Multi: Yiğit
OHA! OHA! OHA!!!
Lan bunun burada ne işi var?
"Evet çocuklar sınıfınıza yeni öğrenci geldi.Sen kendini tanıt oğlum.İyi dersler hocam."diyerek sınıftan çıktı müdür."Tanıt bakalım kendini."dedi hoca."Ben Yiğit Demir.Devlet lisesinden geldim.Hemen öyle ezik diye düşünmeyin sakın.Arya Hanım ve Rüzgâr Bey gibi bende isteyerek gittim o okula.Ama kavga çıkınca atılmak zorunda kaldım.Arya ve Rüzgâr'ı nerden tanıyorsun diyecek olursanız aynı okulda ve aynı sınıftaydık.Neyse ben çok konuştum.Aslında böyle çok konuşmam da bu kadar yeter hocam.""Tamam oğlum boş bir yere otur." Salak çocuk be.Bide 'Oryo Honom vo Rozgor Boy gobo bondo ostoyorok gottom.'dedi alay eder gibi.Neyse sakinim.Ben size bu salaktan bahsedeyim.Bununla aynı okulda ve aynı sınıftaydık işte.Rüzgâr ben ve Yiğit çok iyi anlaşırdık.O da benim gibi zengin bebelerini sevmiyomuş da o yüzden gelmiş yani bi yandan da o yönden iyi anlaşıyoduk.Bizim okuldan gideceğimizi buna dememiştik.En uygun zamanda diyecektim ama ben diyemeden öğrenmiş artık kim dediyse.Biraz atıştık işte 'niye benim haberim olmuyo?' filan diye sorular soruyodu.Açıklasam da kırıldığını belli ediyodu.Yani biz buraya geldiğimizde ben de kırık ayrıldım o okuldan.Zaten en son eski okuldayken anlattığım gibi atışmıştık ve küs gibiydik.Bakmayın siz benim ona salak dediğime çok seviyorum onu.Ne kadar kavga etsek de.'Lan sen Yiğit'i mi seviyon? Oha çüs deve höst lan benim niye haberim olmuyo acaba?' ya iç ses ergen misin sen hem ben onu o anlamda değil arkadaş kanka anlamında dedim.'Ha taam o zaman.Ne ergeni be ben ergen değilim bikerem.Sen kendine bak.' He iç ses he. Lan zaten sen bensin zaten içimdesin yani anlatabildim mi canım? 'İyi be bişey demedim.Neyse onu bunu bırak da sen böyle konuşana kadar çocuk buraya doğru geliyoo.' Taam iç ses sen konuşma sus oke- BURAYA DOĞRU MU GELİYOO? Lan bide yanıma oturuyomuş.Ama biz küsüz ki.Ama bi yandan da öküz Poyraz ve benim yanım boş.Onun yanına gitsin.Evet evet onun yanına git sen Yiğitcim niye benim yanıma oturasın ki? Değilmi yani hem biz küsüz.O öküzün yanına git.Laan gelmesene oloom.Hoop şişt kime diyom gelme ya.Öküzün yanına git.Al işte geldi.Ohh bide oturdu.Göz ucuyla ona bakınca göz göze geldik.Hemen başka bi yere baktım.Gözüm bizim ingilizceciye takılınca ona bakmaya başladım.Biz böyle iç sesle filan konuşurken hoca derse başlamış bile.Tahtaya da ne çok şey yazmış lan öyle.Dikkat ettim de ben bugün çok lan kelimesini kullanıyom ya.'Hadi canım cidden mi? İnanmıyorum.'Sus iç ses dalga geçme iç ses kes iç ses yeter iç ses anladık iç ses.Bide 'İnonmoyoroom.' diyo ya."Evet çocuklar bu kelime ne anla-" demesine kalmadan zil çaldı? Ne çabuk be.'Neresi ne çabuk zaten siz okula geç geldiniz hocada sizden sonra geldi.Yani geç geldi.Sonra Yiğit geldi konuşma yaptı.Senle atıştık.Ne bekliyodun olum.' Taam iç ses ya bu sefer sen haklısın sustum.'Aferim işte böyle ol.' "Vaay Yiğit hoş geldin kardeşim ya.Nasılsın?"diyerek Yiğit 'e sarıldı Rüzgâr."Hoşbulduk kardeşim.