-Esin-
Sabah 7.30 da kalktım. Sonra saçmaladığımı anlayıp geri yatmaya kalkıştım. Davam saat 10' daydı. Ben niye bu saatte kalktım ki?Geri yatamaycağımı anlayıp , yavaşça kalktım. Elimi yüzümü yıkayıp , dolabın önüne geçtim. Üstümü giyinip, bir şeyler atıştırdım ve dişlerimi fırçalayıp evden çıktım. Her zamanki gibi çok güzelim be! Arabama atlayıp , yola çıktım. 15 dakika erken gelmiştim. 15 dakika geçtikten sonra duruşma başladı. Bir boşanma davasıydı. Ve evet , yine kadına şiddet!
" Sayın Aynur Keklik, Murat Keklik'ten şiddet gördüğünü iddia ediyor. Bu konu hakkında bir savunma yapacak mısınız ? " dedi hakim, Murat denen hayvana.
(Arkadaşlar davada böyle konuşulur diye düşündük ama bizde her zaman adliyede değiliz. Hatalarımızı maruz görün lütfen.)
" Ben eşime şiddet uygulamadım. Bunu kesinlikle reddiyorum. " dedi adam ve oturdu. Şeref yoksununa bak sen! Ben izin alıp ayağa kalktım.
" Benim müvekkilim 3 yıl boyunca şiddet görmüş ve sırf tehditlere maruz kaldığı için dava açamamıştır. " dedim sinirle. Diğer avukat söz alıp konuştu.
" Bu tamamen iftiradır. Ayrıca madem ki Murat Bey'in tehdit ettiğini söylüyor. O zaman şimdi nasıl , dava açtı ? " diye sordu. İzin alıp kalktım.
" Müvekkilim evden kaçıp , ilk gördüğü telefon kulübesinde polisi arayıp yardım istedi. Sayın Hakim masanızda gerekli belgeler bulunuyor. Ayrıca darp raporu da orada. Ve o sırada sızmış olan , müvekkilinizin içki içtiği de kanıtlanmış bir şey. " dedim ve gülerek oturdum. Aynur Hanım kulağıma doğru eğilip konuştu.
" Çok teşekkür ederim. Beni benden iyi savundun. " dedi.
" İşim bu .Unutma sen haklı olansın. " dedim gülerek. Bana gülümsedi. O sırada komşular tanık olarak gösterildi. Onlar da bizi onaylarken , karar anı geldi.
" Yaz kızım! Elimizde olan deliller ve tanıklar ile onaylanmış olup... " diye başladığında anlamıştım , kararın bizden yana olacağını. Yine bir kadın kurtarıldı. Geçte olsa...
***
" Tekrar çok teşekkürler , Esin Hanım. " dedi Aynur Hanım bilmem kaçıncı kez. Duruşma salonundan çıkıp konuştum.
" Ben egoist bir insanım , biraz daha zorlarsan egodan nefes alamayacağım. Umarım ki artık mutlu olursun. Numaram var sende , bu şeref yoksunu seni rahatsız ederse ilk iş beni ara. " dedim gülerek.
" Yine ve yine teşekkürler. " deyip ailesinin yanına gitti. Yani tamam harikayım ama bu kadar da abartılmaz, sonuçta ben bunun için eğitim aldım. Çantamı almak için giderken, çarptığım kişiyle sendeledim. Sinirle derin bir nefes aldım.
" Sen ne yaptığını sanıyorsun ? Önüne bakar insan ,gelmiş bir de... " derken bana çarpanı görünce sustum.
" Lan manyak , senin burada ne işin var ? " dedi geçen gün gelen çetenin , manyağı ; Doruk.
" Farkında mısın bilmiyorum ama ben avukatım. Ve adliyede olmam kadar normal bir şey yok. Asıl senin burada ne işin var ? " diye sordum.
" Farkında mısın bilmiyorum ama bizde mahkum sayılırız. Ve avukata ihtiyacımız var , birileri bizi reddetti de. " dedi diss atarak.
" Bana bak , oluşumunu tamamlamamış şey. Ben sizin o öküz arkadaşınızı ve onun laf sokma çabalarını çekemem! Ayrıca siz kaybettiniz , benden daha iyisi şamda kayısı. " dedim ego ile. Tamam egoist biriyim ama sırf mütevazi gözükmek için iyi bir avukat olduğumu hiçe sayamam.
YOU ARE READING
Mahkumlar Çetesi
Ungdomsfiksjon"Sen hiç ölümün gölgesinde,özgürIüğü yaşadın mı?Kahpesine, ibnesine kurşun yağdırdın mı?Hiç bir garibanın elinden tutupta,kadere rest çektin mi?Dinle avukat hanım dinle.Sen sosyetenin cilalı taşlarında dans ederken, ben ise parçaIanmış vücudum,dağıl...