Tuğçe Odamdan indiğimde Aliş tatlı tatlı uyuyodu. -Alişşşş!! Ali:Noluyo lan?? Aaa sen ne ara geldin. -Ben sabahtan beri burdayım. Ali:Eee broşürler? -Hepsini dağıttım. Ali:Sen nereye? Süslü püslü. -Randevum var. Ali:Kimle? -Boşver. Geç gelirsem merak etme. Ali:Iyi tamam.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Tuğçe bunu giydi.) Ali:Herşey Tamam da Tuğçe çok açık değil mi? -Ali yaaa. Abilik taslama bana. Her sevgilimden senin yüzünden ayrılıyorum zaten. Ali:Afedersin de Tuğçe senin sevgililerin p*çse benim suçum ne? -Neyse Tamam şimdi gidiyorum ve sen kıyafetime laf etmiyosun Aliş. Ali:Aman tamam be. -Hadi öptümmm. Dedim ve çıktım evden. Şansıma Emre de tam gelmiş. Emre O kadar güzel olmuş ki Size anlatamam. Hemen arabadan indim. -Buyrun matmazel. Tuğçe:Teşekkür ederim. Arabaya bindik. Giderken konuşmaya başladık. -Çok güzel olmuşsun. Tuğçe:Teşekkür ederim. Utandırıyosun beni. -Gerçekler bunlar. Geldik. Arabadan indim hemen ve Tuğçenin kapısını açtım. -Koluma girerseniz çok sevinirim güzel hanım. Tuğçe:Tabiki girerim nazik beyefendi. Güzel bi gece olucak hissediyorum. Hemen masamıza geçtik otururken sandalyesini ittirdim. -Eee ne alırsın? Tuğçe:Bilmem. Garson menüleri getirdi. Tuğçe:Yemek yemicem ben. -O zaman direk tatlı ve içecek alalım. Tuğçe:Tamam. Bişeyler söyledik işte. -Ne okuyosun? Tuğçe:Dram yönetmenliği. Sen? -İşletme. Tuğçe:Güzel meslek. Bu arada sana çok kaba davrandım. Kusuruma bakma. -Sen mi ben mi? Önüme bakmadan ayı gibi giden benim asıl sen benim kusuruma bakma. Böyle böyle konuştuk. Saatin kaç olduğunun farkına bile varmadım. Tuğçe:Saat çok geç olmuşş.!! -Kalkalım o zaman. Tuğçe:Hadi kalkalım. Eve gitmek için arabaya bindik. Ilk onu evine bıraktım sonra ben eve gittim.
