Bölüm 4: Yalan

133 10 1
                                    

HEPİNİZE İYİ OKUMALAR 😊
**********
"Sarsana beni, hiç bırakmayacakmış gibi." Giray'ın isteği üzerine kollarını beline doladı karşısındakinin. Yüzünü gömdüğü boynunu kokladı ormanların efendisi. Kokusu diye geçirdi içinden. Bitiyorum.

"Hadi Giray. Uyu artık."

"Peki sert çocuk. Nasıl istersen." Göz kırparak kendini yatağa bıraktı."Gidecek misin ben uyuyunca?"Gitmesini istemiyordu okyanus gözlü çocuğun, hatta kalması için yalvarabilirdi bile. "Gitmem gerekiyor maalesef."

"O zaman tekrar gel olur mu okyanus gözlü çocuk?"

"Gelmek zorundayım.'' Bunun üzerine huzurla gözlerini kapattı Giray. Gelecekti.

**********
Kerem'den

Giray uyuduğunda bardan çıkıp eve geldim. Yolda bizimkilere mesaj atmayı da unutmamıştım. İçeri girip kapıyı kilitlediğimde montumu koltuğa attım.Fazlasıyla yorgun hissediyordum. Yorgun ve tükenmiş...

"Kötü görünüyorsun." Cenk'e baygın bakışlarımdan birini gönderip oturdum. "Giray nerede? Evine götürdün mü?"

"Eve gitmek istemedi bende barda bıraktım, kapıyı da kitledim üstünden birisi felan girmesin diye."

"Ne işin var burada demedi mi?" Ne kadar da soru soran bir kanka (!)

"Beni tanımadı bile. Adım Gencer dedim inandı. Ona çok benziyorsun biraz daha bakarsam aşık olmaktan korkuyorum dedi. Bana beni anlattı inanabiliyor musun? Şimdiye kadar hep reddettim ama dayanamıyorum. Sanırım hoşlanıyorum aga ben." Suratıma öyle bir bakıyordu ki dışarıdan bakan cin görmüş sanırdı.

"İlk defa söyledin farkında mısın hoşlandığını. Oğlum hemen Yarkın'ı arayayım gelince ona da söyle bunu."

"Dalga geçme dürzü. Seni bilmiyoruz sanki Yarkın Yarkın diye deliriyordun zamanında. Çıldırtma beni hepsini anlatırım enişteme." Mükemmel tehdidimle amele sümüğünü susturmayı başarmıştım. Oluşan sessizlikle bir süre kafamı dinleyecektim.
**********
Öten alarmla beraber sıçrayarak uyandım. Soktuğumun telefonu...
Etrafıma göz gezdirdim. Üzerim örtülmüştü ve Cenk gitmişti. Dün geceyi hatırlayınca kalbimde oluşan tekleme de çabasıydı. Lavaboda ki işlerimi halledip kahvaltı hazırlamaya başladım. Ben kendimi kaptırmış bir şekilde domatesleri doğrarken kapının deli gibi yumruklandığını henüz farketmiştim ve adeta uçarak gidip açtım. Kapının açılmasıyla sırtımın duvara yapışması eş zamanlı olmuştu.

"Günaydın okyanus. Kapıyı açmak için biraz geç kaldın, sence?"

"Dalmışım, kahvaltı hazırlıyordum."

"Okula gitmeyeceğiz. Haber vereyim dedim." Allah razı olsun be çok erken söyledin.

"Neyin var senin? Önce evime gelip beni duvara yapıştırıyorsun sonra hiçbir şey olmamış gibi okula gitmeyeceğiz diyorsun. Gerçekten seni anlamıyorum."

"Neden bu kadar atarlanıyorsun GENCER ?" Sıçmıştım, ölüyordum.

"Ben Kerem, memnun oldum."

"Öğrenemeyeceğimi mi sandın ? Bu kadar salak olacağını düşünmüyordum."

"Neyi öğrendin, açık konuş." Salak ayağına yatmaktan bile aciz biriydim. Allah acilen belamı vermeliydi.

"Dün gece ben daydreamdeyken bir çocuk geldi. Adının Gencer olduğunu söyledi ve birlikte yukarı çıktık. Ona kendisini anlattım. Ne tesadüf değil mi? Ve ben bu yalanını sabah kapıyı açamayınca anahtarla gelen Yiğitten öğreniyorum." Güzel bir açıklama yapmalıyım. Hemen.

"Beni tanımadın Giray. Azarlayıp göndereceğini bildiğimden böyle bir yalan söyledim. Üzgünüm ama başının dertte olup olmadığını bilmem gerekiyordu."

"Benden nefret ediyorsan neden peşimden geliyorsun!"

"Çünkü benim için fazla önemlisin!" Saniyeler içinde dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskıyla adeta donmuştum. Gözlerim sımsıkı kapalıyken beynimde şimşekler çakıyordu. Bir kaç saniye sonra dudakları geri çekildi.

"Sen sahip olduğum tek güzel şeysin, Kerem."

**********
Çok uzun zamandır yazmadığım icin hepinizden özür dilerim. Yorum ve oylarinizi bekliyorum 😊

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Okyanus ve OrmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin