BEBEKLER ÇÖZÜM OLUCAK

20 3 0
                                    

Multimedya  ; duru ve çınar

1 hafta sonra

Babamın yanına uğrayıp bebekler için kontrole gidicez.  İçimde gario bir his var. 

Sanki..sanki camdan düşecekken biri senin elini tutuyor gibi. Sanki arabam kaza yapacakken direksiyonu sola kırıp ölümden Kurtulmuş gibi. Kalbim sıkışınca derin bir nefes iyi geliyor.  Kötü bir hissiyattan sonra istemsizce gülüyorum.  Olmayacak duaya amin demiş o dua kabul olmuş gibi. Ne oluyor anlamıyorum.  Herneyse. Hastaneye geldiğimizde babamı gördüm ve bebekleri kontrol etmemiz gerektiğini söyledim. Onaylayınca öptüm ve dışarı çıktım.  Aklıma doktor ile konuşmak geldi. Ya bana bir şey söylemiyorlarsa. Bu his belki bununla alakalıdır.  Allah korusun .

- Aşkım ben bi tuvalete gideyim. Sen kal burda. Ben hemen bi elimi yüzümü yıkayıp geliyorum. 
- Tamam canım.  Burdayım.

Hemen sola döndüm ve babamın doktorunun yanına gittip. Kapıyı çaldım ve "gel" komutunu duyunca kapıyı açtım.  İçeri girdim.

-Merhaba. 
-Merhaba buyrun. Oturun.
-Peki. (Oturdum) . Buraya babam hakkında bir bilgi edinmek için geldim. Bakın size güvendiğim için soruyorum . Benden birşey gizlemeyin. Nolur.
- Babanızın durumu kötüye gidiyor hanımefendi.  2. Evrede olan hastalığı 3. Evreye gitti. Babanız için ilik aranıyor.  Ancak hala bulunamadı.  Babanız eğer 4. Evreye gelir ve ..ve tedavide başarılı olmazsak hastayı kaybedebiliriz.

- N..ne? P...peki başka hiçbir yolu yokmu?
- Var var ama uyumlu olurmu bilinmez. 
- Nedir?
- Bebekleriniz . Onların iliklerinden birini alırsak babanız iyi olabilir.
- T...tamam . Peki.. iyi günler.

Kapıyı açıp dışarı çıktım.  Ve gözyaşlarımı silip berkin yanına gittim.

- Nerde kaldın?
- Doktorun yanından geliyorum.  Nasıl yaparsınız?.  Neden söylemezsiniz bana? Neden? Gözlerimin önünde ölecekken neden bana söylemediniz? . Ne zaman söylemeyi düşündünüz babamın durumunu? Lanet olsun.

-Aşkım . Nolur ağlama.  Bak otu-
-Ne ağlama ya ne ağlama?  Adam ölecek ya . Gözlerimin önünde ölecek.

- Sakin olurmusun?
- Hayır!! Olamam. Ben sakin olamam. Babam olmazsa ben yaşayamam . Olmazzz . Neden ? He neden? Neden söylemedin? Ben sana güvendim.

Diyerek ona tutundum.

-Hayatım.  Gel otur.  Bak bana da tam anlatmadılar. Sadece ilik lazım dediler. Ve ben bu kadarı biliyorum. 
-B..bebeklerimizden biri dedesine  yardım edebilir. Ona iliği bebeğimiz verecek.  Onun hayatını karnımdaki Bebeğimiz kurtaracak.

- Tamam. Sen kabul ediyorsan. Sorun yok..

Gözlerim kararmaya başladı ve kendimi saldım karanlığa.

..................................

Gözlerimin yandığını hissedince uyandım hemen .

-Ayy çekin çekin şunu canım yanıyor.

- İyimisin aşkım. 

- Sanki üstümden tır geçmiş gibi.

-Tamam. Bebeklere bakalım mı?

- Evet.

Bebekleri görmemiz için jeli sürdü ve cihazı koydu.

-Bebekler bayağı iyiler.  Hatta bayağı çok iyiler. Olduklarından daha kilolu ve daha Uzunlar.  Suyunuz da iyi. Bakın kendinizi yormamanız gerekiyor. Berk bey üzülmemesi ve yorulmaması gerekiyor. 

-Ama Hayır . Ya bana minik bir çantayı bile taşıttırmıyor. Ya yapmayın nolur.

-Valla doktorun bu söylediğinden sonra yataktan kalkmayacaksın.

Dedi sinsi bir gülümseme ile. Yandık yaa . Peki ben nasıl duş alıcam.  O mu yıkayacak beni.? Hıı tabi tabi. 
Odadan çıkarken durdum.

-Hayatım peki ben nasıl yıkanıcam. Hergün yıkanıyorum. Sabah sabah kalkma yani.

-  Eh Yani.... ben yıkarım seni.
-Hıı canım Hıı. Yıkarsın.
-Görüşürüz bakalım. 
-Görüşürüz. 

Bu olayda duygularım çok önemli olacak hahahahahha.  Piskopatlık bunu gerektirir.

Eve geldiğimizde onu biraz yormak zararlı olmaz herhalde değilmi; )

- Ayy . Ayy ölüyorum.  Bişiler oluyor bana.

- Aşkım iyimisin? Birşeyin varmı? Gel gel otur ben sana bi su getireyim . 

- Hı hı. 

O arkasını döndüğü gibi ben ağzımı tuttum gülmemek için.  Suyu döktüğünde kafamı arkaya yaslayarak onun gelmesini bekledim.

-Ay . Ay.
-Geldim aşkım geldim.

Suyu verdiğinde içtim. 

-Aşkım evde dondurma varmı?
- Bakayım.

Baktığında kafasını olumsuz anlamda salladı. Ama ben gerçekten aşeriyorum. Yaaa.

-Ben alıp geliyim aşkım. 
Dedim.
-Hayır ben alıp gelicem. Birdaha sakın öyle bişey söyleme. 

Anahtarı telefonu arabanın anahtarını alıp çıktı. 

-Çok aaaal.
-Tamam canım. 
-Çikolata da al.
-Başka? 
-Yok aşkım istersem ararım. 
- Peki.

O çıktığında biraz dizi izlemek iyi olucak. Benim dizimin adı no:309. Ama haftada hergün farklı bir bölümün özetini veriyor. Ve aynı şeyi 30 kez izliyorum . Hastalık oldu. Ama bugün o yoktu. İnadına aşk diye bir dizinin özeti vardı. 
Onu izlerken esnedim. Ve uyuya kaldım.

..............................

Gözlerimi açmamın sebebi üzerime bir örtü örtülüyordu.

- Aşkım uykun varsa yukarı çıkarayım seni.
-Yok yok içim geçmiş sadece.  Nerde benim dondurmam?

Kalktı ve buzluktan dondurmayı çıkardı.  Paketini çöpe atıp yanıma geldi. Oturdu ve bana verdi. Yedim. Yedim. Yedim. Sonra berk gülmeye başladı .

- Ne gülüyorsun be.
-Dur dur.

Dudağımı öpünce bütün kanım yanaklarımda toplandı.  Bu anı hatırlıyorum galiba. Hayıır. Neyse.

-Neden kızardın?
-Bilmem.
-Aşkım farkındaysan biz evliyiz.
- Ya farkındayım.  Ne biçim söz o. İlk öptüğün günü hatırlıyorum.  Ondan.

Dediğime güldü.  Bende güldüm. Karnım birden kasıldı. 

-Aay.
Diye çığlık attım. 
-Beerk elini ver .
Elini verince uzandım koltuğa .
Karnıma koydum. Ve ikimiz birlikte okşamaya başladık. Sakinleştiler. Eşşek sıpaları. Sonra gözlerimi kapadım uykunu kollarına bıraktım kendimi.


Arkadaşlar bu biraz kısa oldu. Üzgünüm.  İkincisini yazmaya çalışacağım.  Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Özel Poyraz ÜniversitesiWhere stories live. Discover now