-Mia'nın Ağzından-
Buğün Jimin'i taburca edecektik.O iğleşene kadar onun evinde kalacaktık.Hoseok üzerini giymesine yardım ederken Jimin:
-Sen Mia'dan hoşlanıyorsun değil mi?Hoseok?
-Evet hoşlanıyorDUM.Ama o senin sevgilin Jimin.Bu yüzden ondan vazgeçtim.Ben Healer'dan hoşlanıyorum.
-Tamam Hoseok.Vazgeçmene sevindim dostum.
Ardından gülerek odadan çıktılar.Ne yani Hoseok benden mi hoşlanıyormuş önceden?Ahhhh....şuan Healer'da ondan hoşlanıyor.NamJoon'la Mikayla'nın arası çok iyiydi.Kıskanılacak bir aşkları vardı.Acaba Jimin de beni bu kadar çok seviyorumuydu?Bence seviyordu yoksa beraber olmazdık.Hemen bu düşünceleri kafamdan sildim ve Jimin'in elinden tuttum.Çıkışa doğru ilerledik ve arabaya yerleştik.O sürekli bana bakıp gülümsüyor ve elimi daha çok sıkıyordu.Ardından yüzü düşüyor ve yere doğru bakıyordu.Ne düşünüyordu bilmiyorum ama morali bozuluyordu.Arabada ilerlerken birden BTS-I Need U çıktı.En sevdiğim şarkı.Onlar klip hakkında konuşurken şarkıyı bende söylüyordum.Ardından hepsi sustu şarkının sesini kıstılar ve beni dinlediler.Utanmıştım,şarkı bitmişti ve hepsi bana sesimin çok güzel olduğunu söylediler.Teşekkür ettim ve Jimin'in boynuna kafamı yasladım.Saçlarımı okşadı,öptü.Çok mutlu ve huzurluydum onla beraberken.Arabadan indil kapıyı açtım ve içeri girdik.Onlar sadece bizi bırakmışlardı.Jimin belimden tuttu,beni yukarı çıkarttı.Üzerine çıkarttı:
-Napıyorsun sen Jimin!
Elimden tuttu ve banyoya ilerledik,korkmuştum.Karın kısmı morarmıştı korkunç duruyordu.Kasları ezilmişti.Yinede çok yakışıklıydı.Beraber duş aldık ve çıktık.Couple kıyafetlerimizi giydik.Saçımı tarayarak kuruttu sonra o kendi saçını kuruturken bende aşağı inip yemek yapmaya karar verdim.Annem Türk olduğu için Türk yemeklerini yapabiliyordum.Ama şuan ona daha iyi geleneksel Kore yemekleri yapacaktım.Bulgogi,miyeok guk ve donmuji (yanlış yazmış olabilirem dkkdkd) yaptım.Beraber yemek yedik ve yemeklerime bayıldığını söyledi.Ben mutfağı toplarken o da film seçiyordu.İşimi bitirdim ve salona geçtiğimde beni bekliyordu.Acaba ne izleyecektik?Maundy Thursday adlı bir film açtı.Beraber filmi izledik.Çok hüzünlüydü ikimizde ağlamıştık.İlk defa Jimin'i ağlarken gördüm.Film bittikten sonra bana sımsıkı sarıldı ve:
-Beni hiç bırakma olur mu?
-Tabiikide bırakmayacağım.Seni yeni bulmuşken neden bırakayım?
Ardından yatak odasına gittik ve uyumaya karar verdik.Elini belime atıp beni kendine doğru çekmişti.Erkeksi kokusu burnuma geliyordu.İşte bu huzur tarif edilmezdi.