İyiyim sen?" " Bende iyiyim işte napalım bu baş belasıyla uğraşıp duruyom.Sen okuldan sırf kavga yüzünden atılmazsın.Daha öncede kavgaların olmuştu.Uzaklaştırma filan alıyodun.Noldu?" "Baş belasıyla uğraşmadan olur mu? Evet kavgalarım yada kavgalarımız oluyodu uzaklaştırma filan alıyoduk.Normalde yine uzaklaştırma alırdım da bu sefer o Mete denen şerefsizle baya büyük kavga ettik.Bende siz olmayınca dayanamadım orda.Ne kadar Arya ile kırgın ve küs olsak da." dedi üzgünce.Ya bende üzülüyom ama böyle olunca.Ayrıca bu baş belası ne ya? Benim nerem baş belası? Tamam biraz baş belası olabirim.'Biraz mı?' evet iç ses biraz.'Aryacım kabul et baş belasısın.' öff taam iç ses ya."Hadi kantine inelim de orda konuşalım.Hem ben acıktım." dedi konuyu değiştirmek için Rüzgâr.Hep beraber kantine indik ve en uçtaki masaya oturduk."Siz ne istersiniz?" diye sordu Rüzgâr."Ben nescafe istiyorum."dedi Gece. "Biz çay alırız." dedi Can.Hem kendi için hem de Poyraz,Alper,Berke için."Bende çay alırım."dedi Yiğit.Kayra ve Masal'da çay isteyince "Ben su istiyorum ya.Bide Karam." dedim bende."Ben sana yardım edeyim."dedi Kayra ve birlikte sıraya girdiler."Bizi tanıştırsanıza." dedi Masal kulağıma."Rüzgâr gelince tanıştırır." " Sen niye tanıştırmiyon ki." "Ya biz onunla biraz küsüz de.O yüzden." "Niye küszünüz?" diye sordu daha ne ara araya girdiğini anlamadığım Gece sessizce.Bende olanları onlara anlatınca anladılar tabi."Ama kanka şimdi suç onda.Sen demeyi düşünmüşsün de o başkasından öğrenince böyle olmuştur.Bence konuşun da halledin probleminizi." dedi Masal.Kız haklı beyler dağılın.Neyse taam şuan ciddiyim çaktırmayın."Taam ya konuşuruk."dedim şivesi garip bi şekilde."Neyi konuşurmuşsun?" Sağane Poyraz ya sağane.Demedim tabikiside."Ya şey- ben sana niye söylüyosam." deyip boşkoydum.'Boşkoy ne lan?' Hani herkes boşver diyo ya ben boşkoy diyom işte.Farkımız tarzımız.'Taam sen sus eyü.' Bizim nasıl bi şivemiz var ya? neyse."Söylemezsen söyleme soranda kabahat zaten." diye söylenip sigarasını yaktı.Off benim de canım çekti.Ne yani bende içiyorum.Daha doğrusu içiyodum da bu aralar içmez oldum."