35. Bölüm - Potter Malikanesi'ne Dönüş

10.2K 475 1.7K
                                    


35. Bölüm - Potter Malikanesi'ne Dönüş

Harry dizleri her an çözülmekle tehdit ederek ayağa kalkmayı becerdi. James onu sıkı sıkı tutarak dışarı, avluya varana kadar koridorlardan geçirdi.

Harry'nin ilk gördüğü şey, posterler ve afişler tutan büyük bir insan kalabalığıydı. Ayakta kalmakta zorlanıyordu, o yüzden afişlerle posterlerin üzerlerinde yazan kelimeleri ilk başta algılamadı. Seherbazların insan yığınını başka Seherbazlarla çevrili olan Bakan'dan uzak tutmak için çabaladıklarını gördü. Sirius, Remus, Tonks ve Lily'i de ön tarafta Fudge'ı koruyan Seherbazlarla tartışırken işte bu zaman fark etti. Dumbledore görünürde Fudge'la tartışmaktaydı.

"Onu serbest bırakmam için baskı altında kalmayacağım! Beni manipüle edemezsin, Dumbledore! İstediğin kadar eylem düzenleyebilirsin! Soruşturma tamamlanana kadar Potter'ı serbest bırakmayacağım!" Fudge kükredi Dumbledore'a.

'Eylem' kelimesi Harry'de sert bir darbe etkisi yaptı ve afişler ile posterler tutan kızgın insan seline şaşkınlık içinde dönüp baktı. Onun için buradalardı! Onun serbest bırakılması için kavga ediyorlardı! İşte o zaman kalın harflerle yazılmış kelimeler anlamlı hale geldi.

Harry neden onun için bir eylem yapıldığını anlayamadı. Kimsenin umursayacağını düşünmemişti. İşte o zaman kalabalığın içindeki yüzleri tanıdı. Damien ateşli ateşli Seherbazlardan biriyle tartışıyordu, Draco da yanındaydı. Lavender ve Parvati üzerinde 'Harry Potter'ı Serbest Bırakın!' kelimeleri yazılı olan büyük bir afiş tutuyor ve aynı şeyi Seherbazlara bağırıyorlardı. Ginny'e ait olan uzun kızıl saçlar gözüne ilişti ve kalbinin göğsünde fırladığını hissetti. Hermione ve Neville'le birlikte duruyor ve sinirle Bakan'ı onlardan uzak tutmaya çalışan Seherbazlara bağırıyordu.

Hogwarts'dan daha ve daha fazla insan gözüne çarptı ve diğer öğrencilerin hepsinin onun serbest bırakılması için mücadele ettiğini fark etti. Aklına hiç Hogwarts'dan öğrencilerin onun yardımına geleceği gelmezdi.

Harry, Ron'un onlara doğru baktığını gördü ve gözleri buluşur buluşmaz, Ron'un yüzü bütün rengini kaybetti. Sanki gözlerine inanamıyormuş gibi Harry'e bakakalmıştı. Harry biliyordu ki eğer şu an hissettiği kadar kötü görünüyorsa, o zaman büyük ihtimalle korkunç görünüyordu. Ron Hermione'nin dikkatini çekerek Harry'e işaret etti. O da etrafında dönüp ona baktı ve onun da yüzü Ron'unki gibi rengini kaybetti. Harry ağzının 'Oh Tanrım!' kelimelerini oluşturduğunu gördü.

Kısa süre sonra öğrenciler Harry ve James'in avluya girdiklerini fark etti. Hepsi sessizleşerek gözlerini Harry'nin can acısıyla avluyu geçen titrek formuna dikti.

Sirius onların yönüne baktı ve tartışması cümlenin yarısında kesildi. Bütün hepsi James'in Harry'e yardımcı olmasını izlerken tüm tartışmalar durdu.

Bir kerede Lily, Sirius, Remus ve Tonks, Harry ve James'le buluşmak için koştular. Lily ona yaklaşır yaklaşmaz Harry'e sımsıkı sarıldı. Harry bu çok ortalıktaki sevgi gösterisi için ona itiraz ederdi ama hala Ruh Emicilerle olan yakın temasından başı dönüyordu. Onu bir daha asla görmemeye korkunç derecede yaklaştığını biliyordu. O yüzden Lily'nin ona sarılmasına ve kulağına rahatlatıcı sözler söylemesine izin verdi. Lily geri çekildi ve endişeli gözleri oğlunun titreyen formunu gözledi. Kendi de titriyordu, Harry'nin yüzüne uzanırken kendi eli de sallanıyordu. Onun için o kadar korkmuş, endişelenmişti ki.

Sirius, Remus ve Tonks, hepsi Harry'e kocaman, endişeli gözlerle bakıyorlardı. Korkunç görünüyordu, onu daha önce hiç bu kadar solgun görmemişlerdi. Saçları terle başına yapmıştı ve fena halde titriyordu. Harry'nin kendini toparlamak için ne kadar fazla çaba harcadığını görebiliyorlardı ama yapamıyordu. James'in kolundaki sıkı tutuşu Harry'nin kendi başına ayakta kalamadığına yeterli kanıttı.

Benim Bir Parçam / A Part of Me (2.Cilt)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin