Sınıftan çıkıp Kayra'nın sınıfına doğru yol almaya başladım.Yarı yolda telefonum çaldı.Ekranda 'Dedem' yazdığını görünce yüzüm anlık bir sevinçle parladı.Hemen rotamı gösteri salonuna doğru değiştirdim.
"Alo,büyükbaba?"
"Bu yaşlı adamı aramak aklının ucundan bile geçmiyor değil mi?" Öksürdü.Sesinde farklı bir tını vardı.
"Sen iyi misin?"
Keyifli bir kahkaha...Ama sanki bu sadece beni endişelendirmek adına yapılmıştı.
"Bu yaşlı adam güzel torunu ile konuştuğu sürece iyi olacak."
"Ah,buna sevindim.Seni o kadar özledim ki." Telefonu kulağımla omzum arasına sıkıştırdım.Her zaman arka cebimde bulunan yedek anahtarları çıkarıp kilitin yuvasına soktum.'Klik' sesi duyulunca kapı açıldı ve içeri girdim.
"Ben de seni özledim.Aslında senden isteyeceğim bir şey var.Ama bunu sana anlatmam için buraya gelmen gerek."
"Buraya mı? Fransaya mı? Tatilden önce gelebileceğimi sanmıyorum."
"Biliyorum.Neyse boş ver,neler yapıyorsun?"
Dudağımı dişledim.
"Biri var.Yani beni etkiliyor.Kesinlikle farklı bir çekimi var.Hem de bizim karşı ev de oturuyor."
"Karşı evde mi?" Sesi şaşkınlığının gizlenmiş tonunu barındırıyordu.
"Ne var o evde Allah aşkına.Annem de bu tepkiyi verdi."
"Ev kime ait?"
"Büyük annesine.
"Anladım.Beni bugün içerisinde mutlaka ara.Şimdilik görüşürüz hayatım."
Dıtdııt dıtdıııt. Ses kesildi.Şaşkındım.Ne oluyordu?
İç geçirerek piyanonun taburesine yerleştim.Parmaklarımı sadece tuşların üzerine dizdim.Bunu hissetmek bile hoştu.
"Bana bir şarkı çal." Burada yalnız olduğumu sanıyordum.
Kolona yaslanmış polo tişörtünün yakasını düzelten Kayra'yı iyice süzdüm.Ne zamandan beri buradaydı? Dedeme onun hakkında anlattıklarımı duymuş muydu?
"Ne zamandan beri buradasın?"
Güldü." Telefondakine çekici olduğumu anlattığından beri."
Gözlerim irileşti.Hayır,hayır,hayır!
"Ben onu senin için demedim." Tabi ki de itiraz edecektim.
"Karşı evinizde oturan çekici biri tanımıyorum.Yan evde oturan seksen yaşında ki teyzeyi çekici bulduğundan haberim yoktu."
Güzel köşeye sıkıştırmıştı beni.
"Sorun değil ben de seni seksi buluyorum." Dedi umursamaz bir tavırla.Aramızda uzunca bir mesafe vardı.Etraf karanlıktı ama birbirimizi seçemeyeceğimiz kadar da değil.Bir saniye.Beni,beni Seksi mi buluyordu.
"Ha?" Ağzım açık  kalmıştı.
Küçük bir gülücük.
Yanıma geldi.Tam arkama geçti.Bana doğru eğildi.Tam kulağıma:Benim için bir şarkı çal.
"Benimle çal." Diye istekte bulundum.Piyano çalıp çalmadığını bilmiyordum ama ona öğretebilirdim.
Yanıma oturdu." Ben bir şey çalmam."
"Çalmaz mısın,çalamaz mısın?"
"Çalmam."
Cebinden bir adet sigara çıkardı.Kutu yoktu.Sadece bir tane,birinden almış olmalıydı.Çakmak yardımıyla sigarayı ateşle buluşturdu.Ardından sigara Kayra'nın dudaklarının arasına girdi.Belki de saçmaydı ama sigarayı kıskanmam normal bir şey miydi?
"Hep içer misin?" Sigarayı dudaklarından çıkarıp bana baktı."İçmemi ister miydin?"
Olumsuz anlamda kafamı salladım."Hayır sadece moralim bozuk olduğunda..."
"Kötü bir şey mi var?"
Usulca kafasını.Ne olmuştu ki şimdi böyle? Canını sıkan ne vardı.
"Ne oldu?"
"Çok soru soruyorsun.Bana bir şarkı çal denizkızı."
İtiraz etmeyecektim.
İlk notaya basacakken beni durdurdu."Çalmakla kalma,söyle."
Uzunca bir süre anlamlı gözlerle birbirimize baktık.
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.Onu etkilemek istiyordum.O beni etkiliyordu ve ben de onu kendime çekmek istiyordum.
(Multimedia'da var.Dinleyerek okumanızı tavsiye ederim :) )
Loving can hurt,loving can hurt sometimes
Aşk acıtabilir,aşk acıtabilir bazen
But it's the only thing that I know
Ama bildiğim tek şey bu
When it gets hard,you know it can get hard sometimes
O zor gitmeye başladığı zaman,biliyorsun bazen zor gidebilir
It's the only thing that make us feel alive
Bizim canlı hissetmemizi sağlayan tek şey bu
We keep this love in a photograpg
Biz bu aşkı bir fotoğrafın içinde tutuyoruz.
We made these memories for ourself
Kendimiz için bu ezberleri yapıyoruz
Where our eyes are never closing
Bizim gözlerimizin olduğu yer asla kapalı değil
Our hearts were never broken
Bizim kalplerimiz asla kırılmaz
And time's forever frozen,still
Ve zaman sonsuza dek durmuş,hâlâ
So you can keep me
Bu yüzden sen beni tutabilirsin
İnside the pocket of your ripped jeans
Yırtık kot cebinin içinde
Holding me close until our eyes meet
Gözlerimiz buluşana kadar beni kapalı tut
You won't ever be alone,wait for me to come home
Asla yalnız kalmayacaksın,eve gelmemi bekle
Loving can heal,loving can mend your soul
Aşk iyileştirebilir,ruhunu onarabilir
And it's the only thing that I know
Ve bildiğim tek şey bu
I swear it will get easier ,remember tha with every piece of
Yemin ediyorum ki bu daha kolay olacak,senin her parçanı hatırlıyorum
And it's the only thing we take with us when we die
Ve öldüğümüz zaman bizi tutan tek şey bu
Parmaklarımı bir süre daha tuşların üzerinde tuttum.
Sigarası bitmişti.
"Bu şarkıyı nereden biliyorsun?"
"Dedem geçen sene besteledi.Geçen yaz da bana öğretti.Hoşuna gitti mi? Güzel bir hikayesi var."
Sesini çıkartmadı.Elini omuzama koyup kafamı omzuma yaslamama izin verdi.Bir eliyle bana sarılırken diğer eliyle cebinden bir sigara daha çıkarttı.Dudaklarından büyüleyici bir duman çıkarken onu izliyordum.Uzanıp dudaklarının arasındaki sigarayı aldım.İlk önce şaşırsa da sesini çıkartmadı.

Yemin ediyorum ki ilk defa sigarayı bu kadar yakınımda tutuyordum.Ben elime sigara bile almamıştım.Yine de onun dudaklarına değen şeyi ben de dudağıma değdirdim.Onları biraz daha araladım.Ufak bir dumanı içime çekerken ciğerlerimde zehirli bir havanın geçmesinin keyfini yaşadım.
Yavaşça sigarayı elimden alıp tekrar kendisi içti.
"Moralin mi bozuk? Bana anlatmaya ne dersin?"
"Hayır derim" diye ters ters cevapladı.Keyfinim yerine gelmesini umarak"Akşam bizim için bir randevu ayarladım.Çifte randevu.Zeynep ve Can'da gelecek."
Kaşlarını çattı."Randevular sevgililer içindir.Ben senin sevgilin değilim."
Kalbime değidirdiği cümleler adeta şarapnel parçası gibi onu delmişlerdi.Ellerimin soğuduğunu hissediyordum.Verdiği ters ve kırıcı cevaptam sonra onu tanımadığımı fark ettim.Bir yabancının omzunda huzurla duramazdım.Kendimi dikleştirdim.O kadar güzel bir anda bu kadar kırıcı bir şey söyleyeceği aklıma gelmezdi.
Doğal olanı yapıp orayı terk etmek üzere kapıya yöneldim.Daha iki adım atmışken sert bir el bileğimi kavradı.Ona bakmadım.
"Bana buna kırıldığını söyleme."
"Sana buna kırıldığımı söylemiyorum." Ruhsuz cevabımdan sonra elimi sertçe çektim.Tekrar engellemedi.Engellemesini,bir şey söylemesini istiyordum ama ben kapıya gidinceye kadar ağzını açmadı.
Kendimi durdurmayı başardım."Bu şarkıdan hiç kimseye bahsetme.Umarım o çeneni kapalı tutmayı başarırsın."
Dedem beni bu konuda sıkı sıkı tembihlemişti.Nedenini bilmiyordum ama öyleydi.Hâlâ müzik besteliyordu.Sözlerini nasıl yazdığı konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu fakat yazıyordu.
Ses gelmedi.Kafamı az önce Kayra'nın oturduğu yere çevirdim.Yoktu.Gitmişti.

DaimaOnde histórias criam vida. Descubra agora