2. Bölüm

139 10 0
                                    

Dışarı çıktığımızda davullu zurnalı damat alayı daha da neşelenmiş,müziklerin ritmi artmıştı. Paşa Bey'in yardımıyla atıma bindim. Iyi tımar edilmiş bir kır attı. Yelelerinden bir tutami bir araya getirilerek kırmızı kurdele fiyonk şeklinde bağlanmıştı. Aynı fiyonklardan kır atın ayaklarında da vardı. Güzel süslenmiş bu atın üzerinde kendimi gercekten iyi hissetmiştim. Paşa atın geminden tutarak atı ilerletmeye başladı ve arkamızdan Paşa'nın ailesiyle beraber Abdurahman Gazi Türbesine doğru yola çıktık. Erzurumda adettendir. Gelin olan kızı,sünnet olan çocuğu,adağı,dileği olanı türbeye götürürler. Abdurahman Gazi hazretlerinin yüzü suyu hürmetine dualar edilir. Vakit namazı kılınır ibadet edilir. Ve sonra gelin ailesinden vefat eden kimseleri ziyareti için kabristana götürülür. Bende her ne kadar düğünüme nefret hakim olsada verilen role uymuş bu serüveni yaşamaya başlamıştım.
Türbe de atlardan inip namazımızı kıldık. Herkes gönlünden geçen duaları huşu içinde Rabbinden istedi yalvardı yakardı. Benim duam belliydi. İstemediğim bu evlilikten ve bu katil insanlardan olabildiğince az hasar görmekti. Bu iğrenç kan davasını benim gelinliğimin silmesini ve kardeşlerime sıçramamasını dilemiştim. Ve tabi babam için cennet bizimde yanında sonsuza dek olacağımız kanın,davanın,katillerin olmadığı sonsuz mutluluklarla gark olacağımız bir cennet...
Türbe de ibadetlerimizi bitirdikten sonra kabristan için yola koyulduk. Babamı son kez göreceğimin idrakında idim. Paşa ele güne karşı ne deriz sözleriyle götürüyordu zaten beni oraya. Benim en merak ettiğim ise babamın katillerinin mezarı başında vereceği tepkiydi. 20 dakika at üstünde yol aldık. Ve tekrar köye girmiştik. Kabristan köyün en sonundaydı ve bunun için bi kaç dakika daha at sırtında kalmamız gerekiyordu. Aslında yorulmuştum fakat babama gidiyor olmak bu yorgunluğu unuttuyordu. Katilleriyle gidiyor olmamayi tercih etsemde elimden gelen bir çare yoktu. Büyük amcamız sayılan Efya Dede kararı vermişti.
-Sakın ola karsi çıkmayın. Yoksa bu kan babanızdan abinize sıçrayacak babasız kalmakla bitmeyip abinizide mahpuslara düşünürsünüz. Diye tembihler vermişti. Bizede söz düşmemiş, emeklerle aşkla sevgiyle hazırlanan çeyizim nefretle,öfkeyle,gizli kan ile toparlanmıştı.
Kabristana gelmiştik atımdan indim. Fakat inen tek kişi bendim. Gelmeyeceklerdi gelemiyorlardı. Tutuldukları töre izin vermemişti buna. Aldırmadım yürüdüm babama doğru. Yaklaştıkça hareketlerim tutuklaşıyordu. Babam beni görüyor gibi hissediyordum. Sanki birazdan güzel kızım diye sarılıp alnımdan öpecekmiş gibiydi. Bana bakan olanca insana aldırmadan babamın mezarına kapanıp ağlamaya başladım. Bu sondu biliyordum. Son kez ağlaşıyorduk baba kız olarak. Beni birdaha buraya babama anneme asla getirmeyeceklerdi. Bugün bile adettendir mecbur kelimelerine bağlı kalarak gelmiştik. Başıma geleceklerden habersiz ağladım ağladım ağladım... Ne kadar süredir böyleydim bilmiyorum ama birtülü sakinleşip kendimi toparlayamiyordum. Babasız gelin olmanın, babamın katilleriyle evleniyor olmanın verdiği acı ve manevi boşluk ile sarsılarak aglıyordum.

YETİMOĞLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin