Yeşil Gözler

71 1 0
                                    

      Ruhlar kafeslerde, ruhlar özgürlük istiyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

      Ruhlar kafeslerde, ruhlar özgürlük istiyor. Kafeste olan ruhum bana acı çektiriyor ve o kafesin demirlerini tek tek kırarak özgürlüğüne kavuşmak istiyor. Her gün bir demir kırılırken içimde, hiç bana ait olmayan ruhum bedenimden sıyrılmaya çalışıyor. Karanlığın şiddetli akıntısında öylece yolunu kaybetmiş ama bundan haberi olmayan bir insan gibi gidiyorum.

      Ben bir ruh hastası değildim. Ruh hastası ne demek oluyordu. Hep bunu merak ediyordum. Hayatımda hiçbir yeri olmayan ven en ufak toz tanesi kadar bile önemsemediğim insanlar hep bana böyle hitap ederlerdi.

     Geçmişime baktığımda tek başına kumdan kale yapan küçük bir kız gördüm. Daha sonra okul sırasında tek başına oturan ve okul kıyafetlerine uymayıp simsiyah giyinen bir genç kız gördüm. Şimdi ise aynada kendime baktığımda yine etrafımda kimseler yok. Gerek olduğunuda bu yaşıma kadar düşünmemiştim. Yalnızlıklık umrumda değildi. Zaten ben yalnızlığın somut bir resmiydim. 

    Tüm organlarımda dolaşan siyah bir sis vardı. Özellikle iki göğsümün ortasındaki huzursuzluk yangının külleriyle birleşip tekrardan alevlendirirken beni ele geçiriyordu. Damarlarımdan geçen ihanet, yalan ve acıya bulanmış kanım tüm vücudumda dolaşıyordu. Dış görünüşüme baktığımda ise göz altlarım  morarmış, dudaklarımda gördüğüm kabusların resmini anlatan uçuklar vardı. Yüzüm olduğundan şişkindi. Artık derdimi anlatmaktan yorulmuştum. Bende o aşağılık, hiçbir değeri olmayan insanları duymamak için kulaklarımı sağır ettim. Herkes çığlık çığlığa ama kulaklarım duymuyordu.

    Kendime aynada boş boş bakarken içeri annem girdi. 

"Rüya!" O'na boş bakışlarımı çevirdim ve kaba bir şekilde "Ne?" dedim.  Annem gözlerini yumdu sanki sabır diliyormuş gibiydi. Kendimi tutamadım ve bağırdım; "Ne oldu? Bıktın mı benden ha?"  Annem yatağıma oturdu ve sıkıntıyla nefesini verdi. "Kızım lütfen beni dinle, psikiyatriste sadece ruh hastaları gitmiyor. Sen zaten ruh hastası değilsin. Ben sana inanıyorum, lütfen beni dinle." Annem yalvarıyordu. Peki bana inanıyorsa neden beni oraya götürüyordu. Neden hep gördüğüm Yeşil Gözlü Adam'a inanmıyordu. Neden bir hemşirenin bana iğne vurmasına izin veriyordu. Zihnim bunun gibi birçok soruyla dolarken hepsini geri gönderdim. Çünkü çok yorgundum. Kendimi ifade etmeye çalışmaktan artık çok yorulmuştum ve olumlu anlamda başımı salladım. Çünkü artık bıkmıştım. Annem sevinçle gülümserken 1 hafta sonra gidebileceğimizi söyledi. En azından hemen gitmiyordum bu iyi bir şeydi.  

    Kendimi yatağa bıraktım ve annemin arkasından "ışık!" diye bağırdım. Işık kapanınca düşünceler zihnime hücum etti. Aklımdan geçen birbiri ardına herşey bir tokat gibi yüzüme çarpıyordu.

       Birden zihnimin karanlık mahzenlerinde parlayan bir çift Yeşil Göz gördüm ve o karanlık mahzene adım attım. Arkamdan sertçe kapı kapandı. Yeşil Gözlere doğru yürüyordum. Tam dibine geldiğimde Yeşil Gözler yok olmuştu.  Nereye gitmişti yine? Bu karanlık mahzende tek başıma kalmıştım. Parlayan Yeşil Gözler yoktu. Yolumu bulmama yardım edecek Yeşil Gözler sönmüştü. Çıldırmış gibi bir oraya bir buraya koşuyordum. Bir köşede Yeşil Gözler parladı ve O'na doğru koştum. Tam yanına gittiğimde Yeşil Gözler diğer köşeye gitti. Saatlerce böyle koştuğumu hissetmiştim ve yorulmuştum. Boğazımdan bir çığlık koparttım ve yattığım yerden doğruldum. Hepsi bir rüyamıydı yoksa gerçek mi arasında kalırken saniyeler içerisinde annem odaya girdi ve telaşlı bir şekilde "Ne oldu Rüya!" diye bağırdı. "Neden çığlık attın." Annem korkmuştu. Kısaca "Yeşil Gözler" dedim.

     Annem bana sarıldı bende rahatsızca yanında durdum. Zihnim doluydu. O mahzenlerin her birinde Yeşil Gözler vardı. Güneş geceyi esir aldığında o Yeşil Gözler bir yıldız misali sönüyor, yıldızlar ve ay hep birlikte güneşin katili olduklarında Yeşil gözler zihnimdeki mahzenlerin yıldızları oluyordu.

ÖZGÜR RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin