Platonik

489K 4.5K 321
                                    

Mantık Evliliği, Panama Yayınları aracılığıyla Ekimde raflarda :)

1.Bölüm

Platonik

İşte yine oradaydı. Hayallerimin prensi, Gökyol Holding'in biricik veliahtı Uğur Gökyol.
Zaten anca hayallerimin prensi olur. Çünkü kendisi benim farkımda değil.
Ah evet, ona dalıp gitmişken kendimden bahsetmeyi unuttum. Ben Masal. 20 yaşındayım. İstanbul Teknik Üniversitesinde İşletme Mühendisliği okuyorum. Yarışmaya Eskişehir'den katılıyorum, bütün yarışmacılara başarılar diliyorum.
Uff, ne diyorum ben ya?! Kendimi anlatmaya başladığımda ister istemez sonunu böyle bağlıyorum. Küçükken fazla yarışma izlemişsem demek...

Ben kendi kendime saçmalarken Didem'in yanıma geldiğini fark etmemişim.
"Yine Uğur'u mu izliyorsun seni şaşkın?"
"Ya Dideeem!"
"Ya Masaaal!"
"Of, n'apıyım ama çok yakışıklı."
"Kızım, aklından çıkar diyorum yapamam diyorsun. Git o zaman açıl diyorum yapamam diyorsun. E ben sana daha ne diyeyim?"
"Ama Didem, açıl demek kolay. Sanki ben ona onu sevdiğimi söyleyince hemen gelip kollarıma atlayacak."
"Ne biliyorsun belki atlar. Bak Mert benim kollarımda."
"O dediğine sen inanıyor musun acaba? Hem Mert ayrı bi konu. O hep efendiydi. Seni sevmese bile bunu sana seni üzmeden söylerdi. Ama ben Uğur'a açılsam beni tüm okula hatta tüm İstanbul'a rezil eder."
"Abartsaydın Masal!"

Didem için söylemesi kolay. O da Mert'ten yani Uğur'un en yakın arkadaşından hoşlanıyordu. Sonra çocuğun takıldığı mekanlara gitmeye başladı. Hatta öyle ki bazen ne zaman gideceğini tahmin edip ondan önce gittiği bile oluyordu. Sonra bir gün Mert'in karşısına geçip "Sen beni takip mi ediyorsun? Nereye gitsem karşıma çıkıyorsun" dedi. Evet aynen bunu söyledi. Üstelik takip eden oyken. Sonra Mert de ona "Ben de aynısını sana soracaktım" dedi gülerek ve sohbet etmeye başladılar. Şimdi de birlikteler işte.
Ben aynısını Uğur'a yapmaya kalksam, herhalde hangi mekana gittiğini bulana kadar başıma bir şey gelir. Çocuk öyle çok geziyor ki.

"Hey! Sen beni dinliyor musun?"
"Ne?!"

Öyle bi dalmışım ki Didem'in bana bir şeyler anlattığını elini gözümün önünde sallayınca fark ettim.

"Aklın nerde senin?"
"Sence?"
"Ayy! Sana şurada önemli bir şey anlatacağım diyorum ama hiiiiç..."
"Tamam tamam küsme hemen hadi anlat. Dinliyorum, söz."

Didem'in önemli diye başladığı şeyler genelde Mert'le ilgili olduğu için aslında çok da ilgimi çekmiyor. Ama kızmasın diye dinlemeye karar verdim.

"Ya söylemesem mi?"
Didem söylemesem mi diyorsa kesin duymam gereken bir şeydir.
"Didem!"
"Ya nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."
"Hadi bakalım yapabilirsin. Aç ağzını ve kelimelerin dışarı çıkmasına izin ver."
"Dalga geçme! Ciddi bir konudan bahsedeceğim."

En son bahsettiği 'ciddi konu(!)' sokak sanatçılarının çaldığı müziklerdi.
Bakalım şimdi hangi 'ciddi konu(!)'yu anlatacak.

"E hadi dinliyorum."
Elimi tuttu ve "Bak ama sakin olacaksın." dedi.
"Didem korkmaya başlıyorum. Elimi de tuttun zaten. İlan-ı aşk falan mı edeceksin?"
"Ne kadar da şakacısın sen öyle"
"Öyleyimdir"
"Tamam ya söylemiyorum."
Omuz silktim.
"Söyle diye yalvarmayacak mısın?" dedi alt dudağını büzüp.
"Önce odaya gidelim Didem. Gerçekten yoruldum."
"Sen şuna Uğur gitti, benim de yapacak bir şeyim kalmadı desene"
"Ne alakası var?"
Aslında haklıydı. Uğur arabasına binip gitmişti. E ben bahçede daha fazla durup ne yapacaktım ki...

-

Mantık Evliliği (Kitap Oldu)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon