İğrenç kara bir böcek en umulmaz Paris 'in kalbi olan bir süper kahramanı ele geçirmişti. Üstelik bunları yapan sadece bir kelebekti. Kimse bilemezdi. Paris tehlikedeydi. Aslında bir çok kez Paris tehlike altında kalmıştı. Ama iki mucize sayesinde g...
Güneş parıltısı cama yansıyordu. Marinette yatağında dönüp dururken okul vaktinin geldiğini anlamadan uykusunu sürdürüyordu. Telefonun alarmı çalıp dururken, Marinette gözlerini yeni yeni araladı. Ayağa kalktı. Ama uykusu yüzünden kendini her seferinde yatakta buluyordu. Yataktan bir adım attı. Artık sakarlığı tavan yapmıştı. Merdivenlerden yuvarlana yuvarlana annesinin ayaklarının dibinde ayılabildi. Annesi küçük bir tebessümle Marinette'yi ayağa kaldırdı; -Günaydın Sakar kızım. Marinette gülerek cevabı karşıladı; -Anne... Komik bir sohbetle kahvaltıya başlangıç yapmış oldular. Babası lezzetli mi lezzetli çörekleri kahvaltı sofrasına getirdi. Marinette bu sefer sakar olmamak için gereken çabayı göstermeye çalışıyordu. Ama ne yazıkki başaramadı. Tereyağı bıçağını çöreklerden birine sapladı. Bu onun için küçük bir sakarlıktı. Pek önemsemesede sakarlık konusunda üstüne tanınmayacak bir kızdı. Kahvaltı küçük sakarlıklarla son buldu. Marinette odasına çıktı. Tikki uyuyordu. Marinette uğur böceği için mola vermenin keyfini sürdürürken yeni bir sorunla karşılaşmaktan korkuyordu. Bilgisayarını açtı. İlk görüntüsü Adrien'ın kalp içinde olan bir fotoğrafı idi. Marinette fotoğrafa hayran gözlerle bakarken, ufak bir sesi kulağı yakaladı. Biraz endişeli tavırıyla dönen koltuğundan kalktı. Etrafta dolandı. Ama sesin nerden geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Kendi kendine düşündü; -Tikki'yi biri görmeden önce uyandırsam iyi olur... Tikki'ye yöneldi. Gördüğü şey karşısında çığlık atacak bir durum vardı. Tikki olduğu yerde yoktu. Bağırdı; -Tikki neredesin?! Ama Tikki'den ne cevap vardı ne de bir iz. Çok korkuyordu. "Ya onu biri gördüyse? "Bu düşünce zihnini resmen ele geçirmişti. Endişesi içinde giderek büyüdü. Kocaman bir korku haline geldi. Kapı zilinin sesi duyuldu. O bunu umursamadı. Gelen kişiyi görse böyle düşünmeyecekti. Annesi odasına geldi. -Marinette! Gelir misin?! Burada.... bir kedi seni görmek istiyormuş... Az bir sendeleme oldu konuşmasında. -Kendisinin kara kedi olduğunu söylüyor. Marinette! Gel hadi! Marinette annesinin sesini umursamadı. Endişesi giderek kabarıyordu. Annesi Marinette'nin yanına geldi. -Marinette! Sana sesleniyorum duymuyor musun?! Marinette suratını astı. -Üzgünüm anne... -Seni biri görmek istiyor. Adının Kara kedi olduğunu söyledi. Marinette umursamaz cevabını annesine sundu; -Ne diyormuş? -Off Marinette! Ya sen gel yada onu çağırayım. Bir türlü gönderemedim. Önemli bir sey konuşacakmış. Marinette kafasını salladı. -Ben aşağı inemem çok meşgulüm. -Ben onu odana çağırıyorum o zaman. Marinette hiçbir şeyin farkında bile olmadan "evet " anlamında yavaşça kafasını salladı. Kara kedi Odaya girdiğinde, Marinette yerde oturmuş somurtuk yüzüyle ona bakıyordu. Kara kedi hafifçe gülümsedi; -Selam... Marinette 'de aynı cevabı verdi; -Selam... Kara kedi kolunu başının arkasına attı. Söyleyeceği şeyi kafasında canlandırıyordu. Kara kedi sözünü ağzına alıp söyleyecekken bir resim gözüne ilişti. Gördüğü şey onu şaşkınlıkta bırakmamış Marinette'nin sırlarından birini açığa çıkarmıştı. Gördüğü şey Marinette'nin her gün büyük heyecanıyla sarıldığı Adrien'ın resmiydi. Kara kedi heryerde aynı fotoğraftan bir kaç tane daha olduğunu fark etti. Kafasını sağa çevirdiğindede yine kendisinin albümüne tanık olmuştu. Marinette 'ye sorgulayıcı tavır ile yaklaştı; -Şu fotoğraflardaki çocuk ünlü model Adrien Agreste değil mi? Marinette hem korkak hem üzgün sesiyle; -Sen onu biliyor musun? Kara kedi emince onayladı; -Onu bilmeyen mi vardır? Marinette; -Haklısın... Kara kedi fotoğraflardan birini aldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
