Bölüm 1- Yıldönümü

196 14 7
                                    

         Güneş ışıkları gözüme vururken yattığım yerde rahatsızca kıpırdanıp yatağıma biraz daha sokuldum. Dün gece erken uyumama rağmen hâla çok yorgun hissediyordum. Kendime gelmeye çalışarak yatakta doğruldum ve komidinin üstünden telefonuma uzandım. Her sabah olduğu gibi yine Eda'nın mesajını okumaya başladım.

         ''Günaydın uykucu. Bir an önce uyanıp hazırlan çünkü saat 11'de seni almaya geliyorum. Umarım yarın Bulut'la birinci yılınızın kutlamasının hazırlığını yapacağımızı unutmadın.''

       Bir insan hayatının anlamını bulduğu bir günü nasıl unutabilirdi ki? Onunla tanıştığım günü hâla çok net bir şekilde hatırlıyorum.

   ********

        Yatağımda uzanıp Eda ile telefonda konuşurken aşağıdan gelen sesler dikkatimi çekmişti. Telefonu kapatıp merdivenleri ikişer üçer inince görüş açıma gayet sinirli bir şekilde bağıran babam ve genç bir çocuk girdi. Çocuğun mavi gözleri babama saf nefretle bakarken  elinde tuttuğu -benim yeni fark ettiğim- zarfı babama fırlattı ve bağırmaya başladı.

        ''Al bunu, merak etme paran tam. Senin bir daha babama o şeyi satarken duyar veya görürsem hiç acımam seni de tüm sevdiklerini de öldürürüm. Umarım anlamışsındır çünkü bir daha ki sefere uyarmakla uğraşmam.''

          Ben daha ne olduğunu anlamadan çocuk lafını bitirip hemen ardından evi terk etti. Mavi gözlü çocuğun siması bana tanıdık gelirken biraz önce neler olduğunu öğrenmek için babama sordum ama o beni geçiştirerek odama çıkmamı söyledi. Bütün gece boyunca o çocuğu daha önce nerede görmüş olabileceğimi düşünerek geçirdim. Sanırım bunun karşılığı olarak o çocuğu iki gün sonra staj yaptığım psikologda  gördüm. Zaten o an mavi gözlü çocuğun nerden tanıdık geldiğini anladım. O gün çocuk Betül Hanım'ın -psikologun- yanından çıkınca ona doğru yürüdüm. Madem babam bana anlatmıyor ben de bu çocuğun o gün evimizde neden bahsettiğini ona sorarak anlayabilirim sonuçta. Çıkış kapısına yaklaşmışken ona seslenmemle durup bana doğru döndü.

        ''Affedersin. Seninle biraz konuşabilir miyim? dedim. Çocuk beni süzüp tek kaşını kaldırdı ve

        ''Hangi konu hakkında?'' dedi.

        ''Şey, geçen gün bizim evde gördüm seni. Babamla kavga ediyordun.Para meselesi falan hani. Hatırladın mı?'' deyip  merakla cevabını beklemeye başladım.Sanırım dediklerim yüzünden kaşlarını çattı  ve 

         ''Hatırladım da... Anlamadığım konu şu ki o gün olanlar seni neden ilgilendiriyor? dedi. Tamam çocuk belki haklı olabilir ama merak ettim işte ne yapabilirim ki?

         ''Beni ilgilendirmiyor ama..'' derken sözümü kesip

         ''Ama?'' diyerek sabırsızlandığını belirtir hareketler yaptı.Zaten bende kısa kesmek adına hemen devam ettim.

         ''Bak aslında olayın bir kısmı beni de ilgilendiriyor yani sonuçta benim evimde babama bağırıyordun. Öyle değil mi? Kısacası bana o gün olanları anlatman gerekmiyor mu sence de?'' dedim tek nefeste ve vereceği cevabı beklemeye başladım. O ise sadece 

         ''Gerekmiyor bence.'' diyerek orayı terk etti.

          Daha sonraki günler de ise o çocukla konuşmaya devam ettim. O günkü olayın aslını öğrendim. Babasının benim babama eskiden olan borcunu vermeye gelmiş ve o gün sinirli olduğundan dolayı babama patlamış. Psikologda ne işinin olduğunu sorduğumdaysa yine cevap alamamıştım ama yaptığım stajın avantajını kullanarak ne işinin olduğunu öğrenmiştim. Paranoid hastalığı vardı. İlerleyen günlerde Bulut'un -mavi gözlü çocuk-  Utku'nun arkadaşı olduğunu öğrenmiştim. Bu sayede Bulut'la biraz daha yakınlaşma fırsatım olmuştu. Çok kibar ve aynı zamanda korumacı birisiydi. Sanırım bu yüzden olsa gerek ondan hoşlanmaya başlamıştım. Zaten bir ay kadar sonra da onunla sevgili olmuştuk.

********

       Kapının açılıp Eda'nın  içeriye dalmasıyla düşüncelerimi şimdilik rafa kaldırıp ona döndüm. O ise benim paspal bir şekilde yatakta oturan halimi görünce tiksinen bakışlarını üzerimde dolaştırırken 

        ''Hala hazırlanmadın mı? Senin yüzünden geç kalıyoruz. Sanki benim sevgilimle yıl dönümüm ya.'' dedi. Bense üstümdeki örtüyü itekleyerek ayağa kalktım ve 

         ''Tamam, kalkıyorum hadi sen in aşağıda bekle beni.'' diyerek odamdan kibarca kovdum ve yarın için yapmam gereken şeylerin bilinciyle hızlıca hazırlanmaya başladım.


^^^^^^^^^^^

     Bu benim ilk deneyimim. Umarım beğenirsiniz. Okuduktan sonra kısa da olsa yorumlarınızı bekliyorum. :)

KAÇIKWhere stories live. Discover now