6.Bölüm

275 44 7
                                    


6 Bölüm

Büyücü Manex

                      Büyücü Manex bütün yaratıkları dirilmeye başlamıştı, şehrin bir kenarında insanları zombiye dönüştürüp diğer insanlara saldırtıyordu, Lazaruslar sarayın bahçesinde çoğalmaya başlamışlardı, şehre iç surlara yayılmaya başladılar. Dış surlarda 1 Vanguard 2 Kobo göndermişti, sarayda yüzlerce kritea doğmuş 1 kritea ve 1 godul vardı. Gerekeni yaptıktan sonra odasından dışarıya çıktı. İmparatorun karısının giyeceği elbiseyi daha önce koklamıştı, şimdi karısını bulup öldürmeye gelmişti. Manex içeride kendisi gibi kötülerin de var olduğunu düşünmüştü.

Akasele

                 Koridorda kahkaha atarak koşuyordu, peşine Lazaruslar düşmüştü, köşeyi döndüğünde insanlar ile savaşan Kritea'ları gördü. Kritea'lar birkaç kişiyi daha yere serdikten sonra ona doğru baktılar, Lazaruslar arkadan yetişmişti. Akasele göğsü kabardı ve göğsünde ki güvercini çıkardı. Güvercin geriye dönüp kızgın ateş halini aldı daha sonra lav'a dönüştü, peşinden gelen Lazarusların kalplerini eriterek içlerinde ilerledi. Akasele koşmaya devam etti, Kritealar pençelerini savursa da hiç biri ona dokunamadı. 20 Kritea'nın arasından tek bir çizik daha almadan sıyrıldı. Akasele ''Siz bana böcek bile olamazsınız'' dedi. Akasele onları geçtikten sonra Kritealar peşine düşmüştü. Koridordan odaya geçti ve açık pencere görüp oraya kadar koştu. ''Sanırım burada bana pek bir iş kalmadı. İmparator çok sinirlenecek çok'' dedi. Balkonun korkuğuna çıkıp kendisini aşağıya bıraktı, yere hızlıca düşerken güvercine dönüşüp gözden kayboldu. Lav güvercini o gözden kaybolunca buharlaşarak yok oldu. O yok olana kadar 50 Lazarus'u öldürmüştü.

Avcı Azrel

           Salonda avizenin üzerine çıkmış bekliyordu. Kritealar etrafa bakınıyor gördükleri insanları öldürüyorlardı. Birkaç avizenin altında durmuştu. Azrel kendisini aşağıya bıraktı ve iki Kritea'yı hançeri ile öldürdü. Üç Kritea arkasını döndüğünde belinden çıkardığı üç bıçağı onlara fırlatarak yere serdi. Bıçaklarını geri toplarken odanın duvarını kırıp kükreyen Yeşil Kritea'a karşısına dikilmişti. ''Avcı Azrel seni burada görmek ne güzel?'' dedi. Azrel karşısında Yeşil Kritea'yı görünce şaşırmıştı, gerçi etrafta bir tuhaftı. Yaratıklar her yerde idi. Bir anda burayı basmalarının arkasında bir büyücü olmalıydı. Yeşil Kritea hızlıca ileriye atıldı ve ona yaklaştığında pençelerini çok hızlı savurmaya başladı. Azrel zamanında geriye kaçmış üzerine gelen pençelerden sıyrılmayı başardı. Ama bu küçük yaşında bir Yeşil Kritea'yı yeneceğini sanmıyordu. Onun boyunun anca yarısı kadardı, kısa kılıçlarını çıkarmadı, belinde ki duman bombasını çıkartıp ayaklarının ucuna fırlattı, kımız şişesine koyduğu karışımlar şişe patlayınca etrafa duman yayılmıştı. Yeşil Kritea dumanda onu görebilirdi. O bunu kaçmak için kullanacaktı. Duman etrafı kaplamaya başladığında ayakları ile duvara tırmanıp korkuluklardan tutundu, üst kata çıkıp koşmaya başladı, Yeşil Kritea sadece zıplayarak üst kata ulaşmıştı, Azrel onun bu kadar çabuk ulaşacağını tahmin etmemişti, normalde oldukça hantal olan yaratık normalin çok üstünde hızlı davranıyordu. Bir tuhaflık vardı fakat bunu ne çözecek ne de düşünecek vakti vardı. Bir an önce buradan kurtulmalıydı, yüksek güvenlikli bir yere Yeşil Kritea sızabiliyorsa bir çok yaratık sızmış demekti.

Borla Günlükleri Zerma[Bitti]Where stories live. Discover now