Destan

9.6K 410 96
                                    

Medyadaki destan

"Aras?!"

"Destan?!"

Ani bir hareketle gözlerimi açtım.Destanda kimdi neler oluyordu.Aras hoca'ya baktığımda gözlerinden ateş püskürüyordu.Halen o kıza dönüp bakmamıştım.Başımı o yöne çevirdiğimde acayip güzel bir kızla karşılaşacağımı sanmıyordum.Kızıl saçları rüzgarla birlikle dans ediyordu.Beyaz tenide bu karanlıkta bile ben burdayım dercesine parlıyordu.Gözlerinin derin maviside insanı büyülüyordu.Fiziğine diyecek bişeyde yoktu zaten.Bian onu kendimle karşılaştırınca yanında ne kadar vasat ve çocuksu kaldığımı gördüm.Aras hoca ayağa kalktı ve o kızın yanına gitti.Cidden kıskanclık hormonlarım iyice devreye girmişti.O kıźın güzel yüzünü çizmek , kızıl saçını tel tel koparmak ve gözlerinide oymak istiyordum.

"Senin ne işin var burda Destan?"dişlerinin arasından tıslarcasına konuşmuştu.

"Ama arasss unuttun mu burası ikimizin özel yeriydi?"ne dedi bu kız ne yani aras hoca beni bu kızla özel yerinemi getirmişti.Bian kendimi özel hissetmiştim.Demekki başkasının yerine emanet olarak getirilmişim.Bide salak gibi öpüşecektim.

"Eskidendi o sen burayı haketmiyosun defol git burdan.!"

"Ne o yoksa bu basit kız mı hakediyor burayı.Aras ben sana geri dönsem sende koşa koşa bana gelirsin.O yüzden seçtiğin kelimelere dikkat et bence."" Bana basit demişti.Her ne kadar kızın üstüne atlamak istesemde vazgeçtim.

"Sana asla geri dönmem!"kız meydan okurcasına kaşlarını kaldırdı.Hızlı adımlarla Aras Hoca'nın yanına gelip dudaklarına yapıştı.İşte şuan beynimden kalbimden heryerimden vurulmuştum.Gözlerimden benden istemsizce dökülen gözyaşları, aglamaklı bir sesle hıçkırmama neden olmuştu.Burada daha fazla duramayacağimı anlayıp koşar adımlarla nereye gittiğimi bilmeden koşmaya başladım.Arkadan sadece Aras Hoca'nın adımı seslenerek bağırdığını duymuştum.

Ne kadar koştum bilmiyorum ama gerçekten yorulmuştum.Ayaklarımın altları ağrımaya başlamıştı.Etrafta karanlık olduğu için yorulduğumu bilsemde mecbur koşmak zorundaydım.En son otobana çıkabilmiştim.Mecbur otostop çekecektim.Gelen arabalardan içindekilerden güvenilir gibi duran bir arabayı durdurdum.Yaşlı bir amca ve teyze vardı.

"Amca beni şehrin içine kadar bırakabilirmisiniz?"

"Tabi kızım tabi geç hadi."Bian ne kadar kötü bir halde olsamda beni arabalarına almalarına sevinmiştim.Hemen arabanın kapısını açıp bindim.Teyze arkasını dönüp bana;

"İyimisin kızım bu saatte buralarda ne işin var hem nefes nefesede kalmışsın yoksa peşinde birileri falan mı var?"

"Hanımm rahat bırak kızı biraz soluklansın?"

"Yok teyzecim buralarda biryerde bi arkadaşımın partisi vardıda ordan ayrılırken beni bi köpek kovaladı buralara kadar koştum.Tabi sonra yoluda bulamayınca malum otostop çekmek zorunda kaldım."mecbur yalan söylemek zorunda kalmıştım.Buda biraz fazla abartılı oldu ama napıyım yaşadıklarımımı anlatsaydım.

"Yavrum kıyamam Allah'tan bişey yapmamış köpek."Gülümsemekle yetindim.Son iki saattir yaşadıklarımı düşününce yine ağlamama engel olamadım.Kız Aras Hoca'yı benim yanımda öpmüştü.O an içimden bişeyler kopmuştu.Ben onu sevmiyordum ki yani en azından aşık değildim.Hem belki o kız gelmeseydi yanlış bişeyler yapabilirdik.Ortadada bişey yoktu ki.Bu yaptığım hiç doğru bişey değildi.O benim öğretmenimdi.Bunu her seferinde kendime söylüyorum ama onu görünce unutuyorum.Ondan uzak durmam lazım hem zaten baksana eski aşkıda geldi.Aslı'yı dinlemeliydim.Araya mesafeyi koymalıydım.Benim yüzümden Mert'te dayak yedi.Ondanda yarın özürdilemeliyim.Telefonumun çalma sesiyle sıçradım.Arayan "ARAS HOCAY" dı.Tabikide açmıyacaktım.Hemen kapattım. Aslı'danda bir sürü mesaj vardı.Gereken cevabı verip telefonu kapattım.Belki Aras Hoca mesaj atar diye düşünerek telefonu komple kapattım.

ÖğretmenimWhere stories live. Discover now