Bölüm 2

9.1K 332 61
                                    

Sabah uyandığımda annem başımda dikiliyor ve sevecen sevecen bakıyordu. Adrien'ı yanımda görmesi onu kızdırmamış mıydı? Kalktım ve ona baktım.
"Komik olan ne Anne?"
"Chat bize dün gece her şeyi anlattı tatlım"
"Ne? Adrien!"
Adrien kalktı ve gözlerini ovuşturdu.
"Marinette, bunu bize söyleseydin gitme kararı almazdık. Kimseye de söylemeyeceğiz."
"Gitmiyor muyuz şimdi?"
"Hayır gitmiyoruz."
Yataktan fırladım ve anneme sarıldım.
"Ama bu erkek arkadaşınla birlikte kalabileceğin anlamına gelmiyor tatlım"
Yüzüm kızarmıştı, Adrien'ın ki de öyleydi.
Annem odamdan çıkarken bende olanları düşündüm. Bunca zaman Chat Adrien'dı ve defalarca benim yanıma gelmiş, beni öpmüş, benimle uyumuştu. Böyle düşününce tuhaf hissettim.
"Ne düşünüyorsun Leydim?"
"Çok tuhaf bir yaşantımız varmış."
"Neden öyle düşündün?"
"Marinette Adrien'ı seviyor.
Ama LadyBug Chat'i sevmiyor.
Chat Noir LadyBug'u seviyor.
Ama Adrien Marinette'i sevmiyor.
Aynı şekilde LadyBug Adrien'ı seviyor.
Ve Adrien LadyBug'u seviyor.
Ahh beynim!"
"Şu an her şey olması gerektiği gibi Mari.
Ben seni seviyorum, sen de beni.
LadyBug Chat'i seviyor. Chat'de onu. Her şey güzel."
"Evet."
"Be-benim gitmem gerekiyor! Nathalie meraktan ölmüştür! Seni seviyorum Leydim!
Plagg.."
Adrien odamdan çıkarken ben de aşağı indim.
Annem ve babam benim hakkımda konuşuyorlardı.
"Anne, baba, neden Çin'e taşınacaktık?"
"Bunun bir sürpriz olması gerekiyordu. Ama madem gitmiyoruz, söyleyeceğim,
Çin festivali çekilişine internet üzerinden katılmıştık. 2. Olarak kazanmışız ve ödül oldukça büyük miktarda para. Orada bir ev almayı düşünüyordum."
"O-oha! Yani, şey,..."
"Ama gitmiyorsak bu parayı pastanenin gelişmesi üzerine kullanabiliriz. Yeni bir ev alırız?"
"Ciddi misiniz Siz?"
Sevinçten ölecektim. Adrien'la çıkıyorduk, para ödülü kazanmıştık, Pariste kalacaktık. Rüya gibiydi.
Sonraki 3 gün ev arayışı içinde geçti, akumalaşan sadece Chloe oldu. Galiba bizi kıskanmıştı.
Bir eve karar verdik. Bu ev, Adrien'ın evinin karşısındaydı. Boyut olarak yaklaşık onların evinin 4/3'ü kadardı. Ciddi anlamda bir saraydı.
Ben tabii ki Adrien'ın odasını en iyi gören odaya yerleştim ve içini döşedim.
"Burası mü kem mel!"
------------
1 ay içinde tamamen taşınmıştık. Yeni bir pastane açmıştık ve orası çok fazla tutmuştu.
Düşüncelerden bir anda sıyrıldım. Caddeden bir patlama sesi gelmişti. Biri yine akumalaşmıştı. Bu-bu rose? Tamam, beni en çok zorlayan rakiplerimden biriydi. Onun yüzünden Adrien bana saldırmıştı!? Hemen penceremi açtım. Adrien evlerinin camını açmış bana bakıp gülümsüyordu. Sonra da dönüştü. Ardından ben de dönüştüm ve Rose'a doğru saldırdık. Parfüm Adrien'a denk gelmesin diye elimden geleni yapıyordum. Ve en sonunda yenmiştik.
"Hoşçakal küçük kelebek"
Adrien bana yaklaştı ve;
"Herkesin önünde dönüşmek istemiyorsan acele et Marinette."
Haklıydı son benek de gidiyordu. Anında yoyomla odama kaçtım. Aynı şekilde Adrien'da görünmemeye çalışarak odasına girmişti.
Babamın söylediğine göre bu akşam tatile gidecektik ve benim hazırlanmak için 4 saatim vardı. Bavulumu açtım ve içine kıyafetlerimi yerleştirdim. Kıyafetlerimin neredeyse hepsi kendi tasarımım ve kendi dikimimdi.
Akşam olduğunda uçağa bindik. Yolculuk yaklaşık 2 saat sürecekti. Uçak kalktığında omzumda bir el hissettim. Hemen sağ tarafıma döndüm ve- Aman Tanrım! Adrien?
"Senin burda ne işin var?"
"Herkesin tatile gitme hakkı vardır bence böceğim?"
"Bu bir rüyaysa lütfen beni uyandırmayın, çok mutluyum!"
"Birlikte tatile gitmek seni bu kadar mutlu mu ediyor?"
"Şey, yani bilmiyorum aslında evet sevindim ama hayır, dur off"
Gülümsedi ve elimi tuttu.
"Ben biraz uyuyacağım böceğim"
Kafasını cama yaslamıştı ve uyumaya çalışıyordu. Onu kendime doğru çektim ve kafasını omzuma yasladım. Adrien'ın Arkasında Nathalie oturuyordu ve bize bakıyordu.
"Merak etme, kimseye söylemeyeceğim" dedi ben de gülümsedim ve önüme döndüm.
Uçak inişe geçtiğinde Adrien'ı uyandırmaya çalıştım.
"Adrien, hadi uyan inişe geçiyoruz."
Hafifçe gözlerini açtı ve bana baktı. Çok sevimli görünüyordu.
"Geldik mi?"
"Şey evet, acaba aynı tatil köyüne mi gidiyoruz?"
"Biz Panama Oecan'a gidiyoruz galiba. Öyle miydi Nathalie?"
Nathalie evet anlamında başını salladı.
Ben de çantamdan çıkardığım tatil broşürüne baktım. Bu gerçek olamayacak kadar güzeldi, Adrien'la aynı otele gidiyorduk. Muhteşemdi, gercekten muhteşemdi!

My Miracle|| 1.KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin