AFERİN BENİM KADINIMA

3. Bölüm

Özeti...

Rüya' dan..

Evet onu öpüyordum. O da nazikçe karşılık verdi. Sonra biraz sert öpmeye başladı ve elleri kalçamı  buldu çok güzel okşuyordu. Ellediği her yer alev alıyordu. Ve elinin birini  belime birini amıma  yerleştirdi. Sanırım onu arzuluyordum. Çok güzel okşuyordu. Ellerini tuttum ve yatağa ilerledik...

♘♞♘♞♘♞♘♞♘♞♘♞♘♞♘♞♘♞

"Demir" diye fısıldadım kulağına onu tahrik etmeye çalışıyordum sonra onu bırakıp uyuyacaktım. Evet biliyorum çok zekiyim.

Beni yatağa itti ve "efendim?" dedi boynumu emerken planı ele geçirdim ve itekledim. Pislik boynumu acıttı.

Sonra "Sen bittin kızım göstericem sana beni tahrik edip sonra oynatmayı!" derken sanki ondan hiç utanmıyormuşum gibi çıplak halde ondan kaçıyordum. " Demir ben gerçekten özür dilerim." diyerek koşuyordum Demir ise beni kovalıyordu sonra kapının o tarafa geldiğimizde tam beni sıkıştırıyordu ki kapıyı açıp karşı merdivenlere geçtim. O tam karşımdaydı ben de tam karşısındaydım. "Bak seni en sonunda tutacağım biliyorsun. Ve şuan ki halini görmek bile beni tahrik ediyor." dedi ben de utanarak yan tarafa doğru koştum o da arkamdan geliyordu hemen yerdeki tişortünü alıp üzerime geçirdim ve kahkaha attım o ise bana ölümcül bakışlar atıyordu. Hızlıca aşağıya indim ve merdivenin son basamağını inerken ayağım kaydı ve belimdeki baskılar kendime gelmemi sağladı diyebilirim. Beni kucağına aldı ve "Sana demiştim bebeğim sen kaşındın şimdi hallediceğim seni sen görürsün!" dedi. "Bırakk beni yaa bırakk sapıkkkk!!!" diyor ve çaresizce omzuna vuruyordum. Ama işler mi tabiki hayır orangutan işte.

Odaya çıkardı ve üzerime çıkıp boynumu emmeye başladı yanıyordum adeta. Göğüslerimi sıkmaya başladı. Bundan zevk alıyordum ama inlememeliydim. Sonra öyle bir sıktı ki "aaaaahhhhh" diye bağırdım. " Şşşş sakin ol bebeğim daha becermedim seni." dedi ondan bir kere daha nefret ettim. Elini aşağıya indirdi ve biraz baskı uyguladı canım yanmıştı yine bir çığlık attım o ise kahkaha attı ve daha sıkı bastırdı. Gözlerinden akan yaşlara mani olamıyordum. Canımı çok yakıyordu. "Dur Demir lütfen yapma!" dedim titrek sesimle o ise hiç umursamadan devam ediyordu. Oysa ben onu sevmiyordum hep ailem yüzünden olmuştu herşey bu sahte evlilik mesela.

Soğuk bir şekilde baktı gözlerime ve "Sen benim kadınımsın Aysu  bunları
yapmak zorundasın ve emin ol ki bende senin gibi bir kızla evlenmek istemezdim bayan..."

Bu lafları karşısında ona baktım ve gerçekten ağlıyordum." Siktir neden ağlıyorsun?" dedi ben ise sadece gözlerine bakıp titreyerek ağlıyordum. "Sakın ol lütfen bak gerçekten sana söz veriyorum dokunmayacağım sana gerçekten bak titreme, ağlama , haraket et bana bak hadi sevgilim hadi!" ben hala öylece kaldım sanki dünya ile ilişkiyi kesmiştim. Beni kucakladığını hissettim. Üzerimdeki tişortü çıkardı. Ben titremeye devam ederken geri geri çekiliyordum " S-s-sakın  b-bana d-d-dok-unmaya k-kal-kma  uzakk dur benden Senden tiksiniyorum her kıza sürdüğün o pis ellerini sürme bana!!" diye bağırdım ve üzerime giyinecek birşeyler hazırlayıp banyoya girdim. Soğuk suya ayarlamıştım. Soğuk su bedenime çarptıkça nefesin kesiliyordu adeta elime bir jilet aldım ve onun eklediği kollarımı çizdim kanım akıyordu su ile birlikte ama çok farklıydı. Canım acımıyordu sadece kalbim yanıyordu. Son bir kaç çizik daha attım ve birden gözlerim karardı. Ve sonum karanlık...

Demir' den iki saat sonra..

Artık uykum gelmişti saat gecenin 12 siydi. Yukarıya çıktığımda Aysu hala çıkmamıştı. İki saattir banyodaydı. "Aysu hayatım hadi çık artık." dedim. Ses yok.
"Hadi bak özür dilerim çık."
"Aysu lan kızım bak beni oynatma çık diyorsam çık!"
Yine ses yok. Sonra kapıyı açtım ve dondum kaldım. "A-Aysu?" diyebildim sadece suyu kapattım ve Aysu' yu kucağıma alıp havluyla odamıza götürdüm. Yatağa yatırdım ve küveti ılık suyla doldurdum. Aysu ' yu küvete koydum ve yara yerlerini yıkadım. Allah benim belamı versin kız benim dokunduğum yerlerini çizmişti. Küvette çıkardım ve küvet hafif kan olmuştu. Aysu' yu kucağıma aldım ve odaya götürdüm yaralarını temizledim. Vajinasının üzerinde ki yaraya ellerim değdiğinde benim canım yanıyordu onun hiç mi yanmadı acaba çizerken?