İlk Tanışma

En başından başla
                                    

Kardeşi sesi ve söyledikleriyle kırgınlığını belli ederken "özür dilerim Clara, kendimi affettireceğim söz veriyorum" dedi.

"Sana artık diyecek lafım yok Stev. Her neyse ben ne dersem deyim gelecek yılda unutacaksın. O yüzden bir şey demiyorum kardeşim."

"Clara bebeğim yapma ama böyle özür dilerim, ne istersen yapmaya razıyım. Yeter ki üzülme."

"Bu akşam beni şık bir yerde yemeğe çıkartırsan belki seni affederim" diyen kardeşinin yumuşak sesini duyduğunda gülümsese de akşam ki toplantısını hatırlayınca gerildi. Ne diyeceğini bilemeyerek uzun süre sessiz kaldığında Clara durumu anlamıştı.

"Önemli değil Stev. Yine meşgulsün değil mi?"

"Ah Clara bu akşam çok önemli bir toplantım var. Bir senedir bu adamları ikna etmek için uğraşıyorum. Erteleyemem."

"Anlıyorum. Sana başarılar" diyen Clara, Steven'ın cevap vermesine fırtsa vermeden telefonu kapattığında Steven yüzüne kapanan telefona bakıp Edward'a dönerek "kendimi nasıl affettireceğim" dedi.

Edward omuz silkerken "sanırım bu sefer Ferrariden daha pahalı bir hediye almanız gerekecek" dedi.

Steven kafasını iki yana sallarken "pahalı bir hediyeden çok Clara'nın gönlünü fethedecek bir hediyeye ihtiyacım var Edward, bu sefer çok kırıldı" derken bir yanda kardeşinin son zamanlarda yapmaktan hoşlandığı şeyleri düşündü ama bir türlü bilemiyordu. Aklı hep yeni yatırımlarla doluydu.

"Yeni hobisi resim çizmek efendim" diyen Edward'ın sözleri onu düşüncelerden sıyırırken genişçe gülümseyerek "o zaman ona en iyi tuvallerden bir tane gönder, bir demet kır papatyası eklemeyi de unutma" dedikten sonra "teşekkürler Edward" diye ekledi.

Çocukluğundan beri yanlarında olan Edward Steven ailesini kaybettikten sonra ona en yardımcı olan kişiydi. Babasının sağ kolu olan adam şimdide onun her şeyine koşturan vazgeçilmez adamıydı. Edward düşüncelerine önem verdiği yardımlarına ihtiyaç duyduğu tek çalışanıydı. Henüz kırk beş yaşına yeni giren adam onun tek dayanağıydı.

Steven şirkete geldiğinde arabasından inip yoğun bir güne adım atarken Rose daha yeni uykusundan uyanmıştı.

Steven şirkete geldiğinde arabasından inip yoğun bir güne adım atarken Rose daha yeni uykusundan uyanmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerini aralayan Rose geniş yatağında esneyerek gerilirken gördüğü rüyanın etkisindeydi. İnce atletinden belli olan göğüs uçları vücudunun da hala rüyanın etkisinde olduğunun bir kanıtıydı. Gözlerini sımsıkı yumarak inlerken neredeyse her hafta olduğu gibi kendi ateşini söndürmek için elini iç çamaşırının lastiğinden içeri kaydırdı. Diğer eliyle de göğsünü kavrarken bir elinin parmakları kadınlığını talan ediyor diğer eli de göğsünü çekiştiriyordu.

Nefesi hızlanmaya başladığında gözünün önüne rüyasında gördüğü sert bedeni getirirken arzusu daha da çok artı. Etine giren parmaklar hızlanırken kalçası havalanarak son kez iki parmağını içine ittiğinde ufak bir çığlık atarak doruğa ulaşmıştı. Islak parmağını dışarı çıkartıp kendi sıvısına yüzünü buruşturarak bakarken "bir gün birileri bunu benim için yapacak mı?" dedi.

GEÇMİŞİN ESİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin