3.BÖLÜM

84 17 9
                                    

Odama çıkarken günlüğüde alıcaktım ama bunu babama göstermemem lazımdı. Ben et parçasını görüp bayılırken günlük elimdeydi belki Ayaz beni odama taşırken günlüğüde odama burakmış olabilir düşüncesiyle koşarak odama çıktım. Yatağımın yanına,çalışma masama ve kitap raflarıma baksamda yoktu işde kahrolası şey içi gibi kendide gizemliydi. Şimdi babamdan Ayaza gitmek için izin istesem vermezdi saat geç diye.

Aklıma gelen ani bir planla yola koyuldum. Camdan sarkarak balkona inecek ardındanda yangın merdiveninden arka bahçenin kapsına ulaşmaktı planım. Aslında göze kolay gibi gelsede zorduu sonuçta evim 3. Katta idi vazgeçmeme fırsat burakmadan direk yola koyuldum.

Camdan çıktığımda korkuluk olmadığı için çok dikkat ederek alt balkonun demirine bastım biraz daha altına basabilmem benim kârıma olacaktı ama kısa olmamın kötü yanlarından biriydi buda.

Yağmurun sesini duymama rağmen yağmur yağmıştı ve demirler ıslaktı yükseklik korkum olmasaydı aslında sessizce inebilirdim aşağıya ama yükseklik korkum olduğu için dengemi kaybettim ve 2. Katta oturan Aykut reisin balkon demirinde asılı kaldım ona reis demeyi severdim. Çünkü liderlikte üstüne kimse olamazdı. Daha aşağıda inilmesi gereken 2 kat daha var ve ben burda asılı kaldım aslında korkmazdım ama babam beni böyle görürse günlüğü öğrenirdi ve bütün çabalarım boşa giderdi

Ben nasıl kurtulacağımı düşünürken Aykut reisin kaba ve korkutucu sesiyle beni ürküterek kırık olan balkon demirinin bacağıma saplanmasına  yol açmıştı. Düşerken muhtemelen çok ses çıkarmış olacağım kii hemen geldi beni böyle görünce hiç birşey demeden tuttu ve balkonun içine çekti. Normalde başkası olsa bi telaşa kapılırdı ama Aykut reisti ya lakabının hakkını verecek illa...

"Koza hanım gecenin bir vakti damdan düşer gibi düştün bizim balkona insan bi haber verir gelirken ama olmuyo böyle."

"Ya aykut reis şu espirilerini bali böyle zamanda yapma lütfen...."

"Onu boşverde asıl sen söyle kaçak babandan habersiz nereye gidecektin?"

O an için aklım günlükteydi ustalıkla olmasada aklıma bir yalan geliverdi. Ve bende gelişi güzel bir yalan söyledim direk

"Tam yatıyordum işde ben bir anda bi ses duydum camdan bir baktım orda ne olsun?"

"Ne olsun? yoksa ejderhamı?"

"Komik deildi Aykut reis ama her neyse küçük bir kedi sıkışmış bende kıyamadım tabi ama sen bir kediyi gör çok tatlı"

"Tadınamı baktın kız yoksa.... ihhhhh kız kozaaaa başımıza satenist mi oldun."

"Ya Aykut reis biz ne konuştuk hani yapmicaktın soğuk espiri."

"Tamam hanım efendim yapmam bida pür dikkat sizi dinliyorum ewet sonra ne oldu?"

"Bende tam onu kurtarayım derken benim başım döndü dengemi kaybettim."

"Sonra bir bakmışssın bizim balkondasın.

"Aynen öyle oldu Aykut reis."

"Tamam o zaman gel kız bari hazır gelmişken kahve edeyim de içelim gir içeri. Dış kapıdan çık hem de baban anlamasın."

"Saol valla Aykut reis sen olmasan napardım ben."

Dedim ve elimle asker selamımı vererek içeri girdim çıkış kapısının önüne gelince Aykut reise dil çıkardım ve kapıyı açıp çıktım.

"Gir sen dışarı çıkma babam anlamasın hadi iyi geceler reisim."

"İyi geceler kozasından çıkamamış kelebek. Vaktini bekle kozandan çıkayım derken çok kurcalayıpta da yırtma kozanı ortada kalırsın."

KOZAWhere stories live. Discover now