Gökyüzünde Ki Kayıp Zümrütler

Sevgili James (1.BÖLÜM)

Sevgili Oğluma , James'e...

Biliyorum James, bana çok kızgınsın, ben kitaba nerden başlarım bilemiyorum. Sadece şunu bilmeni istiyorum ki affet beni oğlum. Belki sen beni unutmuşsundur hatta evlenip çocuk sahibi bile olmuşsundur. Sevgili Oğlum, bu basit konuşmaları geçmek istiyorum. Sana seni nasıl ögrendiğimi anlatacağım. Seni çok seviyorum, sevgili James...

YIL:1960

"Diana, uzaklaşma beni de bekle." Dedim. Kime söylesem boştu, Diana beni beklemiyordu bile.

"Sevgili James, o halde sen de acele et ki bana yetişebil"

"Diana, beni nereye götürdüğünü sorabilir miyim ?''dedim. Diana ile birlikte İskoçya da küçük bir köye gelmiştik. Aslına bakarsanız Diana, İskoçyalıydı. Buraları çok iyi biliyordu. Bundan şüphem yoktu.

"James, hadi ama biraz sabırlı ol, azıcık kaldı."

"Pekala, Diana senin dediğini yapacağım." dedim. Gittiğimiz yer İskoçya da Glen Etive'ydi.

"Bak, işte geldik James." dedi. Gülümsüyordu. Harika bir yerdi . Yemyeşil ağaçlar, baharda rengarenk açmış çiçekler, etrafta dolaşan minik geyik yavruları vardı bir de şunu da unutmayalım güzel küçük bir gölde vardı.

"Diana, burası harika bir yer doğrusu beklediğime değdi. Hadi o halde burada piknik yapalım. Yanımda birkaç meyve var , onları yeriz ve sohbet ederiz." dedim.

"James, aferin sana iyi ki getirmişsin. Sözümü dinleyen erkeklerden hoşlanırım. Bence bunu bir kenara not etmelisin." dedi. İkimiz de sırıttık. Beraberce Diana'nın seçtiği yere oturduk ve meyveleri yemeye başladık.

"James, ben çok geç kalmamalıyım. Biliyorsun babam beni bekliyordur. Bu tür şeylere kızar o."

"İyi de Diana bu kadar panik yapacak bir şey yok ki üstelik daha yeni geldik. Merak etme biraz sohbet eder sonra da size gideriz." dedim.

"İyi peki senin dediğin gibi olsun bu sefer. Ne zaman Amerika'ya döneceksin"

"Bilmem ki, ben buraya senin için geldim. Bunu biliyorsun." dedim. Diana' ı çok özlemiştim. Sırf onun için Amerika'dan buraya gelmiştim ve bunu ailem bilmiyordu.

Diana, çok düşünceli bir şekilde bana baktı. " Peki ya...Madison ne diyecek ? O seni çok seviyor, hatta sana çok değer veriyor." dedi. Neden böyle dediğini anlamamıştım.

"Diana, bana bunu bir daha söyletme, ben seni çok seviyorum. Babam zoruyla o kızla evleneceğim." dedim. Bunu üzülerek söylemiştim. Babam kesin kararlıydı. Ne kadar karşı çıksam da olmadı ve bunu Madison'a belli etmedim. Galiba içimde ki bir ses sende Madison'a karşı bir his var diyor.

"Tamam, James ama sende karşı çıkabilirdin."

"Diana çok denedim. Olmaz dedim, istemiyorum dedim ama olmadı. Babam çok istiyor ve üstelik daha seni bile tanımıyor." dedim.

"Şaka yaptım James. Neyse boş ver bu konuyu, daha sonra konuşuruz bu konuyu. Sana bir sürprizim var. Ben hamileyim James." dedi çekinerek. Çok şaşırmıştım. Bir yanım mutluydu, diğer yanımsa şaşkınlık içerisindeydi.

"Ne diyeceğimi bilemiyorum Diana, bu harika bir şey." dedim. Mutluydum.

"Peki ya Madison, o ne der ?" dedi.

"Madison mı ? O benim şuan umurumda bile değil. Ben baba oluyorum ya işte bu harika. Demek senin bana asıl sürprizin buydu."

"Evet, sana söylemek istediğim bu idi. Babama daha söylemedim ama Emily biliyor." dedi. -Emily, Diana'nın çiftlikten en yakın dostudur. Ayrıca annesi ve babası da rahibe idi.