0.2

96.1K 8.2K 3.2K
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


*


BÖLÜM 2: ''PRENS''


# Joel Faviere - If You Knew


''Üvey babasını bıçaklamış... Ne deli ama!''

''Neden hep aynı şeyleri giyiyor?''

''Lise sondaki erkeklerin hepsiyle yatmış diyorlar. Sevgilisi olanlarla bile...''

''Tam bir sürtük!'''

''Erkek olsam onunla hayatta yatmazdım, maazallah mikrop falan kapardım.''

Okulun ikinci günü, sabah ilk dersime gidiyordum ve kapüşonumu başıma geçirmiş, başımı öne eğmiş bir şekilde koridorda yürürken hakkımda bunlar ve bunlar gibi şeyler söylendiğini duyuyordum.

İnsanların eninde sonunda benim hakkımda konuşmayı bırakacağını düşünüyordum, umuyordum ama iki hatta bu seneyi de sayarsak üç senedir öyle olmuyordu; genelde senenin başından sonuna doğru azalıyordu, ilgi çekmemeye başlıyordum ama öbür sene okula yeni öğrenciler geliyordu ve yine ilgi odağı oluyordum.

Bir kısır döngüydü bu.

Onları susturamıyordum ama müzik sayesinde duymazdan gelebiliyordum. Kulaklıklarımı taktığım anda bu dünyadan, müziğin ve şarkıların dünyasına geçiş yapıyordum.

Fakat bugün bunu yapamıyordum çünkü bundan birkaç hafta önce kulaklığım bozulmuş ve ben hala yerine yenisini alacak kadar para biriktirememiştim.

Adımlarımı hızlandırıp, sınıfa doğru yürümeye devam ederken aniden biri yolumu kesti. Tanıdık bir erkek sesi, ''Görüşmeyeli nasılsın, yavrum?'' diye sorduğunda cevap vermedim. Tıpkı dün Ecem ve arkadaşlarına yaptığım gibi onun da yüzüne değil ayakkabılarına bakıyordum. Ecem'inkiler gibi yepyeni, gıcır gıcır spor ayakkabılar giymişti.

''Üç aydır birbirimizi görmedik... Beni özledin mi?'' Yine cevap vermedim. ''Özledin, biliyorum. Okuldan sonra bana gelip, özlem gidermeye ne dersin?'' derken koridordaki herkesin onu duyacağı bir ses tonuyla konuşmuştu.

Talha, Ecem'in arkadaşları gibi hayatımı olduğundan daha da berbat hale getirme görevinde yardımcı olan insanlardan biri olmakla beraber onun erkek versiyonu gibiydi.

Yanından geçip gitmek için hamle yaptığımda tekrardan önüme geçti ve beni durdurdu. ''Biliyor musun, sanırım bu okulda benden kaçan tek kız sensin,'' dedi az öncekinin aksine sadece benim duyabileceğim bir ses tonuyla. ''Diğer kızlar beni kovalıyor, ben kaçıyorum... Sendeyse durum bunun tam tersi ve bu kedi fare oyunu hoşuma gidiyor. Hem de çok...''

RUHUMDAKİ İMZA (İMZA SERİSİ #0.5) [ASKIDA]Where stories live. Discover now