Öyle bakmaya davam edecek misin? Yani anlıyorum yakışıklıyım da bu kadar çok bakma nazar değer falan." Ay Göçüm.SLK ya bu SLK.'He bi de bana ergen diyon sen kendine bak bikerem.' of içses senle uğraşamam.Yımrığı çakarım sağaa.'Bağa yımrıh atmaa.' taam kes sus şat ap iç ses.'bide şunu düzgün söylesen keşke' sağane ya ben belki böyle söylicim.' iyi lan senin şive kaçtı. Neyse hadi bende kaçar uykum geldi mk.Sabah sabah okul mu olur?'aynen iç ses ya katılıyom sana.Neyse sen uyu ohh ne güzel."siparişler geldii."diye söyleyerek tepsiyi masaya bıraktı Rüzgâr.Kayra'da elindekini bırakınca yerlerine oturdular. Lan o kadar konuştum ama şuna cevap vermedim.Dur vereyim de rahatlıyım."Poyrazcım seni göremiyorum egondan.Hem ben sana değil elindekine bakıyodum." "Sen sigara mı içiyon?" "İçiyodum hatta içiyoduk da bu aralar içemiyoruz.Rüzgâr ben Kayra filan." ben konuştuk dan sonra kimse konuşmadı.Kafamı Yiğit'e çevirince göz göze geldik.Ben ne zaman bu çocuğa baksam göz göze geliyoz mk.Bu sefer gözlerimi kaçırmadım."Arya biraz konuşalım mı?" diye sordu Yiğit.İlk başta duymamazlıktan geldim.Birkaç defa daha sorunca yine cevap vermedim.En sonunda ayağa kalkıp kolumu tuttu.Sandalyeden kaldırınca "Sana soruyorum duymuyon mu?" dedi.Bizimkiler bizi izlemeye başladı."Duyuyorum ama cevap vermek istemiyorum." "Vereceksin.Yürü konuşucaz." diyerek beni çekiştirdi.Aslında böyle ciddi ve kaba değildir ama iş ciddi olunca böyle öküzleşiyo.Rüzgârgil niye beni kurtarmıyo ya? Onlara bakınca 'konuşmalısın hadi işte' bakışı attı.O nasıl oluyosa artık.Kayra'da öyle bakınca pes edip bende yürümeye başladım."Bırak lan kızı konuşmak istemiyo işte zorlama." dedi en beklenmeyecek kişi olan Poyraz."Sanane lan kardeşi bişey demiyo sana noluyo." deyip beni yine çekiştirdi Yiğit.Okulun arkasına gelince durdu."Bak tamam haksızdım.Okul meselesi yüzünden kavga ettik.Ben seni çook özledim be baş belam.Hatırladın mı sana hep böyle seslenirdim.Rüzgâr bugün sınıfta 'baş belasıyla uğraşıyom.' diyince garip olmuştum.Çok basit bi olayda küstük.Bak hem ben sırf senin için geldim.Tamam kavga ettim dedim ama en çok da buraya gelme sebebim sensin.Hadi be baş belam sende beni özlemedin mi? Bak özür de diledim.Çok konuştum yeter ya-" cümlesini tamamlayamadan sarıldım ona.Yerim ama ben bunu ya.İlk başta sarılmasada sonradan sarıldı.Döndürmeye başlayınca kahkaha attım.O da gülüyodu.Bunu hissediyodum."İŞTE BU BE! SENİ ÇOOK SEVİYORUM BAŞIMIN BELASI!" yüksek sesle böyle diyince daha çok kahkaha attım."Tamam yeter bu kadar." dedim gülmelerimin arasından.Sarılmamız bitince kollarımı geri çektim.Hayvan gibi boyu var kafamı kaldırmak zorunda kaldım ya. Ne vardı da uzun boylu olsaydım? Neyse konumuz bu değil."Seni çok özledim baş belası." lan bu da bi başımın belası bi baş belası bi baş belam.Aklına ne gelirse diyo heral."Bende seni çok özledim ayıcığım."Evet ayıcığım dedim.Çünkü ben ona böyle diyodum.Hayvan gibi gücü,kası,baklavaları filan var bide iri olduğundan dolayı öyle diyom."Hadi masaya dönelim." "Tamam." birlikte masaya gittik."Oh be sonunda aranız düzeldi." dedi Rüzgâr.Bende gülümsedim.
Zil çalınca sınıfa çıktık.Hoca da gelince derse başladık.Lan bu Poyraz niye bize bakıyo? Bide çok kötü bakıyo ya.Amaan boşkoy."Ya ayıcık bişey sorucam Defne o okulda napıcak tek başına?"diye sorunca gülümsemeye başladı."O da bu okula gelicek ama kalkamadı galiba.Senden sonra zaten o da çok Uykucu ya.Yarın gelir merak etme." deyince çok sevindim ve ayıcığıma sarıldım.Zil çalınca yine aşağıya indik."Aa ben sizi tanıştırmadım.Bu Yiğit.Onun da kendini tanıtırken dediği gibi aynı okuldaydık.Nerdeyse hergün beraber kavgaya karışırdık.Arada sırada uzaklaşma alırdık.Para verince müdür sesini çıkarmazdı.Neyse işte.(Yiğit'e göstererek) bunlar da (masadaki oturma düzenine göre isimleri sayıyor) Berke,Alper,Kayra'yı zaten tanıyon,Poyraz,(onun yanında Rüzgâr oturuyo.Kendi yanında da Arya.Arya'nın yanındakileri göstererek) bunlar da Masal ve Gece.Artık çok kalabalık olucaz.Çünkü Defne'de gelicek ya."Defne'nin adını duyunca gözleri parlar gibi oldu Kayra'nın.Önceden de onlar zaten bizim sayemizde tanışıyolar.Belli etmemeye çalışsalar da birbirlerinden hoşlanıyolar.Neyse Rüzgâr'ın tanıtımından sonra herkes birbiriyle konuşmaya başladı.Zil çalınca sınıfa çıktık.Hoca gelince derse başladı.Lan her hoca da girer girmez derse başlıyo mk.Neyse ya benim uykum geldi uyicam ben.Kollarımı sıraya koyup başımı kolumun üstüne koydum.Ve gel uykuu...
"Arya hadi be güzelim kalksana artık." "Napsak ki bi türlü kalkmıyo." "Yok valla uykusundan uyandırılırsa hırçın oluyo biliyon uyanır şimdi." Yeter lan başımı kadırıp baktım.Rüzgâr ve Kayra hariç kimse kalmamış."Sonunda be Yafrım.Hadi okul bitti.Ne uyudun sen de ya." "Tamam ya kalktım.Hadi gidelim." beraber sınıftan da çıkıp boş koridorda yürüdük.Garajdan arabayı çıkarıp bindik.Eve gelince üstümü değiştirip elimi yüzümü yıkadım.Mutfağa indiğimde annem yemek hazırlıyodu.Ona yardım edip sofrayı kurduk.Yemeğimizi de yeyip salona geçtik.Televizyon izleyip odama çıktım.Biraz ödevlerimi yapıp yatağıma oturdum.Telefondan kulaklığı takıp müzik dinlemeye başladım.Sonra güzel söz yazmayı sevdiğim için (yazar da çok seviyor ve yazıyor jsjdfn) yazmaya başladım.Yazmaktan yorulunca kendimi yatağa attım.Kapı 4 kez tıklatılınca kim olduğunu anlayıp gelme dedim. Rüzgâr içeri girip " Yafrım ya bugün konusu da açılınca farkettim.Hadi gel yangın merdiveninin orda içelim." kafa salladım ve birlikte Rüzgâr'ın odasındaki yangın merdivenine gittik.Kayra'da ordaydı.Mutfağa gidip annemin demlediği çayı doldurup tepsiye koydum.Yanlarına gidince içmeye başladık.Sonra çayımızı da bitirip odalara dağıldık.Tabi ben Rüzgâr'ın odasına gittim.Beraber yatağa girince bu sefer sırtımı dönmedim.Yüz yüze durduk.Kafamı köprücük kemiğinin oraya koyup kokusunu içime çektim.O da saçımı okşayıp öptü,kokumu da içine çekti."İyi geceler vanilya kokulum."dedi."İyi geceler çikolata kokulum." diyerek uykuya daldım...
{~BÖLÜM SONU~}
Umarım beğenmişsinizdir.Bölümler daha az biliyorum ama uzatıcam.Daha çok bölüm yazıcam.Lütfen voteleyin.Yorum da istiyorum ama onu istemezseniz voteleyin... 😇
YOU ARE READING
SERSERİ'M
HumorÇook klasik olucak ama bu benim ilk hikâyem.Hepsini kendim hayal ediyorum.Arya'nın davranışlarının aynısı benim günlük halim.Yani sadece yaşananlar hayal oluyo.Neyse ben daha fazla saçmalamayayım en iyisi.Genellikle komik yazmaya çalışıyorum ama ort...
