Bölüm Başlığı

29 5 0
                                    

Kerem hariç herkes her şeyi biliyordu ...Hazırlanıp gittim Ecem'in yanına. Gözlerim Kerem'i arıyordu. Kalabalıktı ve gelenlerin bir kısmını tanımıyordum. Biz Ecem'le konuşurken, Kerem geldi yanımıza. Her zaman ki gibi sohbet etmeye başladık. Gözlerinin içine korkarak da olsa bakıyor, bana ait olmasını istediğim bir şeyler arıyordum. Bir an gözgöze geldik. Bir şeyler oldu.Allah'ım diyordum , ne olur aşık olsun bana...Sonra yanımıza bir çift geldi gülümseyerek. "Hoşgeldiniz Ayça" dedi, Ecem sarılarak. Ayça dediği kız , elinden tuttuğu delikanlıyı göstererek ; " Nişanlım, Can" dedi. O sırada Kerem' in bir tuhaf baktığını gördüm. Benim ona baktığım gibi bakmıştı sanki o kıza. Ecem tebrik etti.Sonra olanlar ise sıradışıydı. Bir anda Kerem de benim omzuma kolunu koyarak , " Tebrik ederim Ayça. Ben de sözlümü tanıştırayım , Naz" dedi. O an kendimi çok kötü hissettim.Oysa ki tek hayalim buydu ama bu şekilde değil. Gerçekten aşık olmalıydı bana. Böyle misilleme yapar gibi değil. Anlamıştım, o kız daha önceki sevgilisiydi ve Kerem , bu olayın altında kalmak istemedi. Benim ona zaafımı anlayıp beni kullandı. Çok incinmiştim ama belli etmedim. Tokalaştık, o da tebrik etti bizi.İlerleyen saatlerde , ilk yalnız kaldığımızda yüzüme bakarak " Bir anda ağzımdan öyle çıktı, özür dilerim Naz" dedi. O an kalabalık olmasa bir tokatı çoktan haketmişti ama...Durdum. "Anlamak isterdim, ama anlamıyorum kusura bakma" dedim. Yanından uzaklaşmak istedim. Kolumdan tuttu, " Lütfen izin ver bu gece, böyle devam etsin , inandırıcı olsun" Ben neler hayal etmiş ama neler yaşıyordum. Tamam, dedim. " Öyle olsun"
Sonraki sabah Tijen teyze, Ecem ve teyzem'le havuz başındaydık. Dün geceki durum gözlerinden kaçmamıştı. "Naz'cığım" diyerek söze başladı:
"Canım biz seni ailece çok sevdik. Dün gece Kerem'le sizi izledik. Çok yakışıyorsunuz birbirinize. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?"
Çok heyecanlanmıştım. Doğru kelimeleri seçmeye özen göstererek;
-Teşekkür ederim Tijen teyze. Ama dün gecenin bir açıklaması var. Kerem anlatmadı mı size? Dedim
-Biliyorum anlattı ama ben buna rağmen yine aynı şeyi söylüyorum. Kerem Ayça yüzünden çok üzüldü.Çok acı çekti. Sonra sen geldin, seninle yüzü güldü.Bir şans veremez misin Kerem' e?
Çok şaşırmıştım.Çok istememe rağmen, bana aşık olmayan biriyle evlenmek ne kadar doğru olurdu ?
-Bilmiyorum, inanın bilmiyorum.Diyebildim.
O günden sonra mantığımı susturmuş , kalbimin sesini dinlerken yüzüklerimiz takılırken buldum kendimi. İçimden bir his, çok üzüleceğimi, çok acı çekeceğimi söylüyordu...Ama Tijen teyze, eşi ve Ecem öyle güzel ortamlar yaratıyorlardı ki, kaptırmıştım kendimi. Ve en güzeli , Kerem gözlerimin içine bakıyordu. Tamam aşık değildi ama beni sevmeye başlamıştı.Birbirimize çok iyi gelmiştik. Ya da ben oba ilaç gibi gelmiştim. Evlendik...İyi bir eş oldu ...Gercekten mutlu olduğumuza ben bile inanamıyordum.Sonra bir kızımız oldu. Öykü koyduk ismini. Yaz dışında hepimiz İstanbul'daydık. Öykü'nün ilk doğumgününü olacaktı.Annem, Babam ve Tijen Annem'lerle beraberdik. Kerem henüz dönmemişti şirketten. Aradım, telefonu kapalıydı. Saat 11'e yaklaşırken kapı açıldı.Her zamanki gibi sarıldım, geri itti.Neyin var, dedim. " Bitti, anlıyor musun bu olay bitti artık" diyerek yukarı yatak odasına doğru koşarak çıktı. Tijen Anne geldi , söylediklerini duymuştu. Ben yukarı çıkarken arkamdan o ve Ecem de geliyordu. Yatak odasına girdiğimizde Kerem bir şeyler arar gibi bakınırken;"Kerem neler oluyor,anlamıyorum lütfen açıklar mısın ?" Dedim.
-Annem'in yazdığı hikayeyi üç yıl boyunca başarıyla oynadık.Ama bitti, ben gidiyorum " dedi.
O an dünya başıma yıkılmıştı. Üç yıl boyunca yazılan bir hikayeymiş tüm yaşadıklarımız. İnanamıyordum, "Hayır, bu doğru değil.Bu sen olamazsın!" Diye ağlamaya başladım.Sonrasını hatırlamayacak kadar kırgın ve kederliydim. Öylece çekip gitti.

SEN OLAMAZSIN حيث تعيش القصص. اكتشف الآن