Sezon 1 ✳ Bölüm 2: 301

26.8K 1.4K 326
                                    

Karanlık bir boşlukta süzülüyormuş gibi hissediyorum, gözlerimi açamıycak kadar yorgunum.

Karanlık bir boşlukta süzülüyormuş gibi hissediyorum, gözlerimi açamıycak kadar yorgunum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimin önünde bembeyaz bir ışık,yanımda maskeli ve eldivenli insanlar bana bakıyor:

''Kendine gelmeye başlıyor anesteziyi arttırın''dedi maskenin arkasındaki boğuk ses bir okadarda zor ayırt ettiğim ses.

Ve yine gözlerim kararıyor,nekadar dirensem de sonunda gözlerim yine kapandı.
Sanırım bir organ mayfası tarafından kaçırıldım ve buda benim sonum...

'Anne baba ne oldu bana öldüm mü? anne çok korkuyorum.'

Kalbimin durduğunu hisedebiliyorum sanırım gerçekten de ölüyorum.....hayır yaşamak zorundayım,aç şu kahrolası gözlerini diye kendi kendime konuşurken gözlerim ansızın açıldı ve yine nefes almaya başladım yavaş yavaş bulanıklaşan gözlerim düzelmeye başladı:
''ahh!!'' diye çıkıştım. Vücumdaki her kas tutulmuş gibiydi.
Boynum ve bileğim şiddetle sızladı.Sonunda gözlerim tümüyle açılmıştı.

🔴🔵🔴

Gözümü açtığımda beyaz, soğuk bir zeminde öylecesine terkedilmiş bir şekilde uzanıyordum. Boş ve kameralarla izlendiğim bir odadaydım. Kolumda değisik rakamlar,başım allak bullak bir şekilde etrafıma bakınıyordum, tanıdık bir şey görüp birazda olsa rahatlamak umuduyla ama hiç birşey göremiyordum. Birden ayak sesleri odada yankılanmaya başladı:

"Uyanık mısın?"dedi tanımlayamadığım bir ses.

Tam ayırt edememe rağmen bir erkek olduğu sesinden anlaşılıyordu yanıma yaklaşmaya devam etti ve benden 2 adım uzaklıkta durdu. Yerde uzanıyor olmam nedeniyle sadece ayakkabılarını ve ışık yüzünden karanlık olan yüzünü görebiliyordum:

"Korkuyormusun?Bu iyi korku seni dinç tutar bu hisi asla unutma"dedi.

'Neler dönüyor burda canın cehhenneme senden mi korkcam ben' içimdeki seytan konuştu ama ben gerçcekten de çok korkmuştum daha neler döndüğünü anlamış değildim konuşmak için dudaklarımı araladım ama sesim çıkmıyordu konuşmak istiyordum ama olmuyodu.

Sanırım yanımdaki kişide bunu anlamış olacak ki bana daha çok yaklaşmış ve çömelmişti, şimdi o karanlık yüzünü görebiliyordum uzun boylu olmasının yanı sıra siyah saçlı ve sarı gözlü bir çocuktu. Bana bakıyor olması beni geriyordu. Şaşkınlığımı nekadar gizlemeye çalışsamda belli etmiştim çocuk kulağıma doğru yaklaştı ve fısıldadı:

"sakin ol anestezinin etkisindesin ani hareketler canını acıtabilir "

Demin bana korkmam gerektiğini söyleyen kişi şu an beni sakinleştirmeye çalışıyor bu çok saçma.

🔴🔵🔴

10-15 dakika sonra artık hareket edebiliyordum ve çocukta bana kalkmamda yardımcı oluyordu.Yattığım zeminde oturur bir biçimde dururken bana doğru döndü :
"Kim olduğunu hatırlıyormusun" dedi soru soran ve bir okadarda merak dolu gözlerle.

" Evet" dedim, kendimden emin bir şekilde.

Çocuk şaşırmış gözlerle bana bakmaya devam etti.

"Adın ne peki" demesiyle duraksadım, ona söyleyip söylememek konusunda oldukca kararsız kaldım ve ilk onun adını sormaya karar verdim:

"Senin ki ne "

"Off.Adım 201" demesiyle şaşkınlığıma bir şok daha ekledi, 201 mi ? öyle isim mi olur?!

Tam ağzımı açmış konuşacakken 201 elini başına götürürken fark ettim ki bileğinde 201 yazıyordu.
Böylemi oynamak istiyordu ? Öyle olsun bakalım çaktırmadan daha demin uyandığımda bileğimde görmüş ama okuma zahmetinde bile bulunmadığım rakama tekrar baktım , 301 yazdığını gördüm. Aslında neden böyle rakamlar vardı bileklerimizde hiç anlam veremiyorum.

Sanki bizi kodlandırmışlar ve satmak üzere rafta kaldırmışlar.201 in sabırsızlıkla bekleyen yüz ifadesiyle cevap verdim :

"Benim adım da 301" bir kaşımı kaldırdım ve alaycı bir gülüş attım.

"Haha çok komiksin"
demesiyle konuşmaya devam etti:

"Madem espiri yapabiliyorsun demekki çok iyisin hadi kalkmaya çalış".dedi,onunda yardımıyla ayağa kalktım. Sonunda bu tüyler ürpertici ve bir okadarda rahatsız edici odadan kurtuldum.

🔴🔵🔴

Bilmediğim bir nedenden dolayı beni başka bir odaya kapatıp gitti,odada etrafıma bakınırken kameralarla izlendiğimi fark etmem çok da zamanımı almadı. Oda tamamiyle aynalarla kaplıydı, Aynada kendi yansımama bakmaya başladım. Gözlerime inanamıyordum, bu gerçek miydi ?
Mümkün olabilirmiydi?!
Mümkün olsa bile neden ben? Aklımda binlerce soru dönerken aynada yansımama bakmaya devam ediyordum.

Gözlerim mor renk olmuştu. Benim kahverengi gözlerim mor olmuştu bu nasıl olabilirdi sonra kendime daha dikkatli bir şekilde baktım ve benim güzelim kumral saçlarımında beyazımsı mor olduğunu fark ettim.

Burda neler dönüyordu 201'in gözleride sarıydı,anlamıyorum.
Ansızın paniğe kapıldım ve cama bir yumruk attım cam anında parçalara ayrılmıştı tamam güçlüyüm de,bukadar değil yumruk attığım elimden sıcak bir sıvı süzülmeye başlamıştı Elime batan cam parçaları yüzünden elim kanuyordu. Cam parçalarını yavas yavaş çıkardıktan bir kaç saniye sonra yara ansızın kayboldu.Oha elimdeki yara kayboldu. Bana ne yapmışlardı böyle.

Zihnimde dönen düşüncelerimin arasında bir ameliyatta olduğumu hatırladım.
Üstüme baktığımda bir carşaftan farkı olmayan ince beyaz mor çicek desenli hastanelerde genelde hastaların giydikleri elbise bile denilemiycek şeyi giyiyordum.

Hemen vücumda bir ameliyat izi veya bir kesik dikis bir çıkıntı. Ameliyattan kalan bir belirti aradım ama sonuç koca bir hiçti. Vücumda hic bir iz veya belirti yoktu. Bunun beni mutlu etmesi gerekiyordu ama hiç de mutlu değildim. Onlar bana bişeyler yapmışlardı ve ben ne olduğu konusunda en ufak bir fikrim yoktu.

Kontrolümü kaybettim ve tüm camları kırmaya aynı andada çığlık atmaya başladım. En sonunda da kamerayı yerinden söktüm.Odanın içinde siren sesleri yankılanmaya ve kırmızı bir ışık yanmaya başladı Bir grub silahlı robotumsu varlıklar (cyborglar) odaya daldı. Onlara karşı direnmeme rağmen beni yakalayıp , bir sandelye getirip beni ona bağladılar.

Sakinleştikten sonra odada bir ses konuşmaya başladı:

''Sakinleştiğine göre artık beni dinleye bilirsin''dedi.

''Burdan kaçış imkansız yani aklında öyle bişey varsa bile unut.Burası çok gizli ve tehlikeli bir şirketin laboratovarı, sende bizim deneklerimizden birisin kolundaki numaradan anlamışsındır.

Senin burda olma nedenini belirtmem gerekirse : Sadece şunu bilmen yeterli olacaktır. sana küçükken yapılan aşılar ve daha önce rastlanmamış bir DNA seni daha güçlü yapıyor , bağışıklık sistemin çok güçlü bu yüzdende sen bu iş için idealsin. DNA' nı biraz inceledik ve bir kaç değişiklik daha yaptık ama korkmana gerek yok sen artık benim deneklerimden birisin.....

Seninde herkezin olduğu gibi bir partnerin var onunla çoktan tanıştın denek 201,partnerin."
Dediklerini yavaş yavaş sindirirken konuşmasına devam etti:

"Son birşey daha seni eğitip gerçek benliğini bulmanda yardımcı olucaz. Geri kalan herkes gibi yarın sabah çalışmaların başlıyor şimdi serbestsin partnerin gelene kadar burda kal. LDT' ye HOŞGELDİN'' deyip konuşmasını bitirmiş ve odaya garip bir sessizlik hakim olmuştu.

O bir yandan konuşurken ben halla duyduklarımın etkisinden kurtulamamıştım.
Denek mi ?, Gerçek benliğim mi ?, Hadi ordan be. Kimse bana emir veremez ve yönetemez. Ben bir denek değilim....

Denek No:301Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin