|Özel Bölüm 2|

3.3K 223 27
                                    

ChanBaek Özel Bölüm~

Luhan ve Sehun'un minik HaNeul'u ikiliye bırakmasının üzerinden 2 saat geçmişti. Bu 2 saatlik zaman diliminde Chanyeol minik kızla vakit geçiriyordu. Baekhyun ise mutfakta kek yapmakla meşguldu. Canı sıkıldığında ya da üzgün olduğunda kafasını dağıtmak için kek yapardı.

Şuan da ne üzgündü ne de canı sıkılıyordu sadece Chanyeol'ün HaNeul'e olan ilgisini görmek istemiyordu. Nedeni ise belliydi. Küçücük bebeği kıskanıyordu. HaNeul'a gösterdiği ilgiyi kendisine de göstermesini istiyordu.

"Baekkie?" Salondan gelen Chanyeol'ün sesiyle elindeki mixeri kapattı. Yanına gitmek yerine o da sevgilisine seslendi.

"Efendim Chan?" Minik HaNeul'un ağlama sesleri geliyordu. Anlaşılan yardıma ihtiyacı vardı. Üzerindeki kırmızı çift önlüklerini çıkarıp salona geçti.

Chanyeol minik kızı susturmak için şekilden şekile giriyordu. Baekhyun kapıya yaslanıp onları izlemeye başladı. Chanyeol'den çok iyi baba olur diye düşündü. Bu görüntü onun gözlerinin dolmasına yetmişti. Çünkü Baekhyun Luhan kadar şanslı değildi.

"Baekhyun?" Öyle düşüncelere dalmış olmalıydı ki karşısındaki Chanyeol'ü, biraz önce ağlayan şimdi ise koltukta uyuyan HaNeul'u fark etmemişti.

Kollarını Chanyeol'ün beline dolayıp gözünden bir damla yaş düşmesine izin verdi. Bunu son günlerde çok sık yapar olmuştu. Her fırsatta sıkı sıkı sarılıyordu Chanyeol'e.

Chanyeol bu duruma alışkındı. Çünkü Baekhyun'un Chanyeol'e sarılmayı sevdiğini biliyordu. Ama bu sarılmalar her zamankilerden farklıydı. Bunu hissetmişti Chanyeol. Baekhyun'un bir sıkıntısı olduğu bariz belliydi.

Baekhyun'dan bir hıçkırık sesi duyulduğunda Chanyeol belindeki kolları çekip Baekhyun'un yüzünü elleri arasına aldı.

"Neden ağlıyorsun? Sana ağladığında çok çirkin olduğunu söylemiştim." Başka zaman olsa kafasına bir tane geçirmişti. Ama şuan da kurduğu cümle daha çok ağlamasını sağlamıştı.

"Korkutma beni Baekhyun. Neden ağlıyorsun? Kötü bir şey mi oldu?" Chanyeol endişelenmeye başlamıştı. Baekhyun'u ilk defa böyle görüyordu.

"B-beni bırakma olur mu?" Kısık sesle konuştuktan sonra kollarını yeniden Chanyeol'ün beline dolamıştı.

Chanyeol kafasını çevirip HaNeul'a baktı. Koltuk oldukça genişti ve minik bedenin etrafını yastıklarla düşmemesi için çevrelemişti. Luhan uyuduğunda en az 2-3 saat uyanmadığını söylemişti. Sonra kolları arasındaki bedene baktı. Ağlayan bir bebekten farksızdı. Bebekler neye muhtaçtı? İlgiye. Yani Chanyeol'ün şimdi minik bebeğiyle ilgilenmesi gerekiyordu.

Baekhyun'u kucağına alıp merdivenlere yöneldi.

"Kilo mu aldın sen?" Baekhyun tepki vermemişti. Niye hala Chanyeol kafasına terlik ya da şaplak yememişti? Baekhyun'un şuan da Chanyeol'ün kucağından inip ona trip atması falan gerekiyordu. Ama o aksine kollarını boynuna daha sıkı dolamıştı.

Yatak odalarının önüne geldiğinde açık olan kapıdan içeri girdi. Baekhyun'u yatağa oturacak şekilde bırakıp kendisi de yanına oturdu. Baekhyun oturduğu yerden kalkıp Chanyeol'ün kucağına oturdu.

"Anlat bakalım ağlayan bebek neyin var?"Konuşmak istemiyordu Baekhyun. Çünkü konuştuktan sonra olacakları biliyordu.

"Yah Baekhyun korkutma beni. Neden böyle davranıyorsun? Sanki seni bırakacakmışım gibi sürekli sarılıyorsun. Tamam bana sarılmayı sevdiğini biliyorum ama bu kadarı da fazla değil mi?" Baekhyun konuşmamakta ısrarlıydı ama Chanyeol'ü de korkutmak istemiyordu.

forced marriage :: hunhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin