14. Esir - Deniz Onay Part 1

Start from the beginning
                                    

Sarılmayı bıraktılar ve bu sene olabilecekleri tek tek sıralayarak okula doğru yürümeye başladılar. İhtimalleri düşünüyorlardı. Klasik olarak okulda bir sene içerisinde neler olabilirse onları tekrarladılar ve buna hazır oldular. Lisenin son senesini bunlara hazır bir şekilde ve rahat bir kafayla geçireceklerdi. Planları buydu.

Adımlarını üç senelik okullarına attıklarında ikisi de az da olsa bir özlem duymuştu. Okul denen yerde de iyi hatıralar olabilirdi. Klasik sıralarına geçtiler ve müdürün konuşmasından, güneş alnında beklemekten ve bitmek bilmeyen alkışlamalardan sonra sınıflarına dağıldılar. İkisi hemen en arkaya oturmuştu bile. Yerleri belliydi. Her zaman en arkası. Tahtaya ne kadar uzak o kadar iyi. Ali ve Umut'ta önlerindeki yerini aldılar. Ali ve Umut, Deniz'in Dilara'dan sonraki en yakın arkadaşlarıydı. Bunu inkâr edemezdi. Dilara hayatında çok önemli bir yere sahip diye onları yok sayamazdı. Ne zaman canı sıkılsa ve kaçıp gitmek istese her zaman yanında olmuşlardı. Her zaman ona destek olmuşlardı. Böylesine bir şeyi göz ardı edemezdi.

Ali çok değişmişti. Üç aylık yaz tatilinde saçlarını hiç kestirmemişti ve saçlarını toplayıp topuz yapmıştı. Neyse ki okul müdürümüz modern biri. Uzun saça küpeye vs karışmıyor. Müfettiş gelecek yalanlarıyla da kimseyi kandırmıyor. Tüm okulun sevdiği bir müdür. Nadir rastlanır. Ali Spor salonundan hiç çıkmamış gibiydi. Zayıf olan Ali bir anda yapılı biri olmuştu. Zaten uzun olan boyu ve yeşil gözleri ile dikkatleri üzerine çekiyordu fakat bu iki değişimle okulun bu seneki bombası olacağı her halinden belliydi. Umut hiç değişmemişti. Hâlâ aynı cılız ve kısa saçlı orta boylarda biriydi. Deniz gözlerini sınıfın üzerinde gezdirdiğinde pek bir değişiklik sezmedi. "Aynı tas aynı hamam. Pardon, aynı mallar aynı salaklar" diye söylendi içinden.

Arkadaş grubu kendi aralarında konuşurken Deniz tahtaya sınıfa girmeden önce -muhtemelen akşam- yazılmış ders programına bakıyordu. Bugünkü ilk ders tarih. Geçen seneki Çağla hocanın başka yere atandığı geldi birden aklına. Kahretsin dedi kendi kendine. Yeni hocalardan her zaman nefret etmişti. Alışılmış bir ders tarzı, alışılmış bir insanın yerine bir anda yeni birisi geliyor ve farklı kurallar farklı konuşma stili farklı bir ders anlatım biçimi derken aradaki uyumu sağlamaya çalışırken bir bakıyorsunuz dönem bitmiş. Deniz zihninde eğitim sistemi ile kavga ediyordu. Daha doğrusu genel olarak 'sistem' ile ilgili sorunları vardı. Birilerinin zamanında koymuş olduğu kurallara zorla uymak zorunda olmak ve hayatının gidişatını sağlayabilmek için o kurallara karşı çıkamamak sinirlerini çok bozuyordu. Oturduğu yerden bir çığlık atası vardı fakat bu pek de akıllıca bir hareket olmazdı. Kimsenin ona delirmiş gibi bakmasını istemiyordu.

Ders zili çaldı ve ayaktakiler ağır adımlarla yerlerine oturdular. Dilara bir kahkaha attı ve Deniz ona doğru dönüp baktı. Onları dinlemiyordu, kafası çok başka yerdeydi. Kaçırılan bir espriden zarar gelmezdi. Dilara ona nasıl olsa sonradan anlatacaktı. Sınıfa standart boylarda gür saçlı, sakalı yeni kesilmiş biri girdi. Üzerinde beyaz kısa kollu bir gömlek ve altına kadife bir pantolon ve hafif spor bir ayakkabı vardı. Yüzü orta yaşlarda olduğunu gösteriyordu, kendini saklamıyordu. Dilara sadece Deniz'in duyabileceği bir sesle "İşte başlıyoruz." dedi.

Adam kara tahtaya muazzam bir titizlikle adını yazıyordu. "Umarım tahtadaki ders programını not almışsınızdır, silmeden önce sormalıydım, benim hatam üzgünüm." dedi. Sesi oldukça nazikti. Yumuşak bir tonlaması vardı. İnsana içten içe huzur veren bir sesti. HASAN KAYA / TARİH. Adının yanındaki tarih yazısını muhtemelen ders programını görmemişlerdir diye yazmıştı. Ardından öğretmen koltuğu yerine öğretmen masasının önüne gelip üstüne çıktı ve orada oturup sınıfa bakmaya başladı. Kimseden ses çıkmıyordu. Sonrasında herkese sırayla adını soyadını ve nereli olduğunu sordu. "Klasikler hiçbir zaman ölmez, sonsuza kadar yaşar." dedi Deniz. Bunu kendi kendine söylemişti ama Dilara "Haklısın" diyerek ona katıldığında sesinin biraz yüksek çıktığını fark etmişti.

Karanlığın Esirleri (KİTAP OLDU)Where stories live. Discover now