DENİZ

153 10 14
                                    

Hava sakin ve bulutluydu. Ayaklarımı uzatıp bir süre denizi izlemeye koyuldum. Sonra çimlere doğru sırtımı koyup, güneşin gözlerimi rahatsız etmesine izin verdim. Küçük dünyamın sadece bir parçasıydım. Birçok hayalim vardı, acaba geleceğim nasıl olacak diye düşünmeye başladım. Çalan müzikte adeta sarhoş olmuştum. Bir süre kendimi dinledim. Sonra telefon aniden çalmaya başladı. Ah Deniz ! Biricik aklı başında olmayan dostum. Onu durdurmak imkansızdı. Mavi gözleri haylazca parlardı ve benim aksime eğlenceli bir kızdı kahküllü küçük bir yüze sahipti. Belki de tanıdığım en iyi insandı. Telefonu gülümseyerek açtım.

-Alo Gül dedi, Deniz'in annesinin sesi endişe içinde idi. Aferin Deniz beni hangi yalanın içine sokacaksın yine ne karıştırıyorsun sen zaten bu aralar sakin ve daha sessiz olmaya başlamıştı ve bu hayra alamet değildi.

-Efendim Şebnem Teyze diye cevap verdim.

-Deniz intihar etmiş şuan hastaneyiz kızım burada olmak istersen...

Kelimesini tamamlamasına izin vermedim kalbim acı ile sarsıldı, deniz her şeyi yapardı ama intihar edecek bir kız değildi. Çantamı hızla toparladım şebnem teyzeden adresi aldım ve hastaneye doğru koşmaya başladım. AH be kızım derdin neydi?

***

Şebnem Teyze'nin gözleri kan çanağına dönmüştü, sarsılarak ağlıyordu ne yapacağımı şaşırdım bende bir anda ağlama krizi ile doldum. Çenem titriyor, dişlerim birbirine vuruyordu.

-Hamileymiş dedi. Şebnem Teyze bu bende şok etkisi yarattı, biraz kilo almıştı son zamanlarda ama hamile olması bu ihtimali hiç aklımdan geçirmedim. Aşık olduğu adam hakkında tek kelime konuşmamıştı.

-Bilmiyordum dedim titrek bir sesle gerçekten bilmiyordum.. Bu şekilde saatler geçti. Deniz çocuğu düşürmüş ve kendini zehirlemişti üstüne kendini balkondan aşağı atmıştı. Bu duruma gelecek ne olmuştu ki daha on dokuz yaşındaydık daha belki de çocuktuk. Edebileceğim tüm duaları etmeye başladım. Canım yanıyordu, sanki bende ölüyordum dostum arkadaşım sırdaşım... Biraz kantinde oturmuş ve geri dönmüştüm karşımda gördüğüm durumla içimi hüzün dalgası sardı. Kalbim o anda şimşek çakar gibi titredi ve acı çığlıkları duydum.

- Kızımmm Yavrum Gitti.

Denizi artık göremeyecektim bunu düşünmek bile istemiyordum. Çağresizce çırpınıyordum Deniz! diye haykırıyordum. Ruhum acı ile sarsılıyor sanki buz gibi suların içine atıyorlardı bunun bir tarifi yoktu. O anda gözlerim karardı.

-Kız bayıldı hemşire!

***

Deniz vefat edeli iki ay olmuştu, her şey öyle belirsizdi ki öyle zordu ki, kolum kırılmış gibiydi. Kimseyle konuşmak istemiyordum. Sadece uyumaya çalışıyordum, kabusların içinden hıçkırarak uyanıyordum. Özlüyordum, kapıyı açtığımda onu görecekmiş gibi hissediyordum. Deniz'in odasında vakit geçiriyordum her yer mavi ile kaplıydı. Kitapları kapıda duran gitarı ve saçlarını maviye boyadığı gün çektiğimiz fotoğraf...

-'Gül biliyorsun mavi umuttur ' Benim hiç umudum kalmadı be Deniz diye fısıldadım yorganı kaldırıp denizin yatağına yattım. Tavanına yapıştırdığı mavi yıldızlara bakmaya başladım.

-Neden? Be Deniz ! dedim kendi kendime. Deniz benden hiç birşey saklamazdı. Aniden yataktan fırladım ve sırayla maviye boyadığı çekmecesini karıştırmaya başladım, odanın içinde deli gibi dolanıyordum. Yatağın altına baktım hiç birşey yoktu. Pes etmiş bir şekilde yere çöktüm ve bazaya sırtımı dayadım. Gözlerimle odayı taramaya başladım. Çalışma masasının arkasındaki kutuyu farketmiştim hemen kalktım ve kutuyu açtım. İçinde maviye çalan bir kolye vardı. Küçük bir kağıt parçası hemen kağıdı açmaya koyuldum.

-'' GÜL üzgünüm benim minik tavşanım üzgünüm seni bıraktığım için üzgünüm. Bu notu bulacağını biliyorum. Bana kızgınsın bunu da biliyorum beni affet Gül affet. Ali Yağızoğlu hayatımda gördüğüm en yakışıklı adamdı ona aşık oldum. Bebeğimizi sahiplenmedi beni istemedi. Ondan ölesiye nefret ediyorum ki bana bu yaşattığı şeyler için onu pişman etmek istiyorum ama hiç birşey yapamıyorum. Benimle dalga geçti belki. CANIM YANIYOR GÜL DAYANAMIYORUM! Aylarca bu deli arkadaşın kendini yiyip bitirdi istanbul'a bile gitti ama yanına bile yaklaşamadı. Aşk ve nefreti aynı anda yaşadın mı hiç gül ! ondan ölesiye nefret ederken kollarına koşmak istiyorum. Yapamıyorum öyle farklı şeyler öğrendim ki bu çocuğu doğuramam beni affet ama ölmek iyi bir seçenek bir aşk uğruna canıma kıymıyorum Gül! Belki zamanla beni anlayacaksın. iyi bir üniversite kazan ve güzel bir geleceğe sahip ol Seni çok seven dostun Deniz. ''

Boğazıma bir yumru oturmuştu. Gözyaşlarımı elimle sildim. Deniz'im canı öyle çok mu yanmıştı. Ali Yağızoğlu sana bu dünyada cehennemi yaşatacaktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sadece GitmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin