-Jimin'in Ağzından-
Sabah uyandığımda halâ Mia uyuyordu.Onu biraz inceledim.Masum bir çocuk gibi uyuyordu.Onu biraz inceledim.Yüz hatları çok hoş gözüküyordu.Kollarımın arasında bana öyle bir sarılıyordu ki. O güveni hissetmek beni mutlu ediyordu.Onu hissetmek beni daha iyi hissettiriyor mutlu oluyordum.Biraz kıpraştığını hissettim ve hemen uyumuş numarasını yaptım.Biraz gözlerimi açıp onu izledim.Mia gözlerini açtı ve beni izlemeye daldı.Bir kaç kez dürtükledi.Cevap vermedim ama ister istemez tebessüm ettim.Sanırsam uyumadığımı anladı ve üzerime çıktı.İşte gerçekten buna dayanamam.Dudaklarını dudaklarıma değdirince herşeyi unuttum.Daha fazla öperek dudaklarını emdim.Her öptüğümde daha fazlasını dahada fazlasını istiyordum.Öptükçe öptüm.Ama yetmiyor.Bir kaç saat yatakta böyle vakit geçirdikten sonra aşşağı inip birşeyler atıştırdık.Uzun zamandır temizlik yapmadığım için temizlik yapmaya karar verdik.Mia başta toz aldı bende süpürge çektim sonra da yerleri sildik.Tabii bu bayağı uzun sürede oldu.Her ayrıntısına kadar temizledik.En sonunda o bana Türk yemeği yapmaya karar verdi.Merak ettim nasıl tadı olduğunu.O yemekleri hazırlayana kadar bende birazcık uyudum.Dinlenmeye ihtiyacım vardı.
-Mia'nın Ağzından-
Ben yemekleri hazırladım Jimin'e bağırdım bağırdım duymadı en sonunda yanına gittim ve onu uyandırıp sofraya oturttum.Beraber yemek yedik ve Türk yemeklerinden çok hoşlandı.Çok güzel olduğunu söyledi.Sonra beraber kalktık ve sofrayı toplayıp salona oturduk.Bir yarım saat sonra zil çaldı.Kim olduğunu bilmiyorduk.
-Jimin'in Ağzından-
Akşam akşam kim böyle?Koşarak gittim ve kapıyı açtım.
-HYUNG?
-İYİ MİSİN?
