Farklı

34 3 0
                                    

Koridorda yürüyordum, tamam mı? Masum bir yürüyüştü sadece. Tamam, okulun olmam gereken tarafında değil de 'kesinlikle olmamam gereken' tarafındaydım belki. Ama olsun.

Etrafımda kendini hayallerini gerçekleştirmeye adamış insanların olduğu koridor yabancı gelmiyordu. Hepsinin farklı hayalleri vardı: şarkıcılık, oyunculuk, resim, müzik, sanat... Yabancı gelmiyordu çünkü 2 yıl önce ben de burdaydım. 15 yaşındayken müzik benim tutkumdu. Ailem de karşı çıkmıyordu üstelik, aksine beni destekliyordu. Annem eskiden şarkıcıymış, İspanya'da oldukça tanınmışmış hatta. Ama sonra babamla tanışmış, birbirlerine aşık olmuşlar ve annem sevdiği adamla birlikte olabilmek için kariyerinden vazgeçip Amerika'ya taşınmış.

İşte size aşık olmamak için bir neden daha.

Yanlış anlamayın, aşka inanmadığımdan değil. Daha önce bir kere, tam da şu an okulun, koridorlarında gezindiğim kısmında okurken bir kıza aşık oldum. Sonra kalbim kırıldı. Ve bir daha aşık olmama kararı aldım.

Ne düşündüğünüzü biliyorum. Evet haklısınız, insan ne zaman aşık olacağına karar veremez, aşk gelir ve onu bulur. İşte bana da böyle oldu. İkinci kez.

Neyse, okula dönelim. İşte dediğim gibi yürüyordum, etrafı inceliyordum, müzik odalarından gelen sesleri dinliyordum. Sonra köşeyi döndüm. Ve ona çarptım.

İlk başta yüzünü görmedim bile, sadece bir kız olduğunu ve sarı saçları olduğunu hayal meyal fark ettim. Çarptığımızda kızın defteri yere düştü.

"Afedersin." dedim çarptığımızda ve yere düşen defteri almak için eğildim.

"Sorun değil, nereye gittiğime bakmıyordum benim hatam." dedi kız. Başımı kaldırıp sesin -ve hayatimda gördüğüm en muhteşem gözlerin- sahibine baktım.

Güzeldi, tamam mı? Sadece güzel. Ateşli değildi, seksi değildi, 'tam-yatağa-atmalık-kız' da değildi ( tamam belki biraz öyleydi ama o an benim için en önemli şey bu değildi açıkçası).

Önce açık mavi bir fiyonklu-bandanayla (o şeylere ne deniyorsa artık) arkaya atılmış, sonrasında yandan dağınık bir örgü yapılmış sarı saçları vardı, yüzünün tarafına dökülen örgüye sığmayacak kadar kısa saçlar da yüzünü daha yumuşak göstermişti. Açık kahveremgimsi biçimli kaşları ve hafif çıkık elmacık kemikleri vardı, bu ikisinin arasinda da hayatımda gördüğüm en elektrik mavisi gözler duruyordu. Yüzünde hafif bir makyaj vardı, gözlerini ön plana çıkaran hafif bir kalem ve dudaklarını daha dolgun gösteren bir parlatıcı. Ama bu makyaj bir o kadar da doğal duruyordu, sanki yüzünün normal bir parçasıymış, doğduğundan beri böyleymiş gibi.

"İşte defterin." dedim bir büyünün etkisi altında gibi, şu an pek hatırlamıyorum *yalan* ama büyük ihtimalle kekelemişimdir.

"Teşekkürler." dedi kız. Onu daha önce gördüğümü sanmıyordum, burda olmadığım 2 yıl içerisinde gelmiş olmalıydı.

"Burda yeni misin, seni daha önce görmedim." dedi kız.

"Hayır, hayır, ben iki yıl önce bu okuldaydım, sonra diğer tarafa geçtim. Sen de bu arada geldin galiba, seni görmemiştim."

"Evet, geçen yıl geldim. Ama burda olsam bile beni görmüş olacağını sanmam. Burdaki kişilerin yarısına 'Alexis Reed'i tanıyor musun?' diye sorsan burada öyle birinin okuduğunu bile bilmezler. "

İşte buna inanmam. Bu kızı fark etmemelerinin imkanı yok.

"İyi de, senin gibi birini nasıl fark etmezler ki? Sen aşırı güzelsin."

Hay aksi, bak bu ağzımdan kaçtı işte. Kızsa -ki adı Alexis olmalıydı- kızarmakla yetindi. "Teşekkür ederim, ama herkesin senin gibi düşündüğünü sanmıyorum."

Tamam, herkes benim gibi düşünmüyorsa sorun kesinlikle onlarda olmalı, büyük olasılıkla eşcinsel falandırlar. Hadi ama, eşcinseller bile onun güzel olduğunu kabul etmeli.

"Sınıfa gitmeliyim, geç kalmak istemiyorum." diyerek düşüncelerimi böldü Alexis. Gülümsedi. "Ama sana çarpmak güzeldi. " Dönüp gidecek gibi oldu. Elimde olmadan ileri atılıp önünde durdum. Tek kaşını kaldırdı. "Ben Drake" dedim elimi uzatarak. "Belki bir daha karşılaşırız, ismimi bilmemen garip olur. " Elini uzatıp benimkini sıktı. "Eğer bir daha karşılaşırsak, bana Lexi de." Gülümsedi ve dönüp gitti. Beni de orda ellerinin ne kadar yumuşak olduğunu ve bu kızla bir daha karşılaşıp karşılaşmayacağımı düşünmek üzere kendimle baş başa bıraktı.

Ah, evet. Bu kızla daha sonra kesinlikle karşılaşacaktım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 21, 2013 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

FarklıWhere stories live. Discover now