Pars elini ağzıma koyup beni susturdu. Daha sonra gözlerini kısarak bana baktı ve "o cümelenin devamını getirirsen seni gebertirim. Tamam mı sevgilim?" dedi. Hızla başımı onaylarcasına salladığım da sırıttı ve elini çekti.

"Güzel! Bizimkilere söyleyelim listeye adımızı yazsın"

Gözlerimi sonuna kadar açıp Pars'a baktım ve hızla boynuna sarıldım.

"Bir tanesin sen ya" diyip yanağına bir öpücük kondurdum. Pars bir kahksha atıp "biliyorum" dedi ve boynumu öptü.

Egoist hıh..
______________________________

Matematik....

Sıkıcı,sıkıcı ve sıkıcı. Sıkıcı demiş miydim?

Matemaik dersindeyiz ve.....sı-kı-cı!

"Evet,simal kalk bu soruyu sen yap"

"Neden hocam? Siz yapamıyor musunuz?" dediğim de bütün sınıf kahkaha attı. Çünkü ben çok komiğim. Çünkü ben mükkemmelim. Çünkü ben muhteşemim. Anladınız mı?

"Kızım ben niye yapamıyım? Hadi kalk şu soruyu çöz"

Yerimden kalkmadan soruya baktım. Bulamayınca salladım.

"Hmm cevap 31"

Ehehehh cenabet sayım her zaman şans getirir.

Erkekler kıkırdarken bende sırıttım.

"Aferin doğru"

Gözlerimi sonuna kadar açıp hocaya baktım. Sınıftakiler de şaşırmış olacaklar ki hepsi şaşkınca bana bakıyordu.

Bilir misiniz o duyguyu? Bir soruyu yapamazsınız ama sallayınca doğru çıkar. Hayatta en güzel 2.şeyden biri.

1.ise birini göt ettiğin de oluşan his.

"Şaka mı yapıyorsunuz hocam?" dedi tunç.

"Hayır! Cevap 31"

Ayağa kalkıp sınıfa doğru referans yaptım.

"Alkışlamanıza gerek yok" kimse alkışlamayınca sinirle onlara baktım. "Alkışlasanıza lan!' diye bağırdığım da hepsi korkarak alkışlamaya başladı.

Doruk ve Pars ise sırıtıyorlardı.

"Ah teşekkürler teşekkürler" diyerek yerime oturdum.

Tenefüz zili çaldığın da bütün sınıf yanıma geldi. Doruk,murat ve hande yerlerinde otururken bize bakıyorlardı.

"Simal? O soruyu nasıl çözdün?" dedi tanımadığım kız.

Bizim sınıfta böyle bir kız mı vardı lan?

"Evet ya nasıl çözdün?" dedi derin.

"Ah işte bu kadar zekiyim" dedim gururlanarak.

"Salladın değil mi?" dedi arel alayla. "Şhtt ses sussana kardeş" dediğim de herkes kahkaha attı.

"Bu arada Uludağ gezisi varmış. Siz geliyor musunuz?" dedi bir kız bizim gruba.

"Biz geliyoruz" dedi kerem derin'in elini tutarak. "Biz de" dedi tunç ve kolunu elif'in omzuna attı.

"Sen geliyor musun kuzen?"dedi Pars Arel'e bakarak.

"Bilmiyorum kuzen,gelmem belki" dedi Arel. Geliceksin arel görürsün bak.

"Yaren sen de gelsene. Hem orda belki yakışıklı çocuklar vardır" dediğim de Pars ve Arel bana ölümcül bakışlar atarlarken bir öksürük sesi geldi.

O tarafa baktığım da doruk elinde su şişesi varken öksürüyor murat da onun sırtına vuruyordu.

"Boğulursun inşallah" dedi Pars mırıldanarak. Kıkırdadığım da sinirle bana baktı ve "yakışıklı çocuklar?" dedi.

Pars'ın kulağına yaklaşıp "arel'in gelmesi için Yaren'in de gelmesi gerekiyor" dedim.

Pars onaylarcasına başını sallayıp sırıttı ve yaren'e döndü. "Simal zaten kimseye bakamaz ama belki orda birisini buluruz sana" dedi Pars.

Gülmemek için dudağımı ısırıp Arel'e baktım. Pars'a sinirle bakıp bana hepsi senin yüzünden baş belası bakışı attı. Sırıttım ve Yaren'e baktım.

"Olabilir" dediğin de Arel öksürük krizine girdi. "İyi misin kuzen?" dedi Pars. "İyiyim kuzen iyi! Tekrar düşündüm de,ben de gelebilirim geziye" dedi.

"Bir anda neden fikrini değiştirdin ki?" dedim sırıtarak. "Yenge" dedi Arel uyarır bi ses tonuyla. "Tamam tamam sustum" dedim ve ağzıma fermuar çektim.

Ağzına fermuar mı çektin?
Gerizekâlı! Mecaz anlamda.
He tamam.
Hi timim. Mal!

Hepsini boşverin de....

Çişim geldi lan!





Bela Geliyorum Demez (Hep Beraber Ve Ölümüne)Where stories live. Discover now