Gıcık Patronum Bölüm 2

13.4K 614 92
                                    

Medyadaki karakterimiz = Savaş Saygıner

Bismillahirrahmanırrahim

Tam o sırada benim bulunduğum odanın kapısı hızlı ve sert bir şekilde açıldı...

Gelen kişi kimdi hiç bilmiyordum çünkü daha kapıya taraf bakamamıştım.Şahsen baksam da değişen bir şey olmazdı burada daha yeni olduğum için.

Kapıya doğru mavi gözlerimi kim geldi diye karşımdaki kişiye diktim. İlk olan şey de toprak rengi gözlerle karşılaşmamdı.

Güzel bir renkti ve güzel bir gözleri vardı.

Kim olduğunu tanıyamadığım için siz kimsiniz? diye sorucaktım ama karşımda ki kişi benden önce davranıp " sen kimsin? Ve burda ne işin var? " dedi.

Şaşırmıştım ve bir o kadar da karşımdaki kişiye hak veriyordum. Sonuç olarak bende onu tanımıyordum. Oda beni.

"Ben Deniz Işık efendim" dedim ve kaldığım yerden tam devam edicekken o bağırarak " benim kim olduğumu biliyor musun? Peki" Diye soru soran gözlerle baktı.

Bende bilmediğim için "Hayır" diyerek kafamı iki yana aynı anda salladım.

Kısa bir sessizlikten sonra "ben Savaş Saygıner' im. Yani bu şirketin patronuyum " diye karşımdaki beyfendi konuştu.

Aman da ne güzel. Benim şimdi karşımda patronum mu duruyordu?

Mükemmel. Hatta harika.

Yok ben sakinim. Hakketen sakinim.

"Ne!!!" diye ağzımdan istem dışı çığlık kaçtıktan sonra oturduğum yerden kalkarak karşımdaki adamın yani patronumun karşısına geçtim.

İlk olarak " Özür dilerim efendim. Ben daha yeni bugün işe başladım ve sizi de tanımıyordum. Kusura bakmayın.

İşleride zaten kısa sürede Allah'ın izniyle öğrenicem ve hiç bir aksaklık olmadan hepsini teker teker yerine getircem "dedim.

Patronum ise karşımda öylece durdu ve "Esra gitti mi?" Dedi.

Bende " evet " diyerek onun bana sorduğu soruyu cevapladım.

Şimdi heralde tam sakinleşmiştir diyecekken Savaş Bey bana sinirli bir bakış atarak "sen nasıl içeriye girdin?" ve " seni kim aldı işe? " Diye adeta kükredi.

Ben bu bağırmanın etkisiyle yerimden sıçradım ve geriye doğru korktuğum için çekildim.

Çünkü şuan resmen beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.

Ama niye? , neden?

Ben ona naptım ki? Daha ben onu tanımadan ona napabilirim ki?

Gerçekten hiç bir şey bilmiyorum. Ben mi yanlış yaptım da haberim mi yok acaba?

Korkmuştum. Hem de fazlasıyla. Resmen karşımda mafyaymış gibi bir halde duruyordu. Ama kesin olarak mafya değildi sadece anımsatıyordu onları.

"B-- en-- nn şe--yyy baş- vu ruuuu yapmıştım. "Diye kekeleyerek konuştum. Konuştum da ben niye böyle bir şey yapıyordum hiç bilmiyordum.

Savaş bey sinirli bir şekilde ellerini kahverengi- siyah karışımı saçlarından geçirdi. Gözlerini de bir müddet hızlıca kapatıp açtıktan sonra bana doğru arkasını döndü.

Hakketten şimdi de bir anlam veremedim arkasını dönmesine.
Yani sanki ben onun düşmanıymışım gibi, yüzümü görmek istemiyor tarzındaydı.

Yaklaşık aradan benim için gergin geçen bir kaç dakika sonra Savaş bey

"Anlatmadılar mı sana buranın kurallarını? "diye yüzünü bana dönmeden soru sordu.

~●GICIK PATRONUM●~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin