Bölüm 2

28.9K 1.6K 341
                                    

VERA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

VERA

Kadın memnun olmuş bir ifade ile gülümseyip " O zaman yukarı çıkıp eşyalarını toparlamaya başlasan iyi edersin. " dedi. Kadına kaşlarımı çatarak baktım ve " Hemen mi gideceğiz ? " diye sordum. Volkan ve Sera ile biraz daha vakit geçirmek istiyordum. Onlardan şuan ayrılmak istemiyordum. Yeni öğrendiğim şeyler aklımı karıştırmıştı ve kendimi oldukça savunmasız hissediyordum.

Kadın tedirginliğimi anlamış gibi önüne gelen kahverengi saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırıp yanında oturan kardeşine döndü " Yarın sabah yola çıksak bir sorun olur mu Adar? " . İsminin Adar olduğunu öğrendiğim dayım(!) başını olumlu anlamda salladığında kadın kahve gözlerini tekrar bana çevirerek " Yarın sabah yola çıkarız. " demişti. 

Onu başımla onayladıktan sonra " Opus'a nasıl gideceğiz ? " diye sordum. Başka bir gezegenden bahsetmişlerdi ama şimdi sanki başka şehre geziye gidecekmişiz gibi ' Yola çıkarız. ' diyorlardı. 

Adar'ın yüzünü keyifli bir gülüş kapladıktan sonra " Sanırım bunu yarın yaşayarak öğrenmelisin . " demişti. Kaşlarımı çatabildiğim kadar çatmıştım. Adar bu halime gülümseyip " Sera ve Volkan'la konuşmamız gereken konular var. Sende bu arada yukarıya çıkıp eşyalarını toparla. " dedi. Yavaşça ayağa kalkıp Volkan ve Sera'ya kaçamak bakış atmıştım . Merdivenleri çıkarken Sera'nın " Bu kadar sakin bir tepki vermesini beklemiyordum. " diyen sesini duyuyordum .

...

Odamın yanındaki kilere girdikten sonra köşede dizilmiş bavullara baktım. Yıllardır bu evde yaşıyorduk ve bu bavullara hiç ihtiyacımız olmamıştı. Sera'ya bu bavulları seyahate bile çıkmadığımız halde neden bulundurduğumuzu sorduğumda bana gülümseyerek ' Bir gün ihtiyacın olacak. ' derdi. Şimdi Sera'nın neyi kastettiğini anlıyordum. Bugünü bekliyorlardı.

Gözlerimden yaşlar akarken yere oturup sırtımı bavullara yasladım. Yüzünü bile bilmediğim öz annem ve babam ölmüştü. Farklı bir gezegenin varlığından haberdar olmuştum ve garip olansa bu gezegeni yöneten tanrı ve tanrıçanın torunu olmamdı. Size daha garibini söylememi ister misiniz ? Dedem(!) kendi öz evladı olan annemi ve babamı öldürmüştü. Gözyaşlarım daha çok şiddetlendiğinde bacaklarımı kendime çekerek alnımı dizlerime yasladım . Küçüklüğümden beri bu Dünya gezegenine ait olmadığımın farkındaydım. Buradaki yaşam beni sarmıyordu. Küçüklüğümden beri çok az arkadaşım olmuştu. İçine kapanık biri değildim. İstediğim zaman insanlarla gidip arkadaşlıklar kurabiliyordum ama sorun şu ki istemiyordum. İnsanların sahte arkadaşlıklarından sıkılmıştım.


Başımı kaldırıp ellerimle göz yaşlarımı sildim. Bu benim için yeni bir başlangıçtı. Ayağa kalkıp bavulları teker teker odama taşıdım. Çok dışarı çıkmamama rağmen çok fazla kıyafetim vardı . Bunun sebebi gittiğim okulun serbest kıyafet uygulamasına geçmesiydi. Elbiseleri, tişörtleri , kazakları bavullara yerleştirirken gittiğim gezegende bu kıyafetleri giyebilecek miyim diye düşünmeden edememiştim. Orada insanlar nasıl giyiniyordu? Acaba 3 gözleri , gri tenleri mi vardı ? Bu düşünceme gülümsedim. Dayım(!) ve teyzem(!) oldukça normal giyinimli ve kesinlikle 2 gözleri olan insanlardı.

SEÇİLMİŞLER 1 (OPUS) - KİTAP OLDU!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin