2# Uzayan burnun eve sığmıyor.

4.4K 291 8
                                    

'Hira'

Yanaklarımı sıkan parmaklarla beraber gözlerimi sinirle yumdum. Bu adamın yanaklarımla alıp veremediği neydi?

"Selam, yeşil cüce."

"Aleykümselam abi."

Parmakları yanaklarımı rahat bıraktığında ona kötü kötü bakıp yanaklarımı ovuşturdum. Daha sonra kucağımdaki kitabın kapağını açıp okumaya devam ettim.

"Hira..."

"Efendim abi."

Cevap gelmeyince arkama dönüp abime baktım. Düşünceli, düşünceli duvara bakıyordu. Gözlerimi kısıp elimdeki kitabı orta sehpaya bıraktım.

"Yine ne yaptın abi? Bu sefer seni, babamın elinden kurtarmak için uğraşmayacağım. Bıktım, Vallahi de bıktım. Annemde çok üzülüyor bu durumuna. Akıllanmayacak mısın sen hiç?"

Ben ağzımı açmış söylenirken, beni duymuyor gibiydi. Bir anda susup abimin yüzündeki tatlı gülümsemeye baktım.

"Abi, sende bir haller var ama hadi hayırlısı."

"Ne?"

"Havalar diyorum, çok güzel. Elhamdülillah."

Gözlerini devirip oturduğu koltuktan kalktı. Saçına daldırdığı eliyle beraber düşünceli bir şekilde yanımdan ayrılırken kapı çaldı. Daha doğrusu kapı yumruklandı. "Kapının arkasındaki kişinin amacı kapının açılmasını sağlamak değil, kapıyı kırarak eve girmek herhalde." Merakla kalkıp abimin arkasından kapıya doğru ilerledim. Kim bu alacaklı? Hayır olsun.

Abim kapıyı açtığında karşımda beliren Nazlıyla beraber derin bir iç çektim. Geldi yine huzur kaçıran. Bu kızdan hiç hoşlanmıyordum. Kibri kendine galip gelmiş bir kızdı. Damarlarındaki kan ''Ben, hep ben.' diye dolaşıyordu. O kadar enaniyet doluydu. Kapıyı açar açmaz bağırarak konuşmaya başladı. Sinirle kulaklarımı tıkadım.

"Ali. Duyduklarım doğru mu, daha doğrusu gördüklerim ?"

Abim bıkmış bir şekilde iç çekip
"Yine ne duydun, ne görüdün?" Dedi.

Abimin arkasında, memnuniyetsiz bir şekilde onları izliyordum. Biraz endişe ve biraz merakla... Abimin yakasından bir türlü düşmedin gitti diye mırıldandığımda duymuş olmalı ki o delici bakışlarını bana yöneltti. Gözlerimi kısıp yan yan baktığımda egosu göz kapaklarına yerleşip gözlerini devirtti. İstenmediğini bildiği halde abimin çevresinde dolaşıp duruyor, huzurumuzu ikide bir kaçırıyordu.

Çantasını karıştırıp içinden bir fotoğraf çıkardı. Öfke saçan bakışlarıyla beraber yüzüne doğru tuttu.

"Bu kız kim? Ali, bu kızla birlikte olduğun doğru mu, daha doğrusu evleneceğin?"

Kaşlarımı çatıp fotoğrafa baktım ve bakmamla gözlerimin kocaman açılması bir oldu. Abim kolunu bir kızın beline sarmıştı. Tesettürlü bir kızın beline. Şaşkınlık içinde fotoğrafı süzerken abim sinirle gözlerini yumdu.

"Bu fotoğrafı nereden buldun Nazlı?"

"Nereden bulduğum önemli mi Ali? Sen soruma cevap ver."

En az Nazlı kadar bende bu sorunun cevabını merak ediyordum. Hele ki tesettürlü bir kızın, abimle bu vaziyette olması kafamı kurcalamaya başlamıştı. 

"Sana bir soru sordum Ali. Soruma cevap ver!"

Nazlı'nın bağırması karşısında abim dişlerini sıkıp tısladı. Annemle babamda yanımızda belirmiş rahatsız bir şekilde abimleri izliyordu.  Birazdan kıyamet kopacaktı evde. Babam öfkeyle doluyordu. Yüzü de bunu çok güzel yansıtıyordu.

"Bana sesini yükseltme! Sana hesap vermek zorun değilim. Şimdi git buradan."

"Bana cevap vermeden hiçbir yere gitmeyeceğim."

"Sen kimsin ki seninle özel hayatım hakkında konuşacağım. Bizim aramızda hiçbir şey yok. Hatta biz diyebileceğim en son kişi sensin. Kafanda bir kurgu oluşturmuşsun, çevrendekileri de buna inandırmışsın. Anla artık ben kafanda oluşturduğun Ali değilim. Yaşadıklarından dolayı seni hep alttan aldım. Artık burama kadar geldi."

"Ali biz birbirimizi çok seviyoruz. Bunu herkes biliyor.."

Abim bıkmış bir tavırla kıkırdadı. Sinirden gülüyordu. "Ben seni sevmiyorum, anlamıyor musun?"

"Bu kız..."

Abim Nazlı'nın sözünü kesip hırsla elindeki fotoğrafı aldı.
Fotoğrafı kısa bir süreliğine süzüp "Bu kızla birlikte olduğum doğru." Dedi.

Nazlı'nın da benimle beraber gözleri kocaman açılırken abim sözüne devam etti.  "Ve bu seni hiç ilgilendirmiyor. Peşimi bırak artık. Anladın mı beni?"

Gözlerinden süzülen yaşlarla birlikte abimden fotoğrafı çekip aldı.
"Bu kızı aramıza girdiği için pişman edeceğim. Bekle, gör Ali. Gelip ayaklarıma kapanacaksın. Kimse bizi ayıramaz."

"Hastasın sen, hasta."

Abim kapıyı suratına kapatıp bize döndü. Babam ağzını araladığı vakit abim derin bir iç çekip "Bunun için de beni suçlama baba. Görüyorsun bu deli peşimi bırakmıyor. Benim hiçbir şey yaptığım yok." Dedi.

"Oğlum o fotoğraftaki kız kim?"

Annem dilimin ucundaki soruyu abime sormuştu. Merakının altına gizlenmiş olan heyecanla birlikte cevap bekliyordu. Çünkü bu hayattaki en büyük duası abimi düzene sokacak, bir gelindi. Ailemize uyacak bir gelin.

"Nazlıya yalan söyledim. O kızı tanımıyorum bile."

Babamın kaşları çatılırken annem derin bir iç çekti.

"O zaman o vaziyet..."

"O vaziyetimiz fotoğrafta görüldüğü gibi bir şey değil. Ben adres sormak için yanına yaklaştığımda bayılacak gibi oldu düşmesin diye belinden tuttum. Bu kadar. Benim kendine eğlence arayan arkadaşlarım da fotoğrafımızı çekip Nazlıya vermiş."

Babam tek kelime etmeden yüzündeki rahatsız ifadeyle beraber salondan ayrıldı. Annem önce babama sonra abime döndü. Babam yalandan hiç hazetmezdi. Şuan oldukça sinirli olmalıydı.

"Niye yalan söylüyorsun? Niye zavallı kıza iftira ediyorsun? Biraz düşünerek hareket etsene oğlum. Kızın başını da boşu boşuna belaya soktun. Kendin diyorsun, Nazlı sağlıklı düşünemiyor. Ya kıza bir şey yaparsa."

"Ne yapayım anne? Gördün Nazlıyı. Peşimi bıraksın diye o an aklıma öyle bir şey söylemek geldi. Hem Nazlı yarın Londraya gidiyor, o kızla uğraşacak vakti yok."

"Oğlum, sen ne zaman akıllanacaksın? O günleri görmek bana nasip olacak mı Rabbim?"

Annem derin bir nefes alıp elindeki toz beziyle beraber merdivenlerden çıktı. Bugünde günlük rutinimizi tamamlamıştık. Dertli dertli iç çeken abimin koluna girdim.
"Gelin istiyor. Onun derdi seni güzel, terbiyeli, ahlaklı bir kızla evlendirmek. Bir türlü büyümeyen oğlunun evlendikten sonra büyüyüp olgunlaşacağına inanıyor."

Abim gözlerini devirdiğinde koluna bir tane patlattım. "Bu arada yalan söylemeyi bırak artık. Uzayan burnun eve sığmıyor söylediğin yalanlar yüzünden."

İFTİRAWhere stories live. Discover now