Bölüm 5 - Yeni Bir Gün

315 39 2
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   Gün yeni doğmak üzereydi. Ortam hala karanlık sayılırdı . Rüzgar sesine uyandım . Belki üşümüştür yanıma gelip yatmıştır diye düşündüm . Soluma baktım , sağıma baktım . Kalktım koltuktan belim mi tutulmuştu ? Yoksa akşam soğukta fazlamı kalmıştım . Odama doğru yürümeye başladım . Belki üstü açılmıştır . Üşümüştür belki . Yavaşça girdim odaya . Hala mışıl mışıl uyuyordu . Üstüde açılmamıştı. Saçları dağılmıştı ama topladım yavaşça. Dudağı titrer gibiydi . Hissetmiş miydi orda olduğumu . Belki de öpmemi istiyordu dudaklarını . Topladım saçlarını alnını öptüm usulca. Ne de güzel uyuyordu . Dünyada ki en huzurlu ev bu ev diye düşündüm . Kimse bu kadar güzel uyuyamaz . Kimse bu kadar içten ve masum uyuyamaz . Peteğin kenarına oturdum . İzlemeye başladım . İçimden seninle birlikte ömrümün en güzel uykularını bu yatakta geçirsem diye düşündüm . Ama olmayacaktı hiç bir zaman bu . Biliyordum kalbinin kimin için yandığını . Defterimi elime aldım yazmaya başladım ...

Sen şimdi uyurken buz mavisi örtümde

Ben karşındayım

Sen bilmiyorsun görmüyorsun

Ben tam gözlerinin dibinde saçlarının telindeyim

Öpüyorum uykularından seni

Kirpiklerini inceliyorum

Ve diyorum ki bu kirpikler rastgele dizilmiş olamaz

   Saat yediye geliyor . Ne olur uyanmasın diyorum . Ne olur daha fazla , daha fazla uyusun . Güzel bir kahvaltı hazırlamalıyım sana diyorum içimden . Ufak bir not bırakıyorum baş ucuna uyanırsın diye .

'' Sakın bir yere gitme , taze ekmeği seversin sen bekle .''

   Yavaşça çıkıyorum evden . Şemsiyemi alsaydım keşke . Yağmur çiseliyor . Ama olsun bugün dünyanın en mutlu insanı benim . Kalbim , evim , yüzüm bahar bu gün bana . Buna alışmak güzel olurdu .Sana taze ekmek almak için her sabah sen uyanmadan uyanabilirdim . Hikmet Amca'nın dükkanına girdim gülümseyen bir yüzle .

+ Günaydın Hikmet Amca .

- Günaydın oğlum .

+ Güzel bir sabah değil mi Hikmet Amca ?

- Her gün güzel bir gün oğlum .

+ Haklısın be Hikmet Amca . Her gün güzel .

Tanıdığım en iyi şair Hikmet Amca diye düşündüm yeniden .

- Hikmet Amca peynir , yeşil zeytin , iki yumurta , bir kaç domates ve salatalık , sulu üç beş portakal ve en önemlisi taze , sıcak bir taş fırın ekmeği ver bana .

   Gülümsedi Hikmet Amca . Ben ekmek yemezdim kahvaltı da . Oda anlamış mıydı seni acaba ? Hikmet Amca bu kesin anlamıştır . Eve döndüm , yavaşça kapıyı açtım . Odama baktım hala uyuyordu . Notu aldım dolaba yapıştırdım . Belki tekrar lazım olurdu kim bilebilir. Annemin verdiği önlüğü giydim . Beni bu halde görse kesin gülümserdi diye düşündüm . Kendi kendime gülümsedim . Aklınıza bile geldiğinde gülüyorsanız siz aşıksınız .

   Çayı ocağın üstüne bıraktım . Portakalları kesip sıkmaya başladım ve bitince bir sürahiye boşaltıp dolaba attım . Domates ve salatalığı dildim tek tek . Annemin yaptığı çilek reçelinden de koydum . Aklıma annem geldi . Annem kadar çok seviyordum onu da . Peyniri de kestim . Zeytine limon ve yağ ekledim . Biber seviyor mudur acaba diye düşündüm . Hakkında öğreneceğim ne çok şey var hala . Ekmeği de dildim . Omleti yapsa mıydım ? Yoksa uyur muydun daha fazla ? Yoksa bileklerinden öperek uyandırsa mıydım seni ? En iyisi biraz daha beklemek . Geldim yine oturdum peteğin yanına . Günlerce izleye bilirdim bu görüntüyü . Çayı demlemeye kalkıyordum kalkarken elim peteğe çarptı . İrkildin biraz ama soluna dönerek uyumaya devam ettin . Çayı demledim ve kısık ateşin üstüne bıraktım . Masada fazla bir şey yoktu , boştu yarısı masanın ama ben hiç bu sabah ki kadar dolu olmamıştım hayatımda . İçerden sesimi duydum ;

- Hasan ?

Uyanmıştı .

+ Efendim ?

   Odaya geçtim . Üstü hala örtülüydü . Gözlerini ovuşturarak benden özür diliyordu . Uyuya kaldığını söyledim gece . Ve benim evime getirdiğimi , uyandırmaya kıyamadığımı söyledim . Güldü .

- Güzel bir uykuydu benim için dedi.

+Benim içinde güzel bir geceydi .

   İkimizde halimizden memnunsak sorun yok diye düşündüm . Kahvaltıyı hazırladım hadi kalk havlu vereyim bir duş al . Bende omlet yapayım o sırada .

- Bana kahvaltı mı hazırladın ?

+ Bize dedim , bize hazırladım .

   Ne güzel gülümsedi yine . Duşa girdi o . Bende omlete geçtim masayı hazırladım , portakal suyunu çıkardım . Ekmeği de koydum masaya . Güzel bir parça açtım ,n'' Ben Iver - Holocene ''. Duştan çıktı , benim şampuanımı kullanmıştı . Nasıl da ben kokuyordu artık . Saçında havlu vardı ama bu kokuyu bastıramıyordu . Boynundan koklamak isterdim , öpmek . Masaya oturdu . Çayını ve portakal suyunu bardaklara koyup verdim . Güzel bir kahvaltıydı hatta hayatımda ki en güzel kahvaltımdı . Kitaplardan konuştuk , filmlerden , hayattan söz ettik. Beğenmişti kahvaltımı . Masadan kalktık . Saçlarını kuruladım . Eve gitmesi gerekiyordu . Evine bıraktım . Arabadan inerken nasıl da baktı gözlerime . İçime işledi sanki . Öptü sakallarımdan . Sakallarıma da bahar geldi sanki . Buna alışmak istiyordum . Ben de gül yüzünü öptüm . Birazcıkta kokusunu içime çektim . Bu bana bir süre yeterdi . O gitti . Ben arkasında kaldım ve izledim .

'' Zeynep '' (Tüm Kitapçı Raflarında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin