♣️35♣️ Uzun Zaman Sonra

29.9K 1.2K 53
                                    

Keyifli okumalar:)

Multimedya müziği: Cem Adrian/Sen Rahat Uyu

7 sene önce..

"Hadi Lina aç artık şu ağzını!"

"İstemiyorum abla, midem bulanıyor." Elimde ki tabldot kabını komodinin üzerine koyup ayağı kalktım.

"Peki, ben hemşireyi çağırayım o zaman serumunu değiştirsin." Başını sallayıp gözlerini kapattığında odadan çıkıp hemşirelerin bulunduğu yere doğru yürüdüm. Etrafta ki odalardan hastaların acı dolu inleyişleri duyuluyordu, tükenmiştim. Tek başıma uğraşmaktan Lina'ya yetememekten yorulmuştum. 10 yaşında ki küçük bedeni artık acıyı kaldıramıyor, eriyordu. Başımı kaldırdığımda karşıdan gelen Doktor Okan'ı gördüm.

"Hayal hanım, bende sizin odanıza geliyordum. Lina nasıl, ağrısı var mı?" ümitsizlikle gözlerimi kırpıştırdım.

"Evet, ağrısı var. Acısı yüzünden yemeğini bile yiyemedi."

"Anlıyorum, hemşirelere söylerim hafif dozda ağrı kesici yaparlar." Başımı tamam anlamında sallayıp arkamı döndüm. Gözlerim dolmaya başlamıştı, ne yapacaktım? Linayı bu durumdan nasıl kurtaracaktım.

Odaya yaklaştığımda fikrimi değiştirip odanın yan tarafında olan iğrenç kokan tuvalete girdim. Burnuma gelen pis koku midemi bulandırmıştı. Ne bekliyordum ki? Çiçek bahçesi mi kokmasını? Burası devlet hastanesiydi, tabi ki de kötü kokacaktı. Ellerimi musluğa uzatıp suyu açtım. Avuçlarımda hissettiğim soğuk su hafif ürpermeme neden olmuştu.  İki elimi birleştirerek avucumun içini su ile doldurup yüzüme çarptım; bu iyi hissettirmişti.

Para bulmak zorundaydım, para bulup Lina'nın küçük kalbini düzeltmek zorundaydım! Ama sadece zorundaydım. Çaresizdim bir kere, daha on sekiz yaşımdaydım ben! Yaşıtlarım üniversiteye hazırlanırken ben eskimiş bir hastane odasında çaresizlikten tükeniyordum. Kafamı kaldırıp aynadan kendime baktım; gözaltlarım çökmüş, yüzüm bembeyaz ve oldukça solgun görünüyordum. Derin bir nefes aldım, bir yolunu bulmam lazımdı ama ne? Ne yapmalıydım da Linayı kurtarmalıydım?

Derin bir nefes aldım, kenarı da duran peçetelikten birkaç tane alıp yüzümü sildim. Tuvaletten çıktım, Lina tek başına kalmıştı. Odaya girdiğimde hemşire serumunu değiştiriyordu.

"Abla? Nerede kaldın?" gülümsedim, "geldim canım, buradayım." Diyerek serum olmayan elini tuttum.

Hemşire serumu değiştirip çıktığında Lina gözlerini kapattı, yorgundu. Küçük kalbi onu zorluyordu.

"Buradan ne zaman gideceğim?" mırıltısını duyduğumda dudaklarımı büktüm, bilmiyordum.

"Bilmiyorum ablacım." Gözlerini açıp umutsuzlukla bana bakınca kalbim ümitsizlikle çarptı. Keşke birisi şu kapıdan içeri girip dese ki; "Parayı bulduk, kalp pilini takabiliriz." diye söylese keşke..

Böyle şeyler genellikle masallarda olurdu değil mi? Sonu mutlu biten o güzel masallarda!

Lina'nın elini yavaşça yatağı bıraktım, ayağı kalkıp pencerenin önüne doğru yürüdüm. Camları kirden görünmeyen sürgülü pencereyi açıp yüzüme vuran rüzgârla derin derin nefesler aldım. 

"Hayal?"

"Gülizar abla, sen miydin? Ödüm patladı."

"Korkma kız korkma, hayırdır ne düşünüyordun böyle kara kara?"

Karanlıktan Gelen Aşk |Mavi ve Aşk Serisi1|Where stories live. Discover now