Bölüm 18

89K 3.5K 449
                                    

Okul bitmiş eve gelmiştim. Görkem bizim okula geliyordu.  Yıllar önce benim yüzümden intihar eden çocuk bizim okula geliyordu. Ne yapacaktım ben. Onun yüzüne nasıl bakacağım. Tamam belki benim suçum olmayabilir ama of ne yapacağımı bilmiyorum. Ufuk? dedi iç sesim. Evet Ufuk'la nasıl olacaktık. Tamam çok iyi olmasa da bana iyi davranmaya başlamıştı. Aslında Ufuk'un etrafımda olup bana karışması acayip şekilde hoşuma gidiyordu. Onun hep yanımda olmasını istiyorum. Kısacası ben Ufuk'a aşık oluyorum. Ya tekrar bana kötü davranmaya başlar benden uzaklaşırsa. İçimdeki bir acı hissi  oluşmaya başladı. Ufuk'un tekrar  benden nefret etmesini düşünmek kalbimin acımasına yol açtı. Bunları hemen kafamdan atıp yatağın içine girdim. Bu gün yeterince düşünmüştüm zaten . Biraz uyku iyi gelebilir diyerek gözlerimi kapatıp uykunun beni bulmasını beklemeye başladım.

(UFUK BAŞKURT)

Görkem'in bizim okula geleceğinden beri huzursuzdum. Bu huzursuzluğumun nedeni hala Yeliz'i sevme ihtimalinin olmasıydı. Neden bunları düşünüyorum. Bana ne Yeliz'i seviyorsa sevsin diye geçirdim içimden ama bu düşünce içimdeki tarifi olmayan bir kıskançlığa yol açtı. Bana ne yaptın Yeliz! Neden seni kıskanıyorum. Neden erkelerin sana bakmasını istemiyorum. Neden hep beni yanımda olmanı sıcak nefesini yüzümde hissetmek istiyorum. Sorduğum soruların tek bir cevabı vardı o da ben Yeliz'i sevmem . O da bana karşı bu duyguları hissediyor mudur acaba. Her kızı kolaylıkla elde eden ben Yeliz'e gelince kilitleniyorum. Ona zarar vermekten korkuyorum. Tamam daha önce zarar vermiş olabilirim ama zarar vermemin tek nedeni Görkem'in intikamını almaktı ama intikam alırken ona aşık oldum. Ne kadar da İroni ama . Ben nişanlıyım ama bir başkasını seviyorum hem de acı çektirdiğim bir kızı seviyorum. Telefonumun çalmasıyla telefonu açıp kulağıma götürdüm

"Alo!"

"Ufuk neredesin !" dedi babam

"Kulüpteyim !" dedim.

"Çabuk depoya gel !" dedi.

"Tamam!" dedim ve telefonu kapattım. Neden diye sormayacaktım. Çünkü neden çağırdığını biliyorum. Bize karşı gelen bir adama yine ceza kesecektik. Bu işi hiç yapmak istemesem de  babamdan sonra onun yerine geçecek kişi benim ve ezilmek istemiyorsam ezmek durumundayım. belki böylelikle kafam dağılır belki.

YAĞIZ ARDINÇ

Ufuk'ların gece kulübüne gelmiş içiyordum.  Arkadaşlarımın işi olduğu için ben tek içiyordum. Hepsinin de derdi aynıydı. Biri aşık olduğunu kabul edemezken diğer ikisi de aşk acısı çekiyordu. Onları anlamıyor anlamadığım içinde karışmıyordum. Etrafta bir sürü kız varken neden bir kıza takılı kalır ki insan. Neden onların elinde oyuncak olur ki. Neymiş aşık olunca anlarmışım. Ben aşka inanmam. Aşk bana saçma geliyor.  Bir insana başka bir insanın  her hali nasıl güzel gelebilir. Bir insan kendinden önce nasıl başkasını düşünür ki. Bana saçma geliyor.  

Önümdeki içkiyi bir yudumda dikip ayağa kalktım. Ortamdaki ses beni rahatsız etmeye başlamıştı. Kulüpten dışarı çıkıp derin bir nefes alıp arabama doğru yürümeye başladım. Tam arabama binecekken telefonumun çalmasıyla durup telefonumu cebimden çıkarıp arayana baktım. Arayan dedemdi.  Açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim dede!" dedim.

"Yağız içki mi içtin sen?"


"Hayır!" dedim. Şimdi evet desem bir ton azar işiteceğim. Dedeme karşı saygım büyük olduğundan karşılık da veremeyeceğimden çareyi yalan söylemekte buldum.

"İnanmadım ama neyse Yağız ben yurt dışındayım biliyorsun!" dedi.

"Evet dede!" dedim.

"Oğlum hava limanına gitmen gerek!" 

VElİAHT MAFYA (Tamamlandı)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora