Uzun uzun uzaklara bakan Kayra'yı seyrettim.Sonunda merakıma yenik düşüp "Orada,sahada ne oldu?" Diye sordum.Bana kısa bir bakış atıp dudaklarını birbirine bastırdı."Boşver."
"Boş mu vereyim? Hiçbir şey anlatmıyorsun ki Kayra.Ne sorsam cevaplamıyorsun.Birini bulmaya geldim diyorsun yardım edeyim diyorum kabul etmiyorsun.Gideceğini söylüyorsun ama nedenini açıklamıyorsun." Kızgınlıkla söylediğim cümlelerimin ardından sessizlik oldu.
Sessizliği aniden bozan Kayra yerinden kalktı ve elindeki basket topumu birkaç kez sektirip "Hadi oynayalım." Dedi.
İnatla omuz silktim."Ben oynamıycam."
Bana öyle mi der gibi bir bakış atıp kolumdan çekti.
"Ya bırak oynamıycam." Diye sızlanırken beni çeke çeke potanın oraya getirdi.
Ellerini beline koyup bilmiş bir tavırla "İddiasına girerim o topu potadan sokamazsın." Dedi.
"Bunun konuyu dağıttığını düşünüyorsan yanılıyorsun." Sesim beklediğimden daha ciddi çıkmıştı.
Yüzü keyifsiz bir hal alırken bu anı bozmak istemediğimden elindeki topu kaçırıp potaya doğru koştum.O da arkamdan geldi.
Topu birkaç kez sektirdim.Tabii Kayra hemen topu kapıp benden uzak tarafa sürmeye başladı.Elinden almak için uğraşırken aynı Emre'ye yaptığı hareketleri yapıyordu.
"Bak ben de birazdan ağzının üzerine yumruk atacağım."
Keyifle güldü.İyice dibine gelip elimi topa uzattım ama aynı anda topu bacaklarının arasından geçirip diğer tarafa aldı.Aynı şeyi bir daha tekrarladım.Topu biraz geri çekince ulaşmak için parmak uçlarımda hafif havaya kalktım.Top diğer tarafa uçunca dengemi kaybedip Kayra'nın tarafına düştüm.Büyük bir sakinlikle belimi sıkıca tutup beni kendine basırdı.Hâlâ dengemi kurmamıştım bu nedenle bıraksa yere düşecektim.Gözlerimiz buluştuğunda dudaklarımız kıvrılmasa da birbirimize gülümsüyorduk.
Kendini toparlayınca bir anlık dikkat dağınıklığından faydalanıp topu kaptım.Potaya geldiğimde hiç düşünmeden topu yukarı doğru savurdum ama demir çembere değip bana geri geldi.Tekrar attım ve aynısı oldu.Sıkıntıyla bir defa daha denedim ama bu sefer potanın kenarına bile değmedi.Yüzüm düştü.
"Gerçekten bir tane bile atamadın mı?" Dedi alayla.
"Sussana be!" Diye çirkefleştim.
Bir daha denedim ama yine başarılı olamadım.Arkamda Kayra'nın derin iç çekişi duyuldu.Birkaç saniye sonra biri tarafından havaya kaldırılmıştım.Şaşkınlıkla çevreme bakınırken o birinin Kayra olduğunu fark ettim.
Potanın önüne geldiğimizde yerde duran topu bana verdi.
"Hadi şimdi at."
Güldüm.Ciddi miydi bu çocuk?
Kolayca topu demir çemberin içine attığımda top birkaç kez yerde sekti.
Kayra dizlerini kırıp beni indirdi.
"Harika basket tebrik ediyorum." Deyip alkışladı beni.
Tekrar gidip taşlara oturduk.
"Emre orada sana ne dedi Kayra?" Bana döndü ve yüzünü yüzüme iyice yaklaştırıp bir eliyle saçımla oynamaya başladı.
"Bana beni kızdıracak bir şeyler söyledi." Ses tonu merak uyandırıyordu.Kelimeleri adeta fısıldamıştı.
"Kiminle ilgili?"
Tam gözlerimin içine baktı.Bakışları cezbediciydi.Onu şu anda tam burada öpebilirdim.
Dudaklarıma baktı.
"Sevdiğim biriyle ilgili." Beni mi imâ ediyordu? Tabii beni ima ediyordu saf mıydım ben?
Böyle bakmaması gerekiyordu.Beni baştan çıkarmaya mı çalışıyordu?
Kaşlarımı çattım.Ne diyeceğimi bilmiyordum.
Aniden gelen bir dürtüyle "Hiç birisiyle yattın mı?" Dedim.Tüm romantiklik giderken şaşkınlık ve biraz da mahçup bir şekilde bana baktı.Dudaklarına birbirine bastırdı gülmemek için.Keyifli ses tonuyla konuştu.
"Bu da nereden çıktı?"
"Beni öptün" dedim hiç çekinmeden.
"Ve sen de karşılık verdin." Diye cümlemi tamamladı.Yanaklarımın yandığını hissediyordum.
"Eee ne olmuş yani? Sana bir soru sordum.Bari bunun cevabını ver."Dedim kendimden ödün vermemek adına.
Dudağının kenarını sildi.Sanırım yediği yumruktan sonra canı acıyordu.Ama dudağının kenarını silerken de çok mükemmel görünüyordu.Bu yaptığı şeyi bir daha izlemek için onu sürekli yumruklayabilirdim.
"Bak...Amerika'da bu işler...Mmm,nasıl desem? Bu işler biraz farklı.Yani senin sandığın gibi büyütülecek şeyler değil."
Kaşlarımı kaldırdım.
"Yani biriyle yattın?"
Gözlerini kıstı."Yani tam olarak da öyle denemez.Bir ara kızın biriyle ateşli bir şeyler yaşamıştım." Dedi egoist bir şekilde.
Siyah odada ki Karen her ne kadar gözlerini pörtletse de ben,havalı bir şekilde omuz silktim."Ben de öyle bir şey yaşamıştım."
Ne? Hayır! Öyle bir şey yaşamamıştım.Bu da nereden çıkmıştı ki?!
Yüksek sesle "Ne?" Dedi.Ardından kendini toparlamak için yalancıktan öksürdü."Ciddi misin? Bence bu senin ilk öpücüğündü." Soru sorar gibiydi.O da emin olamıyordu.
"Hayır hiçte bile.İlk olduğunu mu sanıyordun."
İnanmamıştı."Öyleyse öpüşmeyi pek beceremiyorsun."
"Kes sesini!"
Bir kahkaha patlattı."Daha öpüşme lafı geçtiğinde bile yanakların kızarıyor.Az önce seninle öpüştüğüme inanamıyorum.Acaba ateşli bir şey yaşarken nasıldın?"
Oturduğum yere sindim.Tamam kabul o kazanmıştı.
"Tamam,ilk defa öpüştüm.Oldu mu? Yeter artık kapat konuyu?"
Yine bana muzip bir gülümseme gönderdi."Ne yani şimdi ilk öpücüğünü benden mi aldın? Öyleyse beni asla unutamazsın.Beraber başka ilklerde yaşayabiliriz.Mesela se-"
Konuşma artık beni sıkmıştı ve eğer biraz daha böyle konuşmaya devam ederse tüm vücudum kıpkırmızı olacaktı.O yüzden sınıfıma doğru ilerledim.
Arkamdan ayak sesleri duyunca sıkıntıyla arkamı döndüm.
"Ne var?"
"Telefon numaram sen de yok."
"Benimkide sen de yok."
Egoist bir bakış daha."Hayır var.Benimki sen de yok."
ВЫ ЧИТАЕТЕ
Daima
БоевикGündüzün geceyi aydınlattığı gibi birbirlerine karışıp gün batımını oluşturacak iki insan... Kayra Eroğlu kendini büyük bir bilmecenin içinde bulduğunda hiçbir şeyin farkında değildi ve Karen'in bu bilmecenin cevabını büyük ölçüde tamamladığını...
Red-11-
Начните с самого начала
