama söyleyebilirim.
"Bence de.
kaan ın yanından  ayrılıp mutfağa geçtim.  bir kızı sevmeyerek onunla oynamak hiç hoş değildi. kız duysa ne kadar üzülürdü. düşünmek bile istemiyorum. hayatımda kimseye aşık olmamıştım ama aşık olanların dediği haklıymış. bazı erkekler gerçekten vicdansızmış. beynimden düşünceleri salıp  Yanmış krep i çöpe döktükten sonra ortalığı topladım.  Ve Kahvaltı yi hazırladım. Kaan i çağırdıgimda gelmiyordu. Gelmemesi ile yanına gidip çağırmayı denedim. Ama kaan evde yoktu. Aramayı deneyecektim telefon numarasi yoktu. En iyisi beklemekti.
Birkaç dakika geçtikten sonra  kapının anahtarla açılma sesiyle kapıya yöneldim. kaan elindekileri  elime verdikten sonra;

''sıcak poğaça. kahvaltının yanında güzel gider. ben elimi yıkayıp geliyorum.

başımla onayladıktan sonra yemek zevkini sevdim. çünkü bende sıcak poğaçayı çok severdim. bir kere babam annem öldükten sonra bana neşe olsun diye sabah kahvaltısına dışarıya çıkarmıştı. ve sıcak poğaça ile çay yedirmişti. o zaman çok sevmiştim. ilerleyen zamanlarda babam bana hep aldı ama selma anam yüzünden alamadı alsa bile kendisi yemişti.

''ooo çok güzel görünüyor.

''hadi acıkmışsındır otur bakalım.

çayları koyduktan sonra  bende karşısına oturdum büyük zevkle poğaçaları yerken  teşekkür etmeyi unutmadım.

''sen hergün teşekkür mü edeceksin. çünkü hergün yerim poğaçalardan da.

''o zaman sadece bu günlük olsun dedim ve çayımdan da son yudumumu alıp odama gittim. çünkü bugün eda ile görüşecektik. yerini ve zamanını konuşmamız lazımdı. hemen eda yı arayarak açmasını bekledim.

'' eda.

''eylül nasılsın.

''iyiyim canım sen.

''bende iyiyim. bugün görüşüyor muyuz?

''ahh tabiki de. saat 12.  benim iş yerinde öğle arasında konuşuruz.

''tamam canım.

''aa bu arada eda. babam nasıl.

''seni bulamayınca polise haber verdi.

''ne?

''evet dün akşam yaptı bunu. polisler babanın benden şüphelenmesi üzerine sorguya çektiler.

''bir şey demedin değil mi?

''hayır. ama pek fazla dışarıya çıkma. kaan duyarsa seni aradıklarını polise verebilir.

''kaan la ben konuştum. saklayacak bu durumu.

''tamam canım görüşürüz o zaman.

telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes aldım. polisler beni arıyordur . eğer bulurlarsa gerçekten çok kötü olur du.

kaan ın yanına gidip olanları anlattım. kaan bu durumu saklayacağı üzerine tekrardan söz verdi.

''bulmuşum ev arkadaşımı bırakır mıyım hiç?

kaan'a masum bir gülüş yollarken telefon numarasını aldım. kendiminkinide vermiştim. lazım oluyordu sonuçta.daha sonra  işe gitmek için hazırlandım ve çıktım. kaan da benden önce çıkmıştı. çünkü bugün iş arayacaktı.

.............

lokantada işler yoğun şekilde devam ederken paydos verildi kapıda beliren edaya üstümdeki garson kıyafetleriyle koştum ve sımsıkı sarıldım.

''özlemişim seni.

''bende.

birbirimizden ayrılırken edayı bir yere yönlendirip oraya otutturdum.birşeyler hazırlayıp masaya koyduktan sonra edanın karşısına geçtim.

''eylül şu ev arkadaşını anlatsana.nasıl biri?

''iyi.

''sadece iyi mi?

''ne olmasını bekliyordun eda.

''mesela yakışıklı mı?

eda ya pis pis bakarken onun çok merak ettiğini anlayıp söyledim.

''tamam tatlı ve yakışıklı çocuk.

''woww.

''sen beni boşver. ben idare ediyorum da bizim evde neler oldu.

''bugun sabahki söylediklerim be kardeşim. selma anan biraz kızsa da babana sikayet etmesi yüzüne baban dinlemiyor bile kızımı bulacağım diyor başka bir şey demiyor.

''var ya ilk defa selma anamı haklı buluyorum. ne gerek vardı şimdi buna.

''sana göre gerek yok.

''öyle.

öğle arası bittikten sonra edayla vedalaşıp işimin başına döndüm.

..................

selam! yb geldi umarım beğendiniz. yorum larınızı bekliyorum lütfen yorum yapın. bu arada kitabın tanıtım bölümünü değiştirdim eğer farketmediyseniz şimdi bakabilirsiniz çünkü kitabın gidişatıyla ilgili orada ipucu var.dediğim gibi bu kitabın finali sizleri ağlatacak. eğer ağlarsanız ama gerçekten süper olacak. sizleri seviyorum. hoşcakalın.

❤ SENİNLE AŞK ❤Where stories live. Discover now