1. bölüm ● "amortentia"

3.5K 179 400
                                    

Medya: Artemisia ve Remus (Ayrıca da hikayenin tanıtım videosu bulunmakta.)

*

Gün ışığı, üzeri çiçek motifleri ile süslenmiş camlardan içeri girerken buram buram büyünün koktuğu Hogwarts'ın Gryffindor kızlar yatakhanesinde ilk uyanan Artemisia De Vita'dan başkası olmamıştı. Yüzüne çarpan güçlü ışıklar sayesinde yattığı yerde rahatsızca birkaç defa döndü sonrasında ise hemen hemen tüm kemiklerini kıtırdatacak biçimde esnedi. Yeni günün ilk demleri koca yatakhanede önce onu bulurdu, tabii bunun sebebi kendisinin camın hemen yanında ki yatağı sahiplenmek için gösterdiği cesaret ile ilgiliydi. Hiçbir kız ilk uyanan olmamak istememiş ve amansız bir mücadeleye kapılmıştı, en sonunda çare olarak kızıl saçlı kız gönüllü olmuştu.

Bundan hiçbir zaman açık açık şikayet etmemişti -tamam, tatil günleri erkenden uyanmak pek işine gelmiyordu ama- sabahın ilk ışıklarını yüzünde hissetmek hiçte fena değildi. Artemisia bunun onu ısıttığına inanırdı, dinç hissetmesini sağladığını arkadaşlarına anlattığında genelde ona, kendisinin bardağın dolu tarafından baktığı iddia edilse bile genç kız bu şekilde hissettiği sürece bir sorun görmüyordu. Önemli olan bu değil miydi zaten? Turuncuya kaçan dalgalı saçlarını hızlıca tepesinde topladı ve komidininin üzerinde bulunan mor toka ile tutturdu. Bacakları kendisini zorlasa bile rahat yatağındanda kalktı.

"Lily," Dedi gözü kapalı halde "Lily uyan." Yanı başında, kendisine en yakın yatakta bulunan kız, arkadaşının seslenişine sırtını dönerek yanıt vermişti. Cezanın verdiği etkinin yorgunluğunu hala atamamış hem de geç yatmış olan cadı, arkadaşına yumuk gözlerini hafifçe aralayarak baktı. Lily Evans uyurken bir melekten farksız görünürdü. Artemisia bir an kızı uyandırmaya kıyamayacağını düşündü, tabii bunu yaparsa Lily onu çiğ çiğ yerdi, bu yüzden kıza ve artık rüyasında her ne görüyorduysa ona da hatrı sayılır bir vakit tanımaya karar verdi. Paytak paytak yürüyerek koca odanın ortasına dikildi ve yüksek sesle konuşmaya başladı; "Uyanın. Evet, benim, her zaman ki çalar saatiniz Artemisia, ve saatiniz sizi kıçınızdan tekmeleyerek yataklarınızdan düşürmeden; Uyanın işte!"

"Kapa çeneni papağan." Ses yatakhane kısmının sonlarından gelmişti, en kuytu köşe taraflarından, ve kesinlikle huysuzdu. "Bu popo yatmak istiyor ve yoluna çıkan ne olursa bu amaç uğruna feda edebilir." Clarke Valeska her zaman ki gibi dışarıdan bakacak birisi için oldukça kaba ve saygısız gelecek bir biçimde konuşmuştu ama yeni yeni uyanmaya başlayan diğer kızlar ve olduğu yerde etrafta yetişmeye çalışan Artemisia dahil koca gruptan kıkırtı tufanı yükselmişti. Kızıl kız köşede tepinen muzip kıza göz kırptı ve kıyafetlerine doğru ilerledi.

Clarke'ın, üç gün önce yemek savaşına zemin hazırlayan ve sonra kendisininde dahil olduğu bir öğrenci grubunu senenin ilk cezasına bıraktıran kızın sözlerini ciddiye alacak birisi onunla on dakika dahi geçiremezdi. Ama dayanılmaz, zeki, komik, arada sırada bencil ama genellikle sivri dilli birisi için Gryffindor kızları elinden gelenin en iyisini yapıyordu. Clarke her ne kadar göstermese bile içten içe bunun için dostlarına teşekkür ediyordu. Değişemiyordu. Bir çok defa denemişti ve sonunda yine o olmuştu işte. Clarke yani.

"Günaydın." Dedi Megara zinde bir biçimde yataktan kalkarken, bu onun cezaya kalmaması ve erkenden yatması ile ilgiliydi tabi ki, yumruk haline getirdiği elleriyle gözlerini ovaladı. Hemen yanında bulunan Marlene ve Alice'de aynı şekilde birbirlerini selamladılar ve kalktılar. Marlene ufak tefek, sarı saçlara sahip fazlasıyla tatlı bir kızdı. Hatta Megara'yı şüpheye düşürecek kadar. Geçen sene, yani Hogwarts'ta ki ilk senesinde onu gördüğünde gerçekten etkilenmişti, McKinnon okula yeni gelen kıza fazlasıyla iyi davranmış ve onu arkadaşlarıyla tanıştırmıştı. Sonra bir şekilde etraftan aldığı ufak tefek duyumlar yüzünden kızdan birazcık uzaklaşmış kendi kabuğuna iyice çekilmişti. Birilerinin onunla çıkıyor olması kızı kendisine itiraf edemese bile fazlasıyla kıskandırmıştı. Her ne kadar sonradan işin öyle olmadığı anlaşılsa bile.

kızıl rüyalar ● remus lupinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